25- cift yüzüğü mü?

163 17 0
                                    

Ficin bitmesine bir kaç bölüm kaldı galiba çünkü cooook sıkılıyorum yazarken.

10 oy.

◆•___________________________________•◆

Hyunjin...

Bir kaç gün sonra...

Jeongin sonunda üstünde ki yorgunluğu atmış eski enerji dolu haline dönmüştü, buna seviniyordum. Bu bir kaç gün içinde şirkete gitmemiş hep onunla ilgilenmiştim.

Haftaya salı günü Jeongin'e evlenme teklifi etmeyi planlıyordum, bu yüzden Chan hyung, Minho hyung yeri ayarlamaya çalışıyorlardı.

Bugün Jeongin ile beraber yalnız olmak için çalışanların gelmemesini söylemiştim.

Yataktan Jeongin'i uyandırmamaya özen göstererek kalktım. Banyoya gidip yüzümü yıkayıp dişlerimi fircaladım ve mutfağa indim.

Kahvaltıyı ben hazırlamak istiyordum. Pankek yapacaktım(her ficde olan vazgeçilmez sey) dolaptan hamuru hazırlamak için bir kap çıkartıp tezgaha koydum. Gerekli diğer malzemeleride çıkartıp sırasıyla kaba koymaya başladım.

Bir kaç dakikaya hamur hazır olunca tava çıkartıp ocağa koydum. Tavaya azıcık yağ döküp biraz ısınmasını bekledim.

20 dakika sonra...

Pankekler olunca onları hemen hemen hazır olan masaya koydum. Dolaptan kalan bir kaç şeyide çıkartıp hazırlarken uykulu Jeongin'in sesini duydum.

Jeongin
"Hyunjin."

Hyunjin
"Uyandın mı bebeğim."

Yanına gidip kollarımı beline dolayıp kendime çektim.

Jeongin
"Niye zahmet ettin askim, aşçılar nerede?"

Hyunjin
"Off ne zahmeti ya hepsi senin ve bebegimiz için, bugün yalnız kalalım istedim."

Jeongin gülümseyip kollarını bana sarmıştı, saçlarını öpüp kollarımı belinden çektim.

Hyunjin
"Elini yüzünü yıka kahvaltı edelim olur mu?"

Jeongin
"Olur."

Jeongin benden ayrılıp sallana sallana gitmişti, bende yarım kalan işimi bitirip recelleri masaya koydum.

Portakal suyunuda bardakları döküp Jeongin'in gelmesini bekledim. O da gelince kahvaltımıza başlamıştık.

Sessiz ilerleyen kahvaltıyı Jeongin bozmuştu.

Jeongin
"Hyunjin."

Hyunjin
"Efendim bebeğim?"

Bakışlarımı ona çevirdim, elindeki çatalı bırakıp bana döndü.

Jeongin
"Sana bir şey sormak istiyorum ama kızmandan korkuyorum."

Hyunjin
"Sana asla kızmam Jeongin hadi söyle."

Jeongin
"Şeyy, Felix hyungla bir ilişkin mi vardı?"

Hyunjin
"Bu nereden çıktı?"

Ne alaka ben ve Felix?

Jeongin
"Yani çift yüzüğü takıyorsun o yüzden sordum."

Çift yüzüğümü??

Hyunjin
"Çift yüzüğü mu?"

Jeongin
"Hı hı."

Hyunjin
"Neden böyle düşündün, aynı yerden almışız demek ki?"

Jeongin başını öne eğmiş öyle duruyordu. Ayağa kalktığımda tekrar konuştu.

Jeongin
"Birde hep ona yakın davranıyordun."

Jeongin'in önünde diz çöküp ellerimi onun ellerinin üzerine koydum.

Hyunjin
"Sana anlatmıştım zaten bebeğim, aşık olmamın yanlış olduğunu düşünmüştüm o yüzden öyleydim. Kabul etmemek için direniyordum."

Jeongin
"Özür dilerim."

Hyunjin
"Hayır bebeğim özür dilemene gerek yok gerçekten, ben özür dilerim seni bu şüpheye sürüklediğim için."

Ayağa kalkıp Jeongin'in çenesinden tutup başını kaldırdım. Bana bakmıyor başka yere bakıyordu.

Gülümseyip yavaşça dudaklarına eğildim, küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim.

Hyunjin
"Seni her şeyden herkesten çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?"

Jeongin
"Evet."

Hyunjin
"Sorunumuzu çözdüğümüze göre kahvaltımıza devam edelim mi?"

Jeongin başını aşağı yukarı sallayıp kahvaltısına dönmüştü. Bende yerime oturacağım sırada parmağımda ki iki yüzük kırılmış ve yere düşmüştü.

Jeongin
"Ne oldu??"

Hyunjin
"Yüzükler kırıldı."

Yerden yüzük parçalarını alıp çöpe attım.

Yerime geri oturup bende kahvaltima geri döndüm.

◆•___________________________________•◆

Yüzük olayını ortadan kaldırdığımıza göre gorusuruzzzz.

Fiziğin Güzelmiş Aslında -HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin