Giriş Suikast

89 39 34
                                    


Giriş :Suikast
Sabah sakin kahvaltım baş muhafız olan Drystanın içeri girmesi ile birlikte bozulmuştu.
Drystan korku ve bir o kadarda panik dolu bakışlar ile bana bakıyordu.

"Böldüğüm için üzgünüm prenses ama çok vahim bir durumla karşı karşıya kaldık." dedi. Göğsü hızla inip kalkıyordu derin derin nefes alıp veriyordu.

"Ne oldu Drystan, bir sorun mu var?" dedim. Drystanın biraz nefes alması için bekledim ve o bir nebzede olsa kendine gelince dudaklarımı  anlamaz bir şekilde büktüm ve ellerim ile de anlamadığımı belli ettim.

"Prenses babanız Alex Sharapova komşu krallıktan dönerken saldırıya uğramış,"dedi. Hemen ardından derin bir nefes alıp sadece " Malesef onu kaydettik, çok üzgünüm onu koruyamadık Vien lütfen beni affet. "diyebildi çünkü sözleri benim hıçkırarak ağlamamla kesilmişti.

" Ççç çok kötüyüm lütfen yardım et. Önce annem imparatoriçe Maria Sharapova şimdi ise babam imparator Alex Sharapova. Ne yapmalıyım inan ki hiçbir fikrim yok "dedim. Ve ağlamaya devam ettim. Nefes alamıyordum kendimden geçmiştim.

O an ilk defa bir kuralı çiğnedi ve elimi tuttu. İlk kez ve sadece benim için kraliyet kurallarını çiğnedi.

" Biliyorum Vien biliyorum, ama şimdi ağlamak yerine güçlü durup diyarı yönetme zamanı, " dedi. Ve o anda gözlerim gözlerini buldu, kalbim hızla çarpmaya başladı.

"Ben her zaman seninleyim prenses. Bunu birlikte halledebiliriz. Yeter ki sen bize güven." dedi, yine o mükemmel gülümsemesini yaptı.

O her daim bana güven vermiştir. Her ne olursa olsun, ve bende ona her zaman güvenmiştim.

"Teşekkür ederim Drystan, her şey için gerçekten çok teşekkür ederim. Ve evet hallederiz şimdi babama karşı son görevimi yerine getirmeliyim, ona bir ölüm töreni düzenlemeliyiz" dedim.

Ve sonra dayanamayıp ağlamaya başladım, oda  bana acımış olmalı ki hiç duraksamadan bana sarılıp saçlarımı okşadı. Yaklaşık 30 dakika sonra anca kendime geldim. Beni kaldırıp yürümeme yardım etti.

"Sen olmasan ben ne yaparım Drystan. İyi ki varsın ve iyi ki benimsin."

Evet o benimdi sadece benim Drystanım. Ve asla ama asla bir başkasının olmasına izin vermem nede olsa tüm diyarın veliaht prensesiyim ben hatta yakın bir zamanda imparatoriçesi olacağım.
O anda hızla nefes alıp vermeye başladı Drystan. Onu heyecanlandırmıştı söylediklerim
Ve sanki oda beni seviyordu.

"Sende iyi ki benim Vienimsin prenses. Hadi daha çok işimiz var"

"Tamam Dry."
Kraliyet salonundan çıktık ve bahçeye indik. Az sonra babamın cansız bedenini görecektim, buna hazır olup olmadığımı bilmiyordum  ama yapmak zorundaydım. Drystan gerginliğimi hissetmiş olacak ki ellemi tuttu.Bu beni biraz da olsa rahatlamıştı.

" Sakin ol ben buradayım Vien, sorun yok." dedi.

Ardından babamın cesedini gördüm. Açıkçası bu sabah sakin bir kahvaltı yaparken bu gün yaşadım hiç bir şeyi ama özellikle de babamın cesedini görmeyi hiç beklemiyordum. Ama olmuştu işte ne yapabilirdim. O anda tek isteğim intikam almak olmuştu, Sadece intikam. Babama bunu yapanların cezası aynı ona yaptıkları gibi bir ölümdü.

"Babamı bu hale getirenler kim Dry"

"Karanlıkta saklananlar bu onların suçu ve bunun cezası ölüm olmalı."

"Liderleri kim?"

"Henüz bilmiyoruz ama yakın zamanda öğreniriz. Sen merak etme."

"Peki, gölge muhafız sen ne diyorsan o."

Evet heyecanlı bir yerde kesmedim  ama umarım beğenirsiniz. 🖤

İntikam Tahtı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin