3

1.3K 113 12
                                    

İyi okumalarr

Medya: Elena

------------------------------------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

------------------------------------------------------

**Hatırlatma**

"Tanıştığıma memnun oldum Misty, yarım saat sonra yemek saati istersen eşyalarını yerleştirmende sana yardımcı olabilirim birlikte daha hızlı bitiririz"

"Teşekkürler kendim hallederim" deyip boş olan gardıroba eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Bütün bu zaman boyunca şeytan kız arada bize kaçamak bakışlar atsa da konuşmaya dahil olmamıştı.

****

Sessiz geçen yarım saatin sonunda eşyalarımı yerleştirmiştim. Bu sırada şeytan kız odadan ayrılmıştı Elena'da çalışma masasında tırnaklarına oje sürüyordu. 

Kapının yanındaki hoparlörden gelen birkaç saniye süren kuş melodisiyle ne olduğunu anlamayarak Elena'ya baktım. "Okul hakkındaki kurallar ve bilgilendirme kitapçığında bunu okumuştum, bu ses yemek saatini belirtmek içinmiş hadi aşağıya inelim" Anladığımı belirtmek için başımı salladım ve birlikte odadan çıkıp bizim gibi yemek saati için odalarında ayrılan diğer öğrencileri takip ederek yemekhaneye geldik. "Birlikte oturmak ister misin tabi kendi türünden birileriyle oturmak istersen anlarım" 

"Hayır birlikte oturalım." dedim ve küçük gruplar için olan masalardan birine yemeklerimizi alarak oturduk. Daha kimse birbirini tam olarak tanımadığından yemekhanede sadece birkaç kişinin sesi duyuluyordu. "Misty" diyerek etrafta olan bakışlarımın ona dönmesini sağladı.

"Efendim"

"Hani her albanın farklı gücü oluyor ya seninki ne?" 

"Gölgeleri kontrol edebiliyorum" deyip detaya girmedim sonuçta günün birinde yarışmalarda karşı karşıya kalabilirdik o yüzden yapabildiğim her şeyi bilmesine gerek yoktu. "Nasıl yani mesela şuan benim gölgemi kullanabilir misin?" 

Daha fazla soru sormaması için göstermeye karar verdim ve hemen yanında duran gölgesine emir verdim "Bana su doldur" diyerek boş bardağımı uzattım . Gölgesi masadaki sürahiyi alıp suyumu doldurdu.

"Kafam karıştı gücün telekineziye benziyor ayrıca  gölgeleri görmem gerekmez mi sonuçta gölgeler görünmez değiller herkes görebiliyor" 

"Benim gördüğüm gölgeler ile senin gördüğünüz gölgeler aynı değil. Sen sadece sana ışık gelirse  yerde senin hareketlerini tekrar eden bir kukla  görüyorsun ancak ben senin her anında yanında duran kendi düşünceleri olmasına rağmen senin yanından ayrılamayan bir çeşit yansıma görüyorum" 

" Kendi düşüncelerimi ?" gittikçe kafası daha çok karışıyordu ve öğrendikçe de daha çok karışacaktı." Evet yani kendi düşünceleri derken eğer odağımı sadece bir bir gölgeye yönlendirirsem aklından geçenleri okumaktan ziyade hissediyorum" tam olarak anlamasa da kafasını salladı ve önündeki yemeğe döndü. O beni asla tam olarak anlayamayacak olsa da ben onu anlıyordum ben bile hala tam olarak gücümün sınırlarını ve nasıl kullanacağımı anlayamamışken başkasının anlamasını beklemiyordum zaten. 

Horace AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin