34. Bölüm Gölge

281 34 2
                                    

"Görüntümün kusuruna bakmayın." Üzerinde sabahlığı gözlerini ovuşturarak kapıyı aralayan Berk Bey adına ayrılmış otel odasına geçmemiz için içeriyi işaret etti. Ardım sıra ilerleyen Aypars simsiyah giyimi ile korkutucu görünse de genç oyuncu  tek eklime etmemiş aksine ikimize de bir şeyler içmek isteyip istemediğimizi sormuştu.

"Olur mu öyle şey?"  

Kahve hazırlama teklifimi reddetti. Bugün burada olma nedenimin Gölge filmi için yapılacak son görüşmeye dair onu bilgilendirmek olduğunu söylüyor kahvesini kendi elleri ile hazırlayabilecek kadar yetişkin bir birey olduğunu iddia ediyordu.

"Siz masaya geçin ben geliyorum..." Sürekli şehir dışında olduğu için kalacak doğru düzgün bir yeri olmadığını söyleyen Berk Bey bazen otel Ries'ta  bazen de arkadaşında kaldığını anlatmaya başladı.

Aşırı saf masum bir karakteri olmalıydı. Zira henüz her hangi bir anlaşma imzalamadığımız halde hayatına dair sayısız bilgi veriyor etrafa  gereğinden daha fazla güven saçıyordu.

"Beklettim pardon..." Elinde iki adet suya katılan toz kahve yanıma geldi. Sıcak suyun içine attığı toz yavaş yavaş erirken hemen karşısında duran sandalyeyi işaret etti.

Yüzümde içten bir gülümseme benim için çekilen sandalyeye kuruldum. Saçı başı dağınık Berk Bey uyku sersemi sabah kahvesini yudumlarken ben çoktan kahvaltımı yapmış gelirken cila niyetine aburcubur bile atıştırmıştım.

"Sizi buraya kadar yormak istemezdim ama..."Şehrin diğer ucunda kalan otele sabahın köründe bizi çağırdığı için kendini mahcup hissediyor menajeri gibi şoförünün de işi bıraktığını söylüyordu.

"Kim neden oldu bilmiyorum ama..." Hakkında çıkan asılsız dedikoduların sektörde ki yerini bir miktar sarstığını söyledi. O bir bir işi bırakan çalışanlarından bahsederken benim zihnim kurduğum birkaç küçük cümlenin böyle büyük sorunlara yol açabileceğini kabullenmekte zorlanıyordu.

"Görüşmeye nasıl gideceğiz onu bile bilmiyorum. Çok ani oldu..." Evden bizi aldıramadığı için özür dileyişi bardağı taşıran son damla oldu. Vicdanım bana lanetler yağdırırken işaret parmağım yavaşça havaya kalktı.  Hemen yanımda dikilen çakma korumamı  gösterirken dudaklarımda amatör bir gülüş vardı...

"Aypars var..." Geçici olarak genci kullanabileceğini söyledim.  Beni takibe kararlı balık katili bir işe yarasın niyetindeydim. "Sürücülük kabiliyeti iyidir, arabalar ilgi alanı..."

Suçluluk duygumu silmek için ortaya attığım fikir Berk Bey'in dikkatini çekmiş olmalı ki gülümsedi. Aypars onun adına bulunduğum teklife şaşırmamış sessiz kalarak kaderini kabullenmiş olmalıydı...

"Sorun çözüldü o zaman..." Çantama koyduğum Gölge kitabını masaya çıkardım.

"Çisil'in kitaplarını sevdiğini bilmiyordum."

Sayfaları okumaktan yıpranmış kitabı eline aldı. İlk aşk kitabından bahsederken suratımı asmam dikkatini çekmiş olmalı ki Çisil'in yazdığı her şeyden nefret ettiğim kanısına varmıştı.

"O başka bu başka Berk Bey. Gölge başarılı bir eser.."

Çalışmaya başladığımızı anlayan Aypars sessiz sakin bir şekilde koltuğa geçti. Berk'le yalnız kalmamı istemeyen henüz yeni patronuma güvenmeyen Kıvılcım kardeşini yanıma katmış olmalıydı. Dün gece hışımla evi terk eden balık katili somurtmaya devam ediyor olsa da çaktırmadan beni izliyor hiçbir sorun olmadığından emin olmaya çalışıyordu.

Bir yanım çaktırmadan üzerime düşen gencin ilgili tavırlarından memnun olsa da diğer yanım sürekli bir şeylere alınan nedensiz somurtan suratını asan genci çocuk azarlar gibi azarlamak kendine gelmesi gerektiğini bağırmak istiyordu.

Figuran PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin