İyi okumlarrr 💓
Sabahleyin ilk defa erkenden kalkmış ve güzel bir duş almıştım. Saçlarıma ablamdan çaldığım kremleri sürerken bir yandan da yanlış bir şey yapmamak için dua ediyordum.
Ortaya keloğlan gibi çıkmazdım inşallah.
Saçlarımı kuruttuktan sonra üstüme takım elbiseyi geçirirken aynada şöyle bir kendime baktım, çok yakışıklıydım ya.
Tam aynaya bakarak pozlar verirken annem odaya "Mete, kalksana duymuyor musun alarmın sesini?" Diye giriş yaptı. Tabii kadın benim çoktan hazır olduğumu görünce bir dumura uğramış sonra da "oğlum, iyi misin? Bir şey olmadı değil mi?" Diye sormuştu. Onun bu tepkisine göz devirmek istesem de kendimi tutup "iyiyim annem." Demiştim.
"Hadi gel ablan da yemek yiyordu, sende ye." Demişti. Başımı sallayıp hızlıca mutfağa doğru girerken ablama baktım burnumu kırıştırarak. O da başta beni fark etmese de sonradan görünce gözlerini büyütmüş "lan bu halin ne?" Diye sormuştu. Sırıtarak tam karşısındaki sandalyeye otururken "kardeşin yakışıklılık yarışmasına katıldı." Demiştim. Önce yüksek bir kahkaha atıp bana bakmış sonra ciddi olduğumu görünce "demek o yüzden erken kalktın, seni sıçan seni..." Diye gözlerini kısarken güldüm.
İkimiz bir süre birbirimize bulaşarak yemek yerken saate bakmıştım. Evden beş dakikaya çıkmam gerekiyordu. Hızlıca ayağa kalkıp banyoya koşarken dişlerimi fırçalayıp çantamı almıştım.
"Hadi ben çıktım!" Diye bizimkilere seslenirken kapıyı kapatıp yürümeye başlamıştım.
Okula on-on beş dakika sonunda geldiğimde beni gören çoğu kişi ağzı açık bakıyordu. Açıkçası onları anlıyordum çünkü ben okula genelde bakımsız gelirdim. Ve beni böyle , saçlarım yapılmış kıyafetime özen göstermiş, görünce şaşırmışlardı.
Sınıfa girdiğimde gözlerim ilk İpeğe kaymıştı. O da evinden vintage model bir elbise giyinmiş, saçlarının uçlarını bukle yapmıştı. Gerçekten de çok güzel olmuştu.
Ağzımı açacağım sıra Necip gelip "vay ananı bu kim la?!" Diye bağırınca herkes bana dönmüştü. Herkes bana öyle garip bakıyordu ki gözlerimi devirmiştim. Fazla abartıyorlardı.
Onur yanıma gelip "lan bu gerçekten Mete." Deyince onu yanımdan itmiştim. Abartıyorlardı şerefsizler.
"Ne abarttınız oğlum, yakışıklı olduğumu düşünmüyorsanız niye beni yarışmaya sokuyorsunuz?" Dediğimde Mavi "hayır, Mete. Sen zaten yakışıklısın ama bugün kendine özen gösterdiğin için ekstra dikkat çekicisin." Demişti.
Başımı 'anladım.' Manasında sallarken sınıfa giren matematikçi ile ofladım. Yine başlamıştı bizim rutin.
Sınıfa girince önce bizimle selamlaşıp nasıl olduğumuzu sormuş daha sonra da tahtayı açmıştı.
Ders anlatmaya başladığı zaman kafamı sıraya yaslamıştım ki "Mete bence bugün kafanı sıraya gömme." Diyen hocayla ışık hızında kafamı geri kaldırmıştım.
"Niye ki hocam?" Diyen Neciple bende "harbi la." Diye mırıldandım.
"Arkadaşınız o kadar saçını yapmış, bozulsun mu?" Dediğinde sınıftan gülme sesleri yükselmişti. Kaşlarım çatık Soner hocaya bakmaya devam ederken sırtımı geriye yasladım.
Sevmiyordum işte seni, sevmeyecektim de.
--------------
Öğlen tenefüsü çaldığında kızların bir çoğu İpeğin yanına giderken birkaçı da benim yanıma gelmişti. Yarışmaya katılan öğrenciler için ayrılan odaya girdiğimizde gördüğüm kalabalıkla yüzümü buruşturmuştum.
Beni boş buldukları bir sandalyeye oturtturduklarında sesimi çıkarmadan yaptıkları işi izlemeye başlamıştım.
Önce saçımda bozulan yerleri tekrar yapmışlar sonra da kaşlarımı tarayıp, dudaklarıma nemlemdirici sürmüşlerdi.
Yarışma saatinin geldiğini fark ettiğimizde hızlı adımlarla aşağıya inmiştik. Gözlerim ipeği ararken onun da kızlar için ayrılan bölümde olduğunu görünce derin bir nefes aldım.
O kadar sıkılmıştım ki yarışmaya katıldığıma pişman olmuştum.
Yaklaşık beş dakika sonunda karşımıza jüri niyetine edebiyatçı, felsefeci ve bedenci oturunca gözlerimi devirdim.
Hiçbir öğretmenimi ,din öğretmenim hariç, sevmiyordum.
Yarışma başladığında hocalar sanki mankenmişiz gibi bizi yürütüp bir de önlerinde durdurttuklarında içimden "bu ne saçma etkinlik amına koyayım." Demiştim.
Hocalar, beni beğeniyle süzdükten sonra yerime geri yolladıklarında yarışma sonucunu yarın sabahleyin söyleyeceklerini duyurmuşlardı.
Herkes dağıldığında büyük bir sevinçle bizimkilerin yanına giderken ceketi çıkartıp gömleğin birkaç düğmesini açmıştım. "Kanka, çok iyiydin kesin sen kazandın." Diyen Maviyle yanağını sıktım. "Sağol Mavişim." Gözlerim Eflali ararken bulamayınca Onur'a dönüp "Eflal nerde la?" Demiştim. Mavi ve Onur birkaç dakika birbirlerine kararsızca baktığında "lan adamı merak ettirmesenize noldu?" Dediğimde Onur, beni köşeye çekip "kanka Soner hoca birkaç öğrenciyi yakasından tutup sarstı, az kalsın dövecekti. Eflal de Soner hocayı alıp okula soktu." Deyince gözlerimi şokla açtım.
Bizim matematikçi bırak birini sarsmayı, birine kötü laf bile söylemezdi.
"Niye peki biliyor musunuz?" Dediğimde omuzlarını silken iki bedene bakmıştım.
Acaba Soner hoca gibi asil bir adamı,sevmesem dahi hakkını yiyemezdim öğrencilerine en saygılı olan öğretmendi, sinirlendiren şey ne olmuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Öğretmenim | bxb
HumorMaskeli Balo kurgusunun yan shipi Soner ve Metenin kitabıdır. kitabı anlamak için Maskeli Baloyu okumanıza gerek yoktur. Her şey sizin bana özel ders vermenizle başladı, ve tabi size küfür etmemle...