4.Bölüm= kahvaltı

50 2 4
                                    

Rüya:
Dayak yemiş gibi uyandığım bir güne günaydın:). Gece boyu düşünmekten uyuyamadım. Faruk nasıl biri? Canımı yaktı, sonra canımı yaktığı için ağlıyor. Anlayamıyorum. Beni seviyor mu yoksa acı mı çektirmeye çalışıyor. Şu kadarcık günde ben neler yaşadım ya. Ooooofff. Yeter ne diyip yataktan kalktım, üstümü değiştirdim, yüzümü yıkadım. Evde kimse olmadığı için ekmeğin arasına biseyler dürüp atıştırdım. Çantamı hazırlayıp evden çıktım. Yine okul yine okul. Ben bu kadar yaşadıklarımın üstüne o kadar saat dersi nasıl çekicektim. Kolum sızlıyor (aaa)  Faruk seni yakaladığım yerde mahvedicem çocuk . Otobüs durağına geldiğimde tanıdık bir araba gördüm. Hayır hayır dualarım bu kadar hızlı gercekleşmiş olamaz demi? . Faruk olmaması için dua ederken arabadan Faruğun indiğini gördüğümde istemsiz göz devirdim. Faruk gıcık gülüşüyle yanıma geliyordu.

F: Beni gördüğüne çok mutlu oldun bakıyorum da.
R: Çokkkkk çook. Ne işin var burda?
F: Noldu başkasını mı bekliyordun?
R: evet canım otobüsü bekliyorum aşığız da birbirimize.
F:Komik şey seni . Hadi gel ben götürüyüm okula.
R:  Yok saol. Gelir otobüs. Bana yaptığından sonra binmem o arabaya.
F: Çarşamba günü aksam kontrolün var unutma ben alcam okuldan. Ayrıca şimdi de geleceksin benimle.
R:İlgilendiğin için teşekkür ederim ama istemiyorum evde kendim krem sürüp sarabilirim. Ve gelmiycem.

   Faruğun yüzündeki gülümseme yine ve yine kayboldu. Fazla yakınımda duruyodu ve nefesi ateş gibiydi. Gözleri yüzümü parçalayacak kadar keskin duruyordu . Sinir küpü nolcak.

R: Senin adını buldum.
F:Ne adı?
R: Senin adın artık sinir küpü. Her sinirlendiğinde insanı parçalayacak gibi bakıyorsun.

Faruk bı anda uzaklaşıp gülmeye başladı.

F: hahahaa. Tam prenses sen ne dersen o.
R: Prenses demezsek?
F: O zaman bende senin adını buldum . İnatçı cadı.
R:hahahaa. Sensin cadı.
F: Hayır ben sinir küpüyüm.

Faruk ona taktığım ismi pek sevmiş görünüyordu. O değilde bu çocuğun gamzesi mi var? Ben mi yanlış gördüm?

R: Faruk
F: Efendim?
R:Gülümser misin?
F:niye?
R: Lütfen.
  
  Faruk gülümsedi. Ohaa gerçekten gamzesi vardı. Of of ölürüm dedim içimden. Tabi dışa yansıyan görüntümü sadece o görüyordu.

F: Gülmem hoşuna gitti herhalde yüzünde güller açıyor?
R:Gamzen çok güzelmiş de ona bakıyordum.
F: Bu gamzeyi uzun süre sonra gören ilk kişisin.
R: Neden ki? Normalde gülmüyor musun?
F:  Seni gördüğüm zamanlar hariç evet yüzüm gülmüyor.

Bu söz beni baya etkiledi yanlız

F: Benimle geliyor musun yoksa otobüs beklemeye devam edelim mi?
R: Ufff tamam tamam geliyorum ama okul saatine çok var.
F:  Kahvaltı yaptın mı?
R: Biseyler atıştırdım. Sabah iştahım olmuyor.
F: Tamam o zaman. Hadi gel.

Arabanın yanına geldiğimizde arabaya binmem için kapımı açtı. Sonra da kendi şoför koltuğuna oturdu. Yine nereye gittiğimizi bilmiyordum ama hiç rahatsız değildim. Baya acıktım hee. Faruk radyodan bı şarkı açtı.

🎶Elyas-Taha=Gece mavisi

Şarkı hoşuma gitti. "Gece mavisi gözlerinde kayboldum bul beni" bölümünde Faruğa döndüm. O da bana bakıyormuş. Gülümseyerek;

R:Benim gözlerim kahverengi yanlız. Mavi gözler senin.
F: Bana bakacak mısın diye baktım. Ayrıca bu gözler tek sana bakar.
R:Planının beni kendine aşık etmek olduğunu biliyorum. Ama başarısız olucaksın haberin olsun.
F: Hiç sanmıyorum.

  Faruk bi anda arabayı hızlandırdı. O kadar hızlı gidiyorduk ki bir yere çarpsak paramparça olurduk.

R:Faruk yavaşla napıyorsun?
F: Kendin istedin güzelim.
R: Faruk lütfen. Kaza yapıcaz dur .
F: Hayır.
R:Faruk ....

takıntıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin