düşler sokağında aşk

216 22 102
                                    

her şey en az ben kadar sessiz. telefonum en son ne zaman çaldı, ne zaman en son biri beni merak etti hatırlamıyorum bile. hayat bir sel ve ben ortasında yüzüp giden biriyim, kimsenin ne beni kurtaracak cesareti var ne bunu istiyor ne de benimle beraber sele kapılmak. bir yerlere çarpıyorum bir yerler de bana çarpıyor. çırpınıyorum ama bu su asla durmuyor. belki bu su bir denize dökülür, en azından kurtulurum pislikten en azından özgürüm. daha yalnız, dibe çekiliyorum ama özgür.

şimdi aynada gördüğüm yüzü boyuyorum. güzelleştirmeye çalışıyorum, bardaki sahnem beni bekliyor. ayaklarımın izi, ellerimin gölgesi beni bekliyordur şimdi. beni oradan başka kimse beklemez. her akşam karşımdaki masalarda oturan orta yaşlı kişiler izler beni. kimi sigara kokar kimi alkol. kimi aniden elini midesine koyarak, koşarak çıkıyor bardan. inanır mısınız bilmiyorum ama kıskanıyorum o kişileri. çünkü benim de onlara bakarken midem bulanıyor ama sahneden atlayıp dışarıya koşamıyorum. kusamıyorum da, hep bu mide bulantısıyla yaşıyorum. daha da kötüsü artık kaçmak istiyor muyum bilmiyorum. artık dünyaya bunun için geldiğimi düşünmeye başladım.

artık dünyam burası, renkli kıyafetlerden ve vücudumun kıvranışlarına uyum sağlayan o tutkulu müziklerden ibaretim ben.

okuduğum güzel aşk romanlarını bile unuttum, kendimi bu hiç durmayan rüzgara bıraktım.

aslında size her şeyi baştan anlatmam gerekiyor ama hemen hemen anlamışsınızdır. bir barda her akşam sahneye çıkıyorum ve beni muhtemelen bundan sonra hiç görmeyecek insanların gönlünü hoş etmek için dans edip tek başıma yaşadığım evime dönüyorum. arkadaşımın olmaması beni çok üzse de buna hep ben engel oluyorum. insanlara gerçek beni açmaya hazır değilim, kimse her akşam barın birinde edepsizce sayılacak şekilde dans eden biriyle arkadaş olmak istemez. istese de ben izin vermem, kimse böyle rezil bir hayatın yanından bile geçsin istemem. keşke ben de kaçabilseydim bundan ama oldu bir kere.

günlerden bir gün ablamla alışverişe çıkmıştık. ablamın mezuniyeti için elbise seçmeye, onun yaşıtları bunu arkadaşlarıyla yapıyordu ama ablam benle yapmak istedi çünkü çok güzel bir zevkim olduğuna inanıyordu özellikle kadın elbiseleri, kokuları ve takıları hakkında. ablam aynanın karşısında süslenip güzel kokular sürerken ona hep imrenirdim. bacaklarım onunkiler gibi pürüssüz olsun, bu ince yüzükler benim de parmaklarıma yakışsın ve güzel kokayım. en önemlisi de, ben de belimde bir çift el istiyordum. sorun bu değildi, hiç olmadı. sorun benim üzerimde bir erkek eli istememdi, sorun bana bir erkeğin hayran olmasını istememdi. kızların değil.

yönelimimden ablama bahsetmeyi çok düşünmüştüm ama ablamın da bu konuya etrafımdaki diğer herkes gibi pek sıcak bakmadığını fark ettiğimde bunu düşünmeyi bir daha asla olmamak üzere bırakmıştım. ta ki ablamla mezuniyet elbisesi seçmeye gittiğimiz güne kadar. ablam mezuniyetin de verdiği heyecanla ayakları havada kabine gitmişti.

o elbiselerini denerken ben de reyonların arasında dolanmaya başlamıştım. bunu yaparken gözümle sürekli kabinin kapısını yokluyordu, hakkımda en küçük bir şüphe duyması benim için çok tehlikeliydi. sonunda oradan uzun süre çıkmayacağını fark ettiğimde askıdan bir etek çektim hızlıca. siyah ve uçuş uçuş etekleri olan bir etekti. muhtemelen dizlerimin altına kadar iner diye düşünürken bile kalbim çarpıyordu.

kabine giderken elimde etek olduğu görünmesin diye üstüne bir erkek kıyafeti de atarken kabin görevlisiyle göz göze gelmiştim. bana ne tepki vereceği ve hakkımda ne düşüneceği konusunda düşünürken kulaklarımın delice yandığını, kırmızılığın yanaklarıma doğru aktığını şimdi bile hatırlıyorum. uzun boylu genç adam yüzüme bir süre donuk bir şekilde baktıktan sonra gülümsedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ben bir beyefendi sevdim sen de sıska, yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin