Heavenly (Noah Schnapp) Bırakıldı

let me go.

Bölüm şarkısı-Lady Gaga/Beyonce: Telephone.
Multide yine Selena'm var(cokasigim) Heavenly'nin elbisesini ve saçlarını o şekilde düşünebilirsiniz.
Bu bölüm tutmazsa valla küserim bilmiş olun
İyi okumalar<33

Yatakta dikleştiğimde ellerimle saçlarımı geriye attım ve gözlerimi odamda gezdirdim. Dün olanlardan sonra Lydia'yla birlikte apartmana geçmiştik ve dün anlattıklarıma rağmen Noah'a bir süre yüz vermemeye karar vermiştim.

Hayır, yanlış anlaşılmasın. Noah'ı çok seviyorum ve onu affettim. Ona karşı bir sinirim yok, bilerek yapmadığını biliyorum. Sadece ona küçük bir ders vereceğim.

Duvardaki saate baktım. Ne! Saat henüz 10'du. Ben hep 11.30 veya 12'de kalkarım. Neden bu saatte kalktım bilmiyorum. Her Neyse.. Tam yataktan kalkacakken aniden açılan kapıyla şaşkınca oraya baktım. Lydia odaya bodazlama dalar gibi dalmıştı! "Heavenly, iyi ki doğdun!" Bağırıp hemen üzerime atladığında onun altında ezildim. Tanrım! Tamam!

"Lydia.. Hah! Nefes alamıyorum!" Kıkırdadığımda o da gülüp üstümden kalktı.

"Evet! En güzel doğum günü kızı nasılmış bakalım?" Bilmem ki.. Omuzlarımı silktim.

"Yani.. İyi." Hayretle bana baktı.

"Heavenly, hadi ama! Canlan biraz! Eminim ki çok eğleneceğiz!" Eğleneceğiz? Ne yapacağız ki? Heyecanla bakınıyorken ona tek kaşımı kaldırarak baktım. "Aklından ne geçiyor?" Sırıtarak yanıma oturduğunda dibime kadar girdi.

"Bir parti düzenlemeyi planlıyorum!" Ne! Hayatta olmaz! Asla! Aklını mı kaçırdı?

"Saçmalama! Hayatta olmaz!" Hayretle konuşmamla yüzüme sinirle baktı. Hiçbir güç bana parti yaptırtmaz! Hem en son Noah bana sürpriz hazırlayacakken ne olduğunu biliyoruz.

"Evet olacak, asıl sen saçmalama! Harika olacak! Millie, Sadie, Finn.. Ah! Herkesi çağıracağım! Hadi, hadi!" Off! İnanamıyorum!

"Lydia, ben daha önce hiç doğum günü kutlamadım. Kutladıysam da en son 5 yaşındaydım!" Gülümseyerek bana bakıp eliyle kolumu okşadı.

"O zaman 19. yaşını çok iyi bir şekilde kutlayacağız! Hadi!" Off! Elimi tutarak beni kaldırdığında ona baktım.

"Peki ne yapacağız? Nerede yapacağız? Hiçbir şeyim yok, kıyafetim yok." Sırıttığında ona anlamamışça bakındım.

"Ben senin için bir kıyafet buldum bile!" Buldu mu? Nereden buldu? Ona anlamamışça baktığımda elindeki telefonunu açıp bana gösterdi.

Gözümün önündeki pembe tüllü elbiseye tiksinerek bakarken, korkuyla ona döndüm.

"Lütfen bana şaka yaptığını söyle.."

★•★•★

"Yani, ölüm günü partisini burada mı yapacağız?" Lydia'a baktığımda hayretle bana baktı.

"Bak seni döverim! Ne ölüm günü partisi ya?"

"Evet, ben bu elbiseyle o kadar insanın içine çıkarsam, hele de Noah beni görürse zaten ölüm günüm olur!" Lydia çiğnediği sakızıyla sırıttı.

"Ne güzel kudurur işte." Oflayarak yüzümü buruşturduğumda boş salona bakmaya devam ettim. Hiç iflah olmazdı.

Tanrım, ben o kadar insanın içinde nasıl pasta üfleyeceğim? Herkes bana bakıp alkışlayacak, iyi ki doğdun diye tezahürat yapacak! Korku filmi gibi! Anksiyetem tutar! Ölürüm!