YORUM ATİN OPİYİM SİZİ 💞
*hyunjin ağzından
Otobüste başımı cama yaslamış müzik dinleyerek yolculuk yapıyordum. Dün annemle beraber en yakın otobüsü falan bulduktan sonra nerde inmem gerektiğini de öğrenmiştim. Bi iki durak vardı okula en yakın yerde inmeme.
Kulağımda çalan müzik bittiğinde, diğer başlayan müzik aklıma birini getirmişti. Jeongini.
Geçen sene onunla ilgilenmiştim aslında. Yani ilgi duymuştum. Ama Haewonla sevgili olduğunu duyunca zaten yeni başlayan ilgim son bulmuştu. O çok iyi huyluydu. Ama belki ben değildim.
Aklıma gelmesiyle instagramdan rastgele bi video atmıştım ona. Eklediğim günden bu yana her gün atıyordum zaten. O da hepsine cevap veriyordu. Bazen mesajlarına bakasım gelmiyordu ama attığım her şeye cevap vermesi hoşuma gitmişti ve kendime engel olamıyorum. Bi nevi götüm kalkmıştı.
Anında görüp cevap verdiğinde de görüldü atmıştım. Çoğuna gülüyordu ve gülmesi hoşuma gidiyordu.
İneceğim durak geldiğinde otobüsten inip okula doğru yürümeye başlamıştım. Saat daha erkendi. Okulun bahçesinde otururdum normalde ama bugün hiç oturasım gelmemişti.
Sınıfa vardığımda sadece bi kişinin olduğunu, onun da elindeki krakeri yediğini görmüştüm. Sırama çantamı bıraktığımda da yanına gidip ayakta dikilmiştim.
"Günaydın Jjongggg" diyip kolunu dürttüğümde yine gülmüştü bana. Her zamanki gibi.
"Günaydın. Kraker ister misin" diyip paketi uzattığında aslında canım istemiyordu ama kırmak da istememiştim o an.
"Tabi. Teşekkür ederim"
"Rica ederim." dediğinden sonra da yerime geçmiştim. Müzik dinlemeye devam ederken o da sınıftan çıkmıştı. Çok geçmeden geldiğinde dudaklarının daha canlı durduğunu fark etmiştim. Etkilenmiştim doğrusu.
Bu sırada da servisler geliyor olacak ki sınıf yavaştan dolmaya başlamıştı. Jisung Jeonginin yanına oturup heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. O anlatırken Minho da koşarak yanıma gelmişti.
"Çok şey oldu"
"Noldu"
"Burda anlatamam. Bizim sınıfa gidelim"
"Tamam" diyip aceleyle ayağa kalkıp C sınıfına gitmiştik. Minhonun sırasına oturduğumuzda da onun soluklanmasını bekliyordum.
"E ne oldu"
"Şimdi biz Jisungla aynı servisyeyiz ya"
"Aynı serviste misiniz"
"Bak ben bindim tamam mı ikili koltuklardan cam kenarındakine oturdum neyse Jisung da en son biniyo bi benim yanım boşmuş. Benim yanıma gelirken servis ani haraket yaptı Jisung tam oturacakken kucağıma düşmesin mi. Biz kaldık öyle ikimiz de. Neyse Jisung üstümden kalktı ama kalkan bi tek o olmadı yani. Kalkınca görecek diye ben panik oldum bacaklarımı falan katlamaya çalışıyorum hangi akla hizmetse. Çocuk da bana bakıyor ama göz temasından da korkuyorum yani. O kadar hareketlendim ki iyi misin diye sordu çocuk. Ben de dedim iyiyim çişim geldi. REZİLLİĞE BAKAR MISIN BENDEKİ. Hmm mm falan yaptı o da kıyamam. Ama içten içe gülüyor hissediyorum. Neyse en sonunda indirdim bir şekilde. Ama terler döktüm yani anlatamam."
"Bence indirememişsin"
"Farkındayım anlatırken tekrar kalktı" dediğinde patlatmıştım kahkahayı. Bu sırada da matematik hocası sınıfa girip bana seslenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
üç kılıç | hyunin
Fiksi PenggemarYorma kendini boşuna. Yapabiliyorsan bana kendini kanıtla. Anca öyle ikna edersin. Kelimelerin beni kendine aşık ederkenki kadar süslü değil çünkü. Angst değildir *Yetişkin* küfür ve öpüşme sebeplidir