O zaman Let's go Let's gooooooo 😸Günümüz
LISA
Bekliyorum Lisa. Gelmezsen o peşinde dolaştığın sürtüğün başına gelecekleri tahmin bile edemezsin."
"Tamam! Tamam geleceğim söz veriyorum."
Telefon kapandığında sırtımdan soğuk terler akmaya başlamıştı. Hala hapisteydi ama adamları beni takip ediyordu.Restoranın arka çıkışındaki büyük çöp konteynerinin yanına çöktüm. Sırtım duvara yaslanırken ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Lee Sara tehlikeliydi. Bana olan takıntısı ikimizden birinin sonu olacaktı.Birden kapının gıcırdayarak açıldığını duydum. Arkasından gelen zayıf ışığın yansımasıyla önüme doğru uzanan silüetle başımı kaldırdım.
Gelen kişiyi tanıma çabasıyla gözlerimi kıstım.
"Burada mı saklanıyorsun?"Bu Jennie'ydi.
Elimde kalan telefonu sıkarak "beni mi takip ediyorsun?"
Jennie salına salına yürüyerek önüme kadar geldikten sonra ellerini arkasında birleştirip üzerime eğildi.Gözlerimin içine bakarak "masadakiler merak etmeye başladılar. Jisoo'nun gizli telefon görüşmelerinden rahatsız olacağını bilecek kadar iyi tanıyorum onu."
"Benim için endişelenme Jennie. Jisoo ve ben birbirimize güveniyoruz."
Jennie alay ederek sırıttı.
"Seni sevdiği için mi birlikte olduğunuzu sanıyorsun Lisa? Hala çok safsın."Öfkeme hakim olmaya çalışıyordum ancak başarılı olamadım. Dişlerimi sıkarak "Sen de hala melek görünümlü bir şeytansın."
Jennie'nin sırıtması yavaşça silinmişti.
Ciddileşerek "aptal olma Lisa Jisoo'nun sana olan ilgisinin sebebi benim. Bana inat olsun diye seninle bu kadar ileri gitti. Maçta kendin gördün. Benim yenilmem, dediğimin olmaması ona müthiş bir haz veriyor."Jennie'nin söyledikleri beni düşündürmedi diyemezdim. Doğruydu ancak Jisoo'nun Jennie'den nefret etmesi bana olan aşkının yalan olduğunu kanıtlamazdı.
"Herkesi kendin gibi sanıyorsun değil mi?"
Yavaşça çöktüğüm yerden ayağa kalktım ve devam ettim.
"Jisoo'yla evleneceğiz ve buna kimse engel olamayacak Jennie. Pes et ve kaderine razı gel."Jennie kolumdan sertçe tutarak beni duvara yapıştırdı. Gözleri dolmuştu. Elleriyle göğsüme bastırarak
"Bu evlilik asla gerçekleşmeyecek duydun mu? Asla izin vermeyeceğim!"Göğsümdeki ellerini tutup iterek "elinden geleni ardına koyma. Şimdi izin verirsen sevgilim beni merak etmiştir."
Onu öylece orada bırakıp restorana girdim.
Masamıza doğru ilerlerken Jisoo'nun bana el salladığını görmüştüm. Ona gülümseyerek yanına ulaştığımda boynuna küçük bir öpücük bırakarak "üzgünüm sevgilim işle alakalıydı."Anlayışla elimi tutup "sorun değil Lisa. Kalkalım mı artık? Babam uyuklamaya başladı." Gözleriyle Bay Kim'i işaret ederek söylemişti.
Jennie'nin nerede olduğunu bilmiyormuş gibi "pekala kalkalım ama Bayan Kim nerede?"Jisoo gözlerini devirerek "midesini bozmuş lavaboya gitti."
Bana pek öyle gelmemişti ama her neyse.
"Pekala o zaman Bayan Kim döner dönmez kalkabiliriz."Bay Kim araya girerek "Lisa sanırım daha fazla dayanamayacağım. Biz Jisoo'yla eve döneriz. Rica etsem Jennie'nin iyi olduğundan emin olup onu eve sen getirebilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Circle of Betrayal G!P JENLISA | LISOO
FanfictionJennie öfkelenmişti. Yumruklarını sıkıp üzerime yürüyerek "baksana sen... sen kendini ne sanıyorsun?" Üzerime yürümesine rağmen geri çekilmeyip onunla burun buruna gelmiştim. Gözleri dudaklarıma odaklanmış ve nefes alış verişleri hızlanmıştı. Sırıt...