Uyanmıştım, göğüsüm ağırıyordu. Kafamı çevirip etrafa bakmaya çalıştım. Sadece bir koltukta oturan, gözleri şiş bir şekilde uyuyan tom'u gördüm. Odada başka kimse yoktu.
Aila: tom?
Konuşmaya çalışmıştım ama sesim kesiliyordu ve boğazım ağrıyordu.
Tom başını hızlıca kaldırıp bana baktı, gözleri kan çanağına dönmüştü.
Tom: aila? İyimisin? Bekle.
Koşarak odadan çıktı, kısa süre sonra yanında bir doktor ile içeri girdi. Doktor serumumu değiştirdi ve bana soru sormaya beşladı.
Daktır: iyimisiniz aila hanım? Herhangi bir ağrı varmı?
Aila: göğüsüm..
Daktır: bu tamamıyla normal. Bir kaç gün daha burada kalıcaksınız. Geçmiş olsun.
Tom başımda bana bakıp gülümsüyordu, gözleri dolmuştu.
Tom: artık geçti. Beni hatırlıyorsun değilmi?
Saçımı okşuyordu. Kafamı salladım. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
Aila: bana... ne-
Tom: hatırlar mısın bilmiyorum ama stüdyodan çıktın ve eve giderken sana araba çarptı. 1 haftadır komadasınn, sana bir şey olacak diye çok korktum. Bizi çok korkuttun...
Ardından içeriye georg girdi.
Georg: bu kısacık hayatında çok eşeklik yaptığın için ceza çekiyorsun aila.
Tom: georg seni kim neden buraya aldı gitsene.
Yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu. Georg arkasını çevirip gidecekken tom onu durdurdu.
Tom: vazgeçtim kal.
Georg: ne kalıcam be?
Tom kafasıyla beni işaret etti.
Georg bana baktı ve koltuğa oturdu.
Georg: hala gıcık bir görüntün var aila.
Yüzümü buruşturup dil çıkardım.
İçeri bill ve gustav girdi.
Bill: iyimisin aila?
Başparmağımı yukarı kaldırdım.(👍🏼)
Bill gülümsedi.Tom'un başımda oturuyordu ve elimi okşuyordu.
Aila: açım..
Georg: tamam.
Georg a baktım, telefonu ile uğraşıyordu.
Tom: bekle yemek getiriyim.
Odadan çıktı ve geri bir çorbayla geldi.
Aila:yemem
Tom:yiyeceksin.
Aila:hayır.
Tom: evet.
Omuzlarımı silktim, çorba sevmem ki ben.
Tom yanıma oturdu ve bana çorba yedirtmeye çalıştı, yemedim.
Tom: yesene amk
Aila:bağırma be.
Tom: ye.
Aila: sende bok ye.
Çorbayı zorla da olsa içtim.
Tom: sonunda ya.
Aila: hmph.
Diğerleri odadan çıkmıştı. Tom yine o koltuğa oturmuş telefonuna bakıyordu.
Aila: sıkıldım
Tom:telefon verimmi?
Aila:ver.
Telefonumu aldım ve bildirimlere bakmaya başladım.
Tom: aila, sana olandan dolayı beni suçluyor musun?
Aila: asla. Bu senin suçun değildi.
Kırmızı gözleriyle tamda gözlerimin içine bakıyordu. Bu beni değişik hissetiriyordu. Bu anılarımı hatırlamaya neden olmuştu.
Aila: bende sana bir soru sorabilir miyim?
Tom: elbette.
Aila: sen sinirle odamdan çıkmadan önce bana 'onlar seni arkadaş olarak görmediği için olabilir mi?' Gibisinden bir şey söylemiştin. Ne kastetmeye çalıştın?
Gözleri büyüdü ve geri yaslandı.
Tom: yanlış hatırlıyorsun.
Aila: emin misin?
Tom: e-evet.
Söylemek istemiyordu, üstelemedim.
Tom: favori çikolatan?
Aila: evet!
Masadan favori çikolatamı alıp yavaşça açtı. Yanıma oturdu ve çikolatadan bir parça kırdı.
Aila: aslında, kendim yiyebilirim.
Tom: olsun. Kendini yorma.
Aila: teşekkür ederim.
Tom: her zaman.
Gülümsedi, gülümsedim. Çikolata parçasını yavaşça ağzıma götürdü, ucundan ısırdım.
Tom: bu akşam seni eve alabiliriz.
Aila: gerçekten mi? Eve gidelim o zaman.
Çikolatayı çiğnerken ona baktım, oda bana baktı.
Tom: kendini gerçekten iyi hissediyor musun?
Aila: yani... evet.
Tom: iyi. Doktorla konuşurum o zaman.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beklettigim icin ozur dilerim.