6.bölüm

23 12 20
                                    

Eski bir inanışa göre "Her iç çekişte, kalp bir damla kan kaybedermiş."
Shakespeare

*******

"Senin burda ne işin var?"

Deniz koltukta oturmuş bedenini öne doğru eğmiş ve başı ellerinin arasında düşünceli bir ifadeyle duruyordu.
Beni fakr ettiğinde endişeyle ayağa kalktı. Gözlerime baktıktan sonra hızla bana yaklaşarak kollarımdan tuttu.
"Efser, daha iyi misin?"
"İ-iyiyim, sakin ol. Dün noldu?"

Kollarımdaki ellerine bakıp tekrar gözlerimi gözlerine çevirdim. O da durumu fark ettiğinde kollarımı bırakıp bir kaç adım geriledi. Üzerimde bornoz olduğunu görünce gözlerini irileştirerek utanmış bir ifadeyle arkasını döndü.

" Ö-özür dilerim. Şey sen en iyisi önce üzerini giyin. Ben burda bekliyorum."

"Tamam."

Hızlıca odama doğru adımladım. Üzerime rastgele bir şeyler giydikten sonra saçlarımı tarayarak şekil verdim.
Deniz'in yanına döndüğümde kaşları çatık boş gözlerle duvarı izliyordu.
Yanına oturduktan sonra konuşmaya başladım.

"Evet, artık anlatabilirsin. Dün neler oldu? Ben neden hiçbir şey hatırlamıyorum?"

"Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor musun? Dün bana söylediklerini, eve geldikten sonra yaptıklarını da mı hatırlamıyorsun ?"

Ellerimi başıma koyup bir süre düşünmeye çalıştım. Ama sanki ben hatırlamaya çalıştıkça başıma ağrı giriyordu.

"Hayır, çok tuhaf ama sadece davetten çıktığımız anı hatırlıyorum. Sonrası yok."

"Efser, davetten çıktıktan sonra bir anda bayıldı."
Koltukta bana biraz daha yaklaşarak yüzümü ellerinin arasına aldı. Gözleri benimkilerin en derinine bakarken kalbim maraton koşmuşcasına hızlı atıyordu.

"Efser seni o halde görünce çok endişelendim. Sana bir şey olacak diye çok korktum. Hastaneye gitmek için arabaya bindirdiğimde bir süre sonra uyandın. Seninle konuşmaya çalıştım ama sen bana Efser değil Efsun olduğu-"

Söylediği ismi duymamla başıma aniden bir ağrı saplanmış ağzımdan ufak bir inleme kaçmıştı. Gözümün önünden ne olduğunu anlayamadığım görüntüler geçmişti.

" Bana ö-öyle seslenme bir daha"
"Efser sen iyi misin? Tamam bir daha demem ama dün gece çok başka biri gibiydin. Eve geldikten sonra da hiçbir şey demeden eve girip kapıyı kapattın. Endişelendiğim için evin önünden ayrılmadım. Ama sonra bir şey oldu."

"Ne, ne oldu?"

"Evden bir gürültü geldi, ben ilk başta ne yapacağımı bilemedim. Kapıyı çaldım ama açmayınca kapıyı kırmak zorunda kaldım. Eve girdiğimde odanda yerde yatıyordun."

O kadar şey olmasına rağmen nasıl hiçbir şey hatırlamıyordum ki, gerçekten anlayamıyorum.
"Efser bunlar normal değil, doktora gitmen lazım."

"Tamam, bunu ben düşünürüm. Yardımın için sağol. Benim şimdi derse gitmem lazım."

Konuşmam bittiğinde ayağa kalkmış odama doğru adımlıyordum.
Deniz bir şeyler daha söylediğinde ona döndüm.
"Sabah sen uyurken kapıyı yaptırdım. Kilidi de değiştirdiler. Bunlar yeni anahtarların."
Cebinden çıkardığı anahtarları sehpaya bırakıp kapıya doğru yürüdü. Görüşürüz dedikten sonra ardından kapıyı kapattı.

Odaya girip derse hazırlanmaya başladım. Çok az zamanım kalmıştı ve bir an önce çıkmalıydım. Olanları sonra düşünme kararı aldım.

Aceleyle hazırlanıp evden çıktım. Otobüse bindikten sonra kısa bir sürede okula varmıştım.

İçimdeki BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin