♡
♡
♡
Merhaba canlarım🥳
Sizi çok özledim😇 siz özlediniz mi🤗
Sizlere yeni bölüm getirdim azıcık geç oldu ama kusura bakmayın.
Yazım yanlışlarım varsa şimdiden affola
Yıldızın üzerine basıp satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın aşklarım
Keyfi okumlarr❤.
🌬
Gözler insanı kalpler de ruhları temsil eder derler.
Peki siz söyleyin, gözlerden kalbe, kalpten de ruha dökülen okyanusların vardıkları kan yataklarında yaşam bulabilir miydi insan?
Yaşam sadece soluk alıp vermekten çok daha geniş bir çerçevenin içindeydi. Her insanın kendi nefesi her canlının baktığı kendi penceresi vardı. Sen ister uzaktan sadece pencerenin gösterdiği kadarını izle, ister korkmadan başını dışarıya çıkart ve görmek istediğin kadar gör. Ya da sınırlarını bir çerçeve ve pencere ile daraltma. Bırak gök yüzü bizim olsun bırak sınırların göz yüzü kadar olsun.
Kendime bir sınır koymazdım. Tek koyduğum sınır insanlarla aramda olan o kırmızı çizgiydi. O sınırı ben istersem ihlal edebilir ben istemezsem o tarafa bile dönemezlerdi. Kendime ise sınırlarımı aştım diyeceğim bir sınır koymazdım çünkü bu yaşamın ve göklerin sınırı olmazdı.
Benim kendime engel olarak koyacağım tek bir sınırım yoktu.
Çünkü ben sınırlarını ötesinde biriydim. İnsan kendine çizgi çektikçe o çerçeve içerisinde yaşamaya mahkum kalır.
Hiç kimse sınırların içerisinde değildi bence.
Gelelim insanlarla arama koyduğum çizgiye. Şu an o çizginin tam ortasında olan bir adam vardı. Ben izin vermeden sınırımı aşmış benden müsade istemeden alanıma kadar girmişti. Birbirimize baktığımız gözler ölü bir insanın açık kalmış gözleri kadar boş, bedenini terk etmiş ruhu kadar sancılıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIK YILI
Fantasy"Sakin ol." Dudaklarını kulağıma yaslayarak kurduğu cümle daha fazla çırpınmamdan başka bir şeye yaramadı. Etkisinden kurtulmak için varlığından uzaklaşmam şarttı. Uzaklaşmalıydım. Dudaklarıma bastırdığı eline doğru bağırdım fakat bağırtım boğuk bir...