YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

654 47 75
                                    



Oy ve yorumlar düşmeye devam ederse bölüm gelmez bebekler 😘



O zaman Let's go Let's gooooooo 😸

Günümüz

LISA

Gelmesini istemediğim gün gelmişti.
Sara'yı ziyaret etmek için cezaevinin kapısında öylece dikilip girmek için cesaret arıyordum.
Buradan çıktığımda bir daha girmeyeceğime kendime söz vermiştim. Her söz bir gün bozulurdu.

Derin bir nefes alıp korkuyla içeri doğru yürüdüm. Kapıdaki görevli gardiyan elini göğsüme bastırarak "dur bakalım. Seni tanıyorum. Burada ne işin var?"
Kaşlarımı çatarak elini göğsümden çektim.
"Beni tanıman bana saygısızlık yapmanı gerektirmez. Ziyaret için geldim."

Hoşnutsuz bir ifadeyle "geç bakalım, üzerindeki kurallara aykırı ne varsa şuradaki kutuya çıkar. Arka tarafta arama yapılacak."
Bir şey söylemeden dediklerini yapıp arka tarafa geçtim. Orada bekleyen bir gardiyan daha vardı. Beni görünce şaşkınca "Manoban? Fazla uzak kalamıyorsun değil mi?"

Bu gardiyanı severdim. Diğerlerine nazaran bana iyi davranırdı. Alaycı bir şekilde "bilirsin kürkçü dükkanı meselesi."
Kollarımı kaldırarak beni araması için bekledim. Ellerine steril eldivenleri geçirip koltuk altlarımdan başlayarak yoklamaya başladı. Aşağıya indikçe rahatsızca boğazımı temizledim. Birkaç kişi hariç birinin bana dokunması beni rahatsız ediyordu.

Gardiyan rahatsızlığımı anlayıp çok fazla incelemeden "tamamdır Lisa geçebilirsin. Şuradan ilerle, kapıdaki gardiyan sana yol gösterecek."
Gülümsemeye çalışarak "teşekkürler. Kendine iyi bak."

"Sen de Manoban. Bir daha buralara düşmemeye çalış."
Dediği yoldan ilerleyerek gardiyanın yanına geldim. Bana bakmadan elindeki listeye bakarak "kim için geldiniz?"

"Lee Sara."
İsmi duyar duymaz şok içinde başını listeden kaldırarak bana baktı. Buradaki herkes Lee Sara ve benim aramdaki hastalıklı ilişkiyi biliyordu. Onun bana yaptıklarını bilmelerine rağmen hiçkimse kılını dahi kıpırdatmamıştı.
Gardiyan tekrar listeye bakarak "inanamıyorum Lisa gelmezsin sanıyordum. Sen çıktıktan sonra her hafta burada ismin olurdu ama hiç gelmezdin."

Sara benim onu isteyerek ziyaret edeceğimi nasıl düşünmüştü. Doğru ya o hastalıklı beyni benim ona aşık olduğumu düşünüyor olmalıydı.
Omuz silkerek "geldim işte."
Listede bir yeri işaretleyip telsizinden "Lee Sara'nın ziyaretçisi geldi kapıyı açın."
Anonstan sonra kapı otomatik olarak açılmıştı.
Geçmek için hareketlendiğimde "bol şans Lisa."

Şansa ihtiyacım vardı elbette ama şans hiçbir zaman benim yanımda olmamıştı. Kapıdan geçip ince koridordan ilerledim. Kalabalık sesleri ilerledikçe artıyordu.
Sonunda büyük bir toplanma yerini gördüğümde etrafımdaki sevdiklerini ziyarete gelmiş aileleri görmüştüm. Tam ortada boş bir masa gördüğümde gidip oturdum. Sara henüz gelmemişti. Gardiyanlardan biri onu getirecekti. Ben içerdeyken Rose'den başka kimse beni ziyarete gelmemişti. O da 4 yıl sonra gerçekleşmişti.

Mahkumların beni tanıdığını belli eden bakışlarının altında dakikalarca bekledim. Hepsi aileleriyle fısıldaşarak benim hakkımda konuşuyordu. Karşımda oturanlardan biri 'Sara'nın fahişesi' diye göstermişti beni.
Nefes almakta zorlanıyordum. Neden gelmiştim buraya? Neden hala bu işkenceye katlanıyordum?

Jisoo'yu tehdit ettiği için mi? Hayır Jisoo'yu öğrendiyse Jennie'yi de öğrenebilirdi. Buna izin veremezdim. Sertçe açılan kapının sesini duyduğumda dikkatimi oraya verdim.
Sara yüzündeki o iğrenç sırıtışıyla bana bakıyordu. Panikle ayağa kalkıp yutkunarak yerimde donakalmıştım. Kolundan tutan gardiyanı hafifçe iterek bana doğru hızlı adımlarla gelerek dudaklarıma yapıştı.

Circle of Betrayal G!P JENLISA | LISOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin