he doesn't deserve you

2

Taehyung

Saçımı karıştırıp kaçmıştı ilk defa saçıma dokumuyordu ama ben ondan hoşlanırken ilk defa saçıma dokunuyodu bu yüzden enerjim yerine geldi ve junkook'u kovalamaya başladım eee ne demişler kaçan kovalanır;)

Kovalamaca oynarken evi geçmiş başka sokaklara girmiştik ben buraları biliyordum ama jungkook bilmediğinden tedirgindi ki bana doğru koşmaya başladı ve bi anda sarıldı... kalbim kalbim şuan yerinden uçacak ilk defa sarıldı hayatında ilk defa sarıldı bana inanmıyorum derken junkook'u duymuyordum taki o 'heyy tae korkuyorum diyip' daha çok sarılana kadar "korkma kook ben varım ayrıca buraları hatırlıyorum merak etme" dediğim de gözlerime baktı o kadar güzeldi ki yıldızlardan bile güzel parlayan gözleri, tertemiz güzel kalbi, kedileri ve yavru hayvanları gördüğünde eve götürmek isteyen (bu çok önemli), çocuk ruhlu ve bi yandan da çocuk gibi davaranan çocuğa aşık oldum belkide bunlara değilde sadece sesine, gözlerine, kalbine aşık olmuşumdur? Ama hepside aynı her seferinde aynı çocuğa aşığım.

.
.
.

Biraz yürüdükten sonra evin önüne vardık saat kaçtı bilmiyoduk telefonlarımızı yanımıza almazdık ama geç olduğu kesindi "jungkook saat geç oldu istersen bizde kal annenler uyumuştur belkide mesaj atar sabahlarızı çatıda ne dersin?" Dedim ve yine o gözleri parladı "tae buda sorumu tabikide isterimm ama sütte alalım" güldük "hala bebeksin... alırız merak etme sen geliceksin diye birsürü almıştım zaten hepside buzdolabında seni bekliyo" dedim ve apartmana doğru koşmaya başladı 'yaramaz' diye geçirdim içimden aynı yaramaz çocuklar gibiydi

"Tae gelmezsen bütün hepsini ben içerim ayrıca daha beni yakalayamadın yakalamazsan dışarda kalırsınnn" diye bağırdı ardından bende koşmaya başladım ve yakaladım da aynı bana yaptığı gibi saçını karıştırdım ve ardından laf işittim tabikide "aaa hadi ama ben senin saçını bu kadar karıştırmadım ayrıca bu hiç adil değil sen benden kaç kat büyüksün ayrıca senin koşun iyii beni yakalaman çok kolay olurdu zaten" diyip basamağa oturdu dizlerimçni kendine çekti ve kollarını bağladı

"jungkook ne yapıyorsun kalksana" dedim ama kalkmadı bu yorulduğunun anlamına geliyordu yanına oturdum "yoruldun mu cüce" dedim kafasını kaldırıp evet anlamında salladı "kucağıma almama ister misin?" Diye sordum biraz düşündü ve "olmaz sen yorulursun ama sen benden daha güçlüsün ve ağır antrenmanda yapıyosun ben sana hafif gelirim sanırım" dedi bu sefer ben evet anlamında kafamı salladım "o zaman olurrrr" dedi ve kollarını açtı kucağıma aldım 2-3 kaç daha çıkacaktık junkook çok hafifti o yüzden sorun yoktu adım attıpımda düşmemek için bana sımsıkı tutunan jungkook'a baktım cidden bebek gibiydi kaç defa söyledim bilmiyorum ama çocuğum gibi ama bi yandan da ilerdeki eşim

Sonunda kapıya gelmiştik anahtarı cebimden çıkartırken jungkook'u yere bıraktım masum gözlerle "yoruldun mu?" Diye sordu "hayır fazlasıyla hafifsin bu durumu annene bildiricem biraz yemek ye" dediğimde "offf tae ya söyleme hem benim böyle hafif olmamda ne varmış beni gelin gibi taşıyacak değiller ya" dediğinde güldüm...

Kısa kısa yazıyorum aklıma çok bişey gelmiyor 400 kelime oldu bu bölümde bakalım diğer bölüm kaç kelime olacak🤎