Benden çok istediğiniz için Soner ve Mete çiftine özel kitap yazmak istedim. Umarım hoşunuza gider ve beğenirsiniz. Şimdiden söyleyeyim, Maskeli balodaki karakterlerin hepsi aynı. Sadece bu sefer Soner ve Mete'yi anlatacağım.
Merhaba arkadaşlar, öncelikle bu uyarıyı dikkate almanızı rica ediyorum daha fazla kimseyle uğraşmak istemiyorum. Biliyorsunuz ki hem maskeli baloda hem de sevgili öğretmenim de Mete onuncu sınıf öğrencisi olarak karşımızda. Normalde bu kitabımda Soneri Meteye iki yıl aşık bekletecektim yani aralarındaki aşk, Mete on sekiz yaşındayken başlayacaktı. Fakat kitabın gidişatı hakkında bilgi sahibi olmadan ağır suçlamalarda bulunanlar oldu. Neymiş ben pedofiliyi destekliyormuşum neymiş insanları sapkınlığa yönlendiriyormuşum. Daha fazla böyle mesajlar görmek istemediğim için kitabı düzenliyorum, normalde direkt kitabı kaldırmıştım fakat size kıyamadım. Mete ve eflalgil on birinci sınıf, Mete bir yıl sınıfta kaldı ve okula geç başladı. Bu sebeple on sekiz, on dokuz yaşında. Artık gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
UYARI: METE 18 YAŞINDA, BİR YIL SINIFTA KALDI VE OKULA GEÇ BAŞLADI. 19 YAŞINDA BİLE SAYILABİLİR!
İyi okumalarrr❤️
"ben gerçekten sıçtım, hayatımın tam orta yerine sıçtım." Transa geçmiş gibi konuşmamla arkadaşlarımın dikkatini kendi üzerime çekmiştim.
"Oğlum, bak bu sefer tek değilsin." Diye omzumu sıvazlayan Onur ile sinirle eline vurdum. "Siktir, bok! Siz hainler bana her bunu dediğinizde otuz, kırk alıyorsunuz." Demiştim. Onur, sinirle "gerizekalı sözlü için iyi bir not mu bu puanlar?" Dediğinde ağlak bir tonda "rakamdan iyidir." Demiştim.
Bu dediğime Mavi gülerken sinirle ona döndüm. Fakat daha sonra ona kızamayacağım için Eflale dönüp "Eflal bir gülsene." Demiştim. Başta çocuk afallasa da güldüğünde "köpek komik mi de gülüyorsun?" Diye bağırmıştım. Eflal "ay manyağa bak." Dediğinde elimdeki kağıttan yaptığım yelpazeyi ona attım.
"Arkadaşlar, sizi bölmek istemem ama öğretmenler zili çaldı sınıfa girer misiniz?"
Sınıf başkanı olan kız, bize dediğinde kıza saygısızlık olmasın diye kalkıp sınıfa girmiştik.
Zaten bizden bir kaç dakika sonra da hoca girmişti.
Sevgili hocam Soner,
Lafa seni ne kadar sevmediğimden başlasam ve sülalene söverek bitirsem ne yapabilirsin ki?"Evet, arkadaşlar. Lütfen size dağıttığım testleri sessizce çözün, ben de quizlerinizi okuyayım." Demişti.
Sinirle önümdeki kağıda bakıp Eflale döndüğümde "E yarram ben bunları yapabilseydim zaten quizde mal gibi kalmazdım." Demiştim. Bu dediğime Eflal gülerken önündeki teste dönmüştü.
O önüne döndükten sonra ben boş kalır mıydım?
Birkaç dakika çözer gibi yaptım, birkaç dakika Eflalle uğraştım ve birkaç dakika da Eflalden kopya çektim. Sonra canım sıkıldı ve arkamda oturan Necibe dönüp sohbet etmeye başladım.
Yaklaşık yarım saat bu döngü devam ederken her şey "evet, çocuklar okudum." Sözünü duyana kadardı. Bir an yutkunamadım kalbim çarptı ve gözüm karardı. Bu halimi fark eden necip "kanka iyi misin?" Derken aklıma sınıfa bir fıs parfüm sıkıldığında boğulma taklidi yapan kız ve endişelenen(!) Kankası gelmişti. Gülecek gibi olduğumda Eflal yanağıma iyi bir tokat atıp "abartma Feriha." Demişti.
Hoca, sınıftakilerin notunu okurken içime daha da bir öküz oturmaya başladı. Resmen herkes dökülmüştü. En yüksek şuan elli vardı ve çoktan sınıftan ağlama sesleri yükselmeye başlamıştı.
"Mete, 8." Dediğinde sinirle ayağa kalktım. Tabii bunu yaptığıma anında pişman oldum çünkü herkes bana bakmıştı.
Hoca herkesinkini söylediğinde zil çalmıştı. Hırsla ayağa kalkıp kolidora çıkarken bizimkiler de arkamdan gelmişti.
"Ulan ağzına sıçtığım, bir de sırıtıyor. Ne yapayım şimdi? Kalkıp sövsem de aynı sussam da aynı benden bir bok olmaz. Ama yok amına koduğum biraz kolay sorsa ölür değil mi?" Ben taramalıya bağlamış saymaya devam ederken Onur, ağzımı kapattı.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken gördüğüm beden ile daha da sinirlerim gerilmişti.
Sevmiyordum işte bu öğretmen bozuntusunu, sevmeyecektim de.
Önümüzden yine gülerek geçtiğinde Onur bana dönüp "yani bir gün siki tutacaksın da ne zaman bilmiyorum." Demişti. Ona gözlerimi devirip kantine doğru yürümeye başlarken arkamdan gelen yüksek sesle arkama döndüm.
Soner hoca, elindeki testleri düşürdüğü için sinirle ofladığında içimden gülmüştüm.
Fakat daha sonra aklıma gelen sinsi fikirle hemen kağıtları toplamasına yardım etmeye başlamıştım. Sonuçta biraz yağcılık yapsam bir şey olmazdı değil mi?
"Buyrun hocam." Diye kağıtları eline verdiğimde "teşekkür ederim Mete." Demişti. Kafamı sallayıp yürümeye devam ederken kantinden ne alsam acaba diye düşünmeye başlamıştım.
"Tabiki de çikolatalı süt." Diye düşündüğümde "anlamadım?" Diyen sesle yanıma baktım. "Hocam bir şey demedim galipten ses mi duydunuz acaba?" Diye korkuyla ona baktığımda önce ne dediğimi algılamaya çalışmış sonra da gülmüştü.
Vay anasını adam bana gülmüştü ya, hemde ilk defa notuma değil, bana gülmüştü!
"Hayır, Mete dedin ya 'tabiki de çikolatalı süt.' Bende ne için dedin anlamadım." Diye açıklama yaptığında "heee" dedim. "Ya ne alsam diye düşünüyorumdum da..." Dediğimde gülümsedi ve "iyi dersler." Dedi.
Hemen yan taraftaki fotokopi odasına girerken bende hızlı hızlı kantine girmiştim. Hemen çikolatalı sütümü alıp bizimkilerle bu olayın dedikodusunu yapmalıydık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Öğretmenim | bxb
HumorMaskeli Balo kurgusunun yan shipi Soner ve Metenin kitabıdır. kitabı anlamak için Maskeli Baloyu okumanıza gerek yoktur. Her şey sizin bana özel ders vermenizle başladı, ve tabi size küfür etmemle...