143 17 153
                                    


"Buradalar."

dedi Barou arkasına yaslanırken. Nagi ise gözünü dahi kırpmadan kameraları izliyordu.

"Hayır, olamaz..."

diye söylendi. Barou ise tek kaşını kaldırıp onu anlamadığını ifade etti.

"Sorun ne, kutup yıldızı?"

Nagi dudağını dişleyip yumruklarını sıktı.

"Bana o isimle seslenme..."

Barou omuz silkti. Nagi, Nanase ve diğerlerini gördüğü için endişeliydi. Onların burada olmaması gerekirdi.

Barou sol taraftaki kırmızı tuşa bastı ve mikrofona doğru eğildi.

"Mümkün olduğunca az kişiyi öldürün."

.
.
.
.
.
.

"Tek alanlı bir çatışma olacak. Bizi içeri sokmayı düşünmüyorlar. Baskıyı kurduktan sonra istedikleri şartları sunmayı planlıyorlar."

dedi Shidou duvarı kendisine siper alırken.

"Size anlattığım düzeni unutun."

Herkes belirli bölgelere dağılırken temkinlilerdi. Etrafta kimse gözükmüyorken bir anda demir kapı açıldı. İçeriden çıkan 6 kişi, Shidou'nun anlattığı kişilerdendi.

"Tanrım, çatışmayalı uzun zaman olmuş!"

dedi İgaguri elindeki ağır silahla yürürken. Bu kadar rahat olmalarının bir nedeni olmalıydı.

Reo eliyle "Hazır olun." işareti verdiğinde herkes çoktan savaş yerlerini almıştı.

İlk kurşun Aiku'nun silahından Nanase'lerin olduğu bölüğe ateşlenmişti. Bununla birlikte çatışma başlamıştı.

"Onlara ulaşamıyoruz, burası fazla kapalı..."

dedi İsagi şarjörünü değiştirirken. Sonra aklına gelen fikir ile dikkatli bir şekilde ortadaki metal havalandırmanın arkasına yuvarlandı. Böylece görüş açısı daha fazla açılmıştı. Silahını bir kez daha ateşlediğinde karşı taraftan bir

"Siktir!"

nidası duyuldu. Belli ki birisini vurmuştu. Yanındaki hareketlenme ile başını hızla çevirip silahın kabzası ile ona vurmaya hazırlanırken kolundan tutularak havalandırmaya sabitlendi.

"Egoistliğini konuşturuyorsun ha?"

dedi Rin, İsagi'yi bırakıp hedefe nişan alırken.

"Bu sefer olmaz. Elinden geleni yap, kuklacı."

İsagi ve Rin çatışmalarda sürekli böyle sorunlar yaşarlardı. Bu, belki de giriştikleri en önemli çatışma olsa bile bu huylarından vazgeçecek gibi durmuyorlardı.

"Şu merdiveni görüyor musun?"

"Düşündüğümü düşünmenden nefret ediyorum."

"Arkamı kolla."

İkisi aynı anda birbirlerine bakıp başlarını salladılar. Doğru zamanı kollayıp aynı anda havalandırmanın arkasından çıktılar ve  sırtlarını birleştirip birbirlerinin arkalarını korurken hızla merdivene yönelip yukarı çıktılar.

Kendilerine doğru yöneltilen kurşunlar ile yere eğildiler ve orada bulunan kolileri siper aldılar.

Kulaklıklarından duydukları ses ile odaklarını sese verdiler.

"İsagi, Rin,  iyi misiniz?"

"İyiyiz patron."

diye yanıtladı Rin. Tam bu sırada omzunu sıyırıp geçen kurşun ile acıyla bağırdı. İsagi, Rin'i kenara itip hızla arkasını dönerken isabetsiz bir mermi ateşledi.

𝐂𝐲𝐧𝐨𝐬𝐮𝐫𝐞 - 𖤐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin