|4.Bölüm|

241 17 2
                                    

     (Evin temsili)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

     (Evin temsili)

"Boşunadır , sağır kulaklara söylenen akıllıca sözler"
-Goethe

********

Hayatta herşeyin bir sonu vardı. Bazı sonlar hayal gibi mutluluk verici olsa da bazı sonlar hüzünlüydü.

Bazı günler güzel başlarken kabusa çevrilebilirdi , bazı günler ise kabus gibi başlatıp umut dolu bitebilirdi.

Evin gelinliğini giymiş peri kızı gibi olmuştu. Eve gelmişlerdi öğlen yemeği yenecek ardından çekime geçeceklerdi.

Evin odasında otururken yanında Berzan'ın kız kardeşi Delal ve Ardil vardı.
Ardil hem Amar'ın hemde Berzan'ın yakın arkadaşı Baranın karısıydı.

"Abim yaşadı bu akşam Ardil"
"Sorma kız yaşadı valla"
İkisi kahkaha atarak gülerken Evin pancar gibi kızarmıştı.

"Bitti mi yemeğin keçamin (kızım) Amar aşağıda bekliyor"

"Hadi o zaman "

Delal Evin'e yardım ederek aşağıya inmişti lakin Ardil daha sonra inecekti.

Avluya inen Evin kapının yanında bekleyen Amar'ın yanına yürüdü ve tam karşısında durdu.

"Affet beni Evin"dedi Amar içi yanıyordu ama burdan geri dönüşü yoktu"masum olduğunu biliyorum ama benim dayem.(annem)'de masumdu"

"Ne diyorsun Amar ne özrü kim masumdu ne oldu?"

Amar bağırdı öyle bir bağırıştı ki sadece konaktakileti geç adeta tüm Urfa duymuştu.

"Rezan ağa çık karşıma "
Rezan ağa eşi Safiye Xanım da yanındaydı.

"Hani torununu kınadan dört gün önce pikniğe götürmüştüm ya Rezan ağa. Torunun namussuzluk etti. Daha dini ve resmi nikahı olmadan benim altıma girdi "

Rezan ağa şaşkınlıkla olduğu yerde kalakalmıştı.
Evin üstüne atılan iftira ile dizlerinin tutmadığını düşündü. Öyle ki az bir süre sonra yere çökmüştü.
İftira diye bağırmak istedi yapmadım öyle birşey yalan bunlar demek , Amar'ın karşına geçip yüzüne bir tokat indirmek ve sen kimsin ki benim namusuma laf ediyorsun demek istedi.

Diyemedi ,hani en olmadık zamanda en çok konuşan insan bile susardı ama bunu bilerek yapmazdı. Evin'in de dili lal olmuştu.

Konuşamıyordu abisi Ali çarptı gözüne, öyle bir bakıyordu ki . İnanmıştı mıydı bu kara iftiraya. Evin çok korkuyordu.

Ali'nin, Osman'ın , Heja annesinin ona inanmamasına korkuyordu.

Rezan sonunda kendine gelmiş şekilde omuzlarını dikleştirdi.
"Ne intikamı ne kanı dersin sen Amar"
"Annemin akan kanına inat senin torununun namusluğunun kanı."

QerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin