hoseok:
jimin, müsait misin?
11.34, görüldü.jimin:
senin için her zaman müsaitim hoseok'um. ne oldu, neden sordun?hoseok:
eğer bir işin yoksa, bana gelmeye ne dersin?
görüldü.jimin:
ha?hoseok:
yani ailen izin verirse tabii.
ne biliyim, film izleriz falan.
özledim işte seni.jimin:
iyi de hoseok, şeye gitmeyecek miydik,
mezarlığa?hoseok:
ben aslında çoktan gittim, sabah 8 veya 9 gibi.
üzülmedin değil mi? sabah gitmem daha iyi olur gibi geldi ve öyle oldu. şuan biraz, huzurlu hissediyorum.
içimdeki kötü his gitmiş gibi.
aynı zamanda sabah sabah seni uyandırmak istemedim.jimin:
çiçeğim, eğer şuan mutluysan hiçbir şey önemli değil ve üzülmedim merak etme.
biraz daha iyisin değil mi?
teselli konusunda çok kötüyüm üzgünüm.
kolay şeyler değil, hele bu yaşta cidden zor hoseok.
başka biri olsa belki yaşamına çoktan son verirdi ama sen, çok güçlüsün hoseok. dimdik ayaktasın, cidden ama cidden çok gurur duyulası bir insansın.
eminim ki, anne ve baban yukarıdan seni gülümseyerek ve onur duyarak izliyordur.
cidden, mükemmel birisin ve beni sevdiğin için cidden çok büyük bir onur duyuyorum.
görüldü.hoseok:
teşekkür ederim jimin, bende senin tarafından sevildiğim için onur duyuyorum.
eğer şuan mutluysam, huzurluysam ve güçlüysem bu senin sayende.
çünkü dediğim gibi, sen gelmeden önce biraz kötü bir haldeydim.
sonra sen geldin işte, karanlık dünyama ışık oldun.
çok seviyorum seni, gerçekten, iyi ki varsın jimin.
görüldü.hoseok:
şimdi, geliyor musun?
saat 6'ya daha var, sohbet ederiz, yemek yeriz falan.jimin:
sence ben bu güzel istediği geri çevirir miyim? tabi ki geliyorum!
hazırlanıp geliyorum hemen.hoseok:
tamamm, bekliyorum.
dikkatli gel tamam mı?jimin:
tamam bebeğim, öpüyorum seni.💓🌼-
jimin hoseok'a son mesajını attıktan sonra kendine biraz özen göstererek hazrlanmış ve annesine haber vererek evden çıkmıştı. ezberlediği ve unutması mümkün olmayan eve doğru yürümeye başlamış ve kısa bir süre sonra istediği yere varmıştı.
yol boyunca hoseok'la birlikte neler yapacaklarını düşünmüş, sürekli gülümsemişti. cumartesi olduğu için çoğu kişi sokaktaydı ve jimin'in gülümsemesine garip garip bakıyorlardı. ama jimin insanların bakışlarını umursamadan yola devam etmişti.
bahçe kapısına gelmiş ve heyecanını dizginlemek amacıyla biraz orada bekleyerek derin nefesler almıştı. hoseok'u göreceğini düşündüğü zaman sanki ilk defa görecekmiş gibi heyecanlanıyordu sürekli ve buna engel olamıyordu.
hoş, bu jimin'in hoşuna gidiyordu.
sakinleştiğine kanaat getirip kapıyı iteklemiş ve ilerleyerek apartman kapısının önünde durarak sarı saçlarını düzeltmişti.
normalde saçını boyattıktan sonra iki gün geçmeden hemen eski haline geri getirirdi ama hoseok yakıştığını söylediği için böyle bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
arcturus ➸ hopemin
Fanfictionbilinmeyen numara: çok güzelsin hoseok, keşke karşına çıkabilecek cesareti kendimde bulabilseydim... [texting, düzyazı.]