İmparatoriçe

56 24 17
                                    


Artık resmi olarak tüm diyarın yeni imparatoriçesi olmuştum. Baş muhafız Drystan Brave benim yeni korumam olmuş, benim peşimden her yere geliyordu. Bir gün onu taht odasına çağırdım ve ona bir teklifte bulundum.

"Sana bir teklifim var Dry. Ama cevap vermek istemezsen anlarım."

"Emredersiniz İmparatoriçem."

"Hey ben hala senin en yakın arkadaşınım Dry, neden bana bu denli soğuk ve resmi davranıyorsun."

"Neden bahsettiğinizi anlayamıyorum efendim"

"Demek anlayamıyorsun." dedim.

"Ben anlatayım o zaman, bir daha baş başa iken bana Vien, Gecenin Kraliçesi, Siyah Kuğu haricinde bir kelime ile seslenirsin seni öldürürüm."

"Bu seni neden bu kadar sinirlendirdi ki Vien."

"Çünkü sen benim için çok değerlisin Gölge muhafız, ama sanırım ben senin için değerli değilim."

"Tabiki sen benim için herkes ve her şeyden daha çok değerlisin ama artık İmparatoriçe oldun Vien."

"Olsun yine de böyle davranma canım acıyor."

"Sen nasıl istersen öyle olsun İmparatoriçem"

"Neyse teklifime gelecek olursak senden beni eğitmeni istiyorum Gölge muhafız."

"Zevk ile ancak neden böyle bir şey istiyorsun?"

"Sana güveniyorum bu yüzden doğruları söyleyeceğim Dry."

"Ben babamın intikamını almak istiyorum ve bu uğurda canımı bile veririm."

"Seni anlıyorum Vien." dedi.

Bu sırada içeri yardımcı baş muhafız Luca İvanov girdi.

"Size söylemeyi istediğim bir konu var İmparatoriçem."

"Ne oldu Luca, sorun nedir ?."

"Efendim  karanlıkta saklananlar en son sahil kıyısındaki eski mahzen civarında görülmüş."

Ardından bir şey dememi bekler gibi gözlerimin içine baktılar.

"Ne yapmayı önerirsiniz" dedim onlara bakıp.

"Tamam Luca sen çıkabilirsin biz hallederiz şimdi" dedi Drystan.

"Sesinle eski mahzene gideceğiz Dry."

"O zaman ben atları hazırlamaya gidiyorum Kraliçem" (Vien benim kalbimin kraliçesi o yüzden ona genelde böyle seslenirim.)

"Pekala, bana geceyi hazırlarsan çok sevinirim. Sen de gölgeyi alabilirsin istersen" diye seslendim arkasından.

Yola çıktık ve nedense yol bana normalden daha uzak gelmişti. Belki de benimle hiç bir şekilde konuşmadığı içindir. O çok gergin gözüküyordu sonra hiç beklemediğim bir şey oldu, bir anda atı öle önümü kesti.

" Ah Ne yapıyorsun Drystan, amacın ne senin he"

"Sen gelmemelisin Vien, bu çok tehlikeli seni tehlikeye atamam."

"Hayır , ben de geleceğim ve bu bir rica değil emir ona göre Drystan!."

"Nasıl isterseniz efendim"

Bu hiddetli çıkışım onu kendine getirmiş gibi oldu. Vardığımızda bir de ne gördüm bir ceset!

"Ahhhhh b-bir ceset aman tanrım"
Sanki buz kesmiş gibiydim ama çok çabuk bir şekilde toparladım ve ona döndüm. 
Cesette bir mektup vardı.

*İmparatoriçe  Vien Sharapova'ya   Karanlıkta Saklananlardan *

Şeklinde başlıyordu mektup acaba içinde nasıl bir gizem vardı.

~Ayyyyyy burada kesiyorum. Bana bedua mı ettiniz ya aklıma hiç bir şey gelmedi. ~

~Neyse nasılsınız çok beklettiğim için çok özür dilerim sizlerden. ~

İntikam Tahtı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin