İyi okumalar bebeklerimm❤️
3 hafta sonra
Son soruyu da boş bıraktığım kağıdımda göz gezdirmiştim.
Vallahi kalbim kadar temiz bir kağıt okuyacaktı Soner hoca.
Oflayarak kağıdı hocaya verirken sınıftan çıkmıştım. Kapının önünde beni bekleyen Eflale "abiniz yine kaldı." Demiştim.
"yalan yok harbi zordu." Aklıma gelen iddiayla sinsice sırıtıp kolumu Eflalin omzuna atmıştım. "E kanka elbise seç istersen. "
Eflal bana yandan bir bakış atıp kolumu iterken "zordu dedim, yapamadım demedim Mete." Demişti. "Orospu ya." Diye mırıldandığımda güldü. Ama ben biliyordum, benim adım da Meteyse bu çocuk bu iddiayı kaybedecekti.
Nerden biliyorsun diye sormayın, altıncı hissi hep kuvvetli olan biriydim ben. Ağzımdan çıkanı yaşardık genelde. Hatta haftanın cumartesi günü ablamla fal bakma günümüzdü.
Tenefüs zili çaldığında bizim sınıfa girmiştik. Yaklaşık iki dakika sonra Mavi ve Onur geldiğinde Eflal onlarla küçük bir soru tartışması içine girmişti. Beni hiç olaya katmıyorlardı çünkü benim çözemediğimden hepsi emindi.
Mesela onların sekiz mi yoksa on altı mı diye tartıştıkları sorunun cevabını ben köklü bulmuştum.
"Hayır, kanka. O sorunun cevabının sekiz olması imkansız." Eflal Onur'a bakarak söylediğine Onur "şimdi görüşürüz Eflal bey." Diyerek karşılık vermişti.
O an aklıma gelen gerçeklerle gözlerimi yumdum. "Ya Allah kahretsin!" Sınıfta benim bağırışım yankılanırken Mavi, "noldu Mete?" Diye sormuştu. Onur gülerek "dersin matematik olduğunu hatırladığına yemin edebilirim." Dediğinde başımı salladım. Bu sefer ona Mavi ve Eflal de katıldığında hoca içeriye girmişti.
"Oturabilirsiniz gençler."
Aldığımız komutla yerimize geçerken hoca "nasıl geçti sınavınız bakalım?" Dediğinde içimden "yarrak gibi." Dememek icin kendimi sıkmıştım. "Hocam çok zordu." Gibi cümleler sınıfta duyulmaya başlayınca gülümsedim.
Tek mal ben değilmişim diye.
"Ben sınav kağıtlarınızı okurken siz de ders çalışın çocuklar." Dediğinde arkamı dönüp çoktan Maviyle dedikoduya başlamıştım.
Dersin sonlarına doğru hoca "evet çocuklar sınav kağıtlarınızı okudum. Açıkçası sınavlarınız kötü değil fakat iyi de değil. Lütfen derslerde beni daha dikkatli dinleyin ve ödevlerinizi aksatmayın." Diye klasik öğretmen konuşmasını yaparken liste sırasından notları okumaya başlamıştı.
Listenin sonlarında olduğum için istemsizce daha fazla stres olmuştum. Sıra bana geldiğinde yutkunup hocaya doğru ilerlemeye başladım. Soner hocayla aramızda resmen bir Hint dizi sahnesi yaşanırken masum bir şekilde gülümsedim. Soner hoca, ciddi olmaya çalışırken gülümsediğimi görünce başını iki yanına sallayıp "gel Mete gel." Demişti. Sınav kağıdıma besmele çekip bakarken gördüğüm rakamla , bakın sayı değil rakamdı, sinirlerim bozulmuş gibi gülmeye başladım.
"Kanka kaç almışsın?" Diye merakla soran Onura "kanka uğurlu sayım, hatta rakamım."
Sınıftaki herkes bana gülmeye başlamıştı. Gözlerim Soner hocaya kaydığında onun da bana gülümseyerek baktığını görmüştüm.
Fakat bu soruları boru niyetine bize dizdiği için bir yanım onu asla affetmeyecekti.
Zil çaldığında bizimkilerle birlikte koridora çıkmıştık. Bedenlerimizi duvara yasladığımız anda "pezevenk sanki soru değil boru döşüyor bunlar nasıl soru?" Diye bağırmıştım. Eflalin gözü bir noktada takılı kaldığında "ne oldu lan?" Demiştim.
Tabii hemen arkamdan Soner hocanın sesini duymuştum."Mete derhal yanıma gel."
Duyduğunu anladığım an, içimden büyük bir siktir çekerken Eflal omzumu sıvazlayıp "geçmiş olsun kardeşim." Demişti. Eline vurup ağır adımlarla ,ne kadar üç hafta boyunca sarılı kalsa bile ayağım hala acıyordu, Soner hocanın yanına giderken beni masasının önündeki sandalyeye oturtmuştu.
Ona baktığım her an içindeki korku ve endişe duygusu daha fazla artarken birden kafasını kaldırmasıyla nefesimi tutmuştum. Büyük bir korkuyla ne soracağınız beklerken "annenle konuştuk bundan sonra sana özel ders vereceğim." Demesiyle gözlerim kararır gibi oldu.
Içimden "keşke küfür ettiğimi duysaydı." Diye geçirmiştim.
Soner hoca gülerek "baya mutlu oldun." Dediğinde kafamı salladım ve "evet, hocam."
"Çıkabilirsin." Dediğinde daha fazla odada kalmak istemediğim için hızlıca odadan çıkacağım esnada "bu arada bir daha bana küfür edersen seni yakarım Mete. Anladın değil mi?"
Yüzüme eğilerek sorduğu soruyla yutkunup başımı salladım. "Hocam ben size demedim kendime kızdım siz benim en sevdiğim hocamsınız. " demiştim.
Yalan söyleyeni sikseler, her gün hamileydim vallahi.
Hoca, dediğime gülüp "peki." Dediğinde odadan çıkmıştım. Tabii çıkar çıkmaz gördüğüm ağzı yüzü kaymış Eflalle nerden geldiğimi şaşırmış "Eflal!" Diye bağırmıştım.
Sadece bir günümüz sakin geçemez miydi?
Uzun bir ardan sonra tekrardan merhabalar efendim, nasılsınız iyi misiniz?
Bana soracak olursanız yorgun, mutsuz ve yorgunum.
Gecikme için çok üzgünüm fakat bu iki hafta benim için çok dolu ve yorucu bir haftaydı.
Şu an bile kafam o kadar dağınık ki yanlışım ya da eksiğim varsa kusura bakmayın sizleri çooook seviyorumm ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Öğretmenim | bxb
HumorMaskeli Balo kurgusunun yan shipi Soner ve Metenin kitabıdır. kitabı anlamak için Maskeli Baloyu okumanıza gerek yoktur. Her şey sizin bana özel ders vermenizle başladı, ve tabi size küfür etmemle...