11

105 11 2
                                    

Kontrol etmeden atıyorum, yazım yanlışı varsa kusura bakmayın.

İyi okumalarr😚

Soner hoca "beni takip et." Dedikten sonra onunla birlikte odasına geçmiştik. Kendisi aynı zamanda okulumuzun müdür yardımcısı olduğu için ona ait odası da vardı.

"Mete, annenin ısrarları sonucu sana özel ders vermeyi kabul ettim fakat burada önemli olan senin isteyip istememen. Sonuç olarak matematiği yapamama sebebin ben de olabilirim. Beni pek sevmiyorsun ve bu yüzden dersle ilgilenmiyor olabilirsin. Ailenle konuşup sana başka hoca bulabilirim. Bunu ister misin?"

Tane tane konuşan adama bakarken gülümsedim kendisinden pek haz etmesem de, ki ben genelde matematiğe dair şeylerden haz etmem, çok düşünceli bir adamdı gerçekten. "Aşk olsun hocam, ben sizi neden sevmeyeyim? Tabiki de bana özel ders veren kişinin siz olmasını çok isterim." Derken iç sesim "yalan." Diye bağırıyordu.

Ne diyebilirdim ki adama "yok hocam, ben sizi de matematiği de sevmiyorum. Hoş adamsınız ama matematik öğretmenisiniz." Mi diyecektim?

Gözlerinin içi parlarken bana gülümsedi ve "pekala, bugün benim evimde ders çalışalım ama ilerleyen günlerde kendi evinde çalışmak istersen sizin evde çalışırız." Dedi.

Soner hocanın evinde çalışmak bizim evde çalışmaktan daha iyi bir fikirdi. Sonuç olarak annem sürekli bizi rahatsız edecek, ablam ve babam kavga edip duracaktı. Adama yeterince rezil olmuştum zaten. Şimdi bir de evime çağırıp rezil olamazdım.

"Bende sizin evinizde çalışmanın daha uygun olacağını düşünüyorum hocam. Bizimkiler fazla ses yaparsa odaklanamam. Ben şimdi izninizle çıkayım bizimkiler beni bekler." Dediğimde başını salladı. "Çıkabilirsin." Kapıya yakın olduğum için kendimi hemen odadan dışarıya atarken derin bir nefes çektim ciğerlerime. Bu adamla her yalnız kaldığımda garip hissediyordum. Sanki ben mücevhermişim de bana hayran gibi bakıyordu. Adamın sevgilisi olmasaydı bana aşık bile zannedebilirdim. Bakışları aynı onurun maviye bakışları gibi anlam doluydu.

Sevgilisi olduğunu Eflal sayesinde öğrenmiştik. Bir gün eflali evine bırakmak için hep birlikte  evlerine doğru yürürken Soner hoca ve Nur hocayı görmüştük. Nur hoca bizim okuldaki tarih hocasıydı. Soner hocayla Çok yakın ve samimi duruyorlardı. O günden sonra da onları gözetlediğimizde okulda da yakın olduklarını fark etmiştik.

İçimden "keşke instagramından da stalklayabilsem." Derken ilerleyen zamanlarda daha da yakın olduğumuz vakitlerde istek atmayı kafama yazmıştım.

Bizimkilerin yanına geçip oturduğumda mavinin asık suratını görmemle eflale  göz kırptım. Eflal yavaşça yanıma kayıp kulağıma eğilirken ben de mavi ve onuru izliyordum.

"Bu mavi, Onur'a dedi ki 'proje ödevim için aslandan yardım alacağım.' onur da küplere bindi işte 'aşık mısın aslana, niye ben varken aslanla proje yapıyorsun, ben sana yetmiyor muyum?' diye mavi de kavga etti 'hep böyle yapıyorsun ve beni çok kırıyorsun.' diye." Dediğinde bende eflalin kulağına eğildim "mavi haklı bence kanka onur bunu ilk defa yapmıyor. Alışkanlık oldu sanki." Eflal "haklısın kanka." Diyerek uzaklaştığında onur "bizi bir yalnız bıraksanıza kanka ben maviyle konuşacağım." Demişti. Eflalle birlikte yanlarından ayrılırken kol kola girip okulu gezmeye başladık.

