Ertesi gün yeniden denemeye girmiştik. Hyunjin o kadar stres oluyordu ki etkilenmemek için zor duruyordum. Kalemimi sallasam dikkati dağılıyor, bacağımı haraket ettirsem kendi bacağını sallamaya başlıyordu. Sınav bittiğinde yerlerimize oturmuştuk yemekhane saatinin gelmesi için.
"Hyunjin neden bu kadar streslisin"
"Öyle miyim? Bilmiyorum farkında değilim."
"Bana da yansıyor bazen, kendine de zararlı."
"Tamam dikkat ederim, düşündüğün için sağol" dediğinde başımı çevirmiştim başka yöne. Rica etmek istemiyordum.
"Parfüm mü sıktın"
"Dün sen öyle diyince, sıktım. Noldu da"
"Koku senden mi geliyor diye anlamak için sordum"
"Beden var bugün..napacaksın" diye sorması bi süre gözlerimi kapatmama ve eskisi gibi hissetmeme sebep olmuştu.
"Bilmiyorum. Futbol diyorlardı futbol oynarım" dememle oflamıştı. Futbol pek sevmezdi.
Yemekhaneye çıktığımızda uzun zamandan sonra dördümüz beraberdik. Jisung ve Felixin sevgili yanmasından sonra ister istemez dağılmıştık.
"Chan kahve içelim dedi."
"Sen ne dedin?"
"Tamam dedim. Ama ben ilkten vermem. Nazlıyım ben"
"Fazla naz aşık usandırır. Dimi Jeongin"
"Benim durumum farklı"
"Sen de haklısın"
"Haklıyım tabi"
~beden dersinde
"Serbestsiniz"
"Hocam futbol sahasını alabilir miyiz?"
"Alın" derken Changbin Minho Jisung Felix ve ben sahaya gitmiştik. Hyunjin yoktu. Rehberlikteydı sanırım.
Jisung Felix ve Changbin takım olurken Minhoyla da ben takım olmuştum. Minho kaleye beni atmıştı ama arada bir o geçiyordu. Çok geçmeden Minho 2 gol atınca kaledeki Jisung ona kızmaya başlamıştı. Minho kaleye geçtiğinde ve ben oyuna girdiğimde Hyunjin gelmişti koşarak.
"Jeongin varsa Jeongindenim" demesiyle Minhoyu kaleden çıkarıp ben geçmiştim. Zaten mecbur bize gelmek zorundaydı.
"Bok gibi oynuyosun bari Minhoyla oyna" dediğimde bi cevap vermemişti.
Sonrasında kaleye aşırı hızlı bi şekilde şut çeken Changbin yüzünden top yüzüme gelmişti. Ellerimi yüzüme götürmüştüm ama o kadar acıyordu ki istemsiz gözlerim dolmuştu.
"JEONGIN! Jeongin iyi misin? Gel buz tutlalım kantinden. Ağlama gel halledicez" derken Hyunjin elimden tutup sahadan çıkarmıştı beni.
"Jeongin özür dilerim iyi misin"
"Off çok acıyor" derken kantine varmıştık. Hyunjin buz isteyip beni sandalyeye oturmuştu. Buzu yavaşça dokundurtuyordu. Bu sırada diğerleri de gelmişti.
"Jeongin iyi misin"
"Iyiyim tamam ver buzu sen bana" dediğimde elime bırakmıştı.
Neyse ki morarmamıştı yüzüm. Hoca gelip ne olduğunu sorduğunda buz tutmamızın iyi olduğunu söyleyip revire gitmek isteyip istemediğimi sormuştu.
"Yok hocam buz iyi geldi" dediğimde başını sallayıp gitmişti.
Hyunjin su almıştı, suyu içtiğimde biraz daha iyi hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
üç kılıç | hyunin
FanficYorma kendini boşuna. Yapabiliyorsan bana kendini kanıtla. Anca öyle ikna edersin. Kelimelerin beni kendine aşık ederkenki kadar süslü değil çünkü. Angst değildir *Yetişkin* küfür ve öpüşme sebeplidir