Dedikodu yaptık, dedikodu yaptık ve dedikodu yaptık.

Zil çalınca okula girerken herkesin koşuşturduğunu görmüştük. İçimden tarihi düşünürken bu günün özel bir gün olup olmadığının hatırlamaya çalışıyordum.

Eflal, arkadaşı Kemal'i çevirip ne olduğunu sorduğunda kemal "deprem tatbikatı var sanırım." Demişti.

İçimden kimya kaynadı diye gülerken Eflal de "la kimya kaynıyor." Demişti. İkimiz de mutlu mesut sınıfa çıkarken hoca yoklamayı alıp sınıfı dışarıya çıkarttı. Hep birlikte aşağıya inip müdürün konuşmasını dinlerken ,ki kimse dinlemiyordu, gölge bulduğumuz yere oturmuştuk.

"Kanka Soner hoca sana mı bakıyor?" Onurun beni dürtüp gösterdiği yere bakarken Soner hocanın benimle göz göze gelmesiyle elini havaya kaldırıp gel demesi bir oldu. "La yine ne bok yedin?" Onurun bıkkın sesini işitince hırsla bir yumruk salladım omzuna "kes lan ben bir şey yapmadım, adam hayran bana bensiz duramıyor." Ben ayağa kalkıp Soner hocaya doğru yürürken arkamdan güldüklerini duyuyordum.

Yanına gittiğimde "benim şimdi ders saatim bitti eve gidiyorum, çıkış saati seni almaya geleceğim bekle beni." Demişti. Utandığım için  "yok hocam ne gerek var?" Diyerek reddetmiştim.  "ayağın hala tam iğleşmedi Mete, lütfen ısrar etme. Hem benim için sorun yok sen rahat ol yeter."

Bu adama ne olmuştu amına koyayım? Neydi bu cümleler. Allah'ım aklıma başka şeyler geliyor sen bana mukayet ol.

"Tamam hocam." Utandığım için sesim resmen götüme kaçarken hızlıca Soner hocanın yanından uzaklaştım. Onurgilin yanına geçip oturduğumda kafam biraz daha dağıldı ve mutlu mesut derslerde uyumaya devam ettim.

Sonerin arabasını çıkışta görene kadar...

Beyaz gömleğini dirseklerine kadar katlamış, siyah kumaş pantolon giyinmişti. Arabaya yaslı bir şekilde etrafa bakarken birini , beni, aradığı belli oluyordu.

Kalbimde oluşan ritim dengesizliği ile saniyelik kalp krizi geçiriyorum sanıp "ay bana bir şeyler oluyor!" Diye bağırınca abartısız okulun yarısı bana döndü. Onur "ağzına sıçıyım bebe senin rezil ettin bizi." Diye ağzının içinden mırıldanırken Eflal gülme krizine girmişti.

Olduğum yerde durup kalp ritmimi düzenlemeye çalışırken birden kolumdan tutulmamla sıçradım. Soner hoca parlak gülümsemesiyle "ben de seni arıyordum, ilk defa ani tepkilerin işe yaradı Mete." Demişti.

Ben de sahte bir şekilde "haha" derken yutkundum.

"Hadi arabaya geç." Arabasına doğru yürürken bi sıra koşarak kaçmayı düşündüm. Daha sonra annemin bana yaşatacağı travmalar ve adamın matematik öğretmenim olması yüzünden bu fikirden vazgeçtim. Oflayarak arkasından giderken arabaya bindim.

Evet efendim, buyrun cenaze namazıma.

Sevgili Öğretmenim | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin