7. Bölüm

2.5K 263 66
                                    

Hoş geldiniz,

Yukarıdaki şarkıyı Kayıp Yazmada paylaştım ama buraya daha uygun galiba. İlk oy sınırımız 170 olsun. Bir zaman ilerlemesi var şaşırmayın olması gereken bir şey.

Keyifli okumalar dilerim. 🌸

●●●

Kolları kıvrılmış beyaz gömleğiyle dikkatle ders anlatan adamı uzun uzun inceliyordu hiç çekinmeden. Sarıya kaçan kumral saçları hafif dağılmıştı. Yeşil gözlerinin altı şişmişti. Yorgunluğunu bariz belli ediyordu. Son günüydü bugün onu gördüğü son günüydü. Bundan sonra hayatına onsuz devam edecekti bu yüzden doya kana baktı. İzlenilmenin verdiği rahatsızlığını fark etmesine rağmen özlemle inceledi yüzünün her noktasını ta ki dersi bitirip helallik isteyene kadar.

İstediği helalliğe tek lafı ise fısıltıyla "Helal olsun." Demişti o an kıza bir saniye göz göze geldiler sonra hiçbir şey olmamış gibi gözlerini çeken adamla acıyla gülümsedi.

Kurstan çıkıp eve yavaş yavaş yürüdü. Kendisine kapıyı açan annesine gülümseyip yanından geçti yavaşça. Gülümsemesi yüzünden çok çabuk kaybolduğunda ise odasına gidip yatağına uzandı.

Gözleri dolmuşken açılan kapıyla birlikte kendine engel oldu ağlamamak için. "Nazlı," Diyen annesi yavaş yavaş yanına gelip saçını okşadı kızının. "Hasta mısın?"

"Yok anneciğim." Diyen kız annesine gülümsedi. "Sadece yanlış bir tercih yaptığım için üzgünüm."

"Ne tercihi?" Dedi Rümeysa Hanım şüpheyle.

"Öğretmen olmak için kursa gitmemeliydim. Hayalimin peşinde koşup avukat olmalıydım."

Şaşkınlıkla kızına bakan kadın kaşlarını çattı. Avukatlık zor bir meslekti. İki yeğeni avukat ağabeyi hakimdi ve bildiği kadarıyla başına iş gelen çok avukat vardı. "O nereden çıktı şimdi?"

"Bir yerden çıkmadı. Öğretmen olmayacağım avukat olacağım. Bu yıl sınava hazırlanıp İstanbul Üniversitesinde sınava gireceğim."

"Hayır Öğretmen olacaksın sen. Boşa mı gitsin o kadar zamanlık emeğin."

"Anneciğim lütfen. Seni kırmak istemiyorum." Diyen kız annesinin dilinden kurtulmak için odadan çıkmıştı.

●●●
Rümeysa Hanım kızının Öğretmen olması konusunda kocasından yardım almak istese de zaten kızının daha yüksek mevkide olmasını isteyen Faruk Bey kızını desteklemişti. Ağabeyinden ve yeğenlerinden de aynı sonucu alan Rümeysa Hanım pes etmiş kızının avukat olmasına razı gelmişti.

Bir yıl okul için çalışan Nazlı üç üniversitenin sınavına girmiş Ankara Üniversitesini kazanmıştı.

Yıllarca tek düşüncesi haklının yanında olmak olan kız kendi doğrularıyla ilerlemiş ve dört yıllık üniversiteden mezun olmuş ve kuzenlerimle beraber işe başlamıştı.

Önceleri küçük davalara girip kazanmıştı ancak Nazlı'nın iyi bir avukat olmasını isteyen kuzenleri bir fabrikanın hile karıştırdığını düşündüğü ihale için açılan davaya katmışlardı. 1975 yılının bahar ayında fabrikanın sahipleriyle görüşmek için toplantı düzenleyen iki kardeş Nazlı'yı da yanlarına alarak belirlenen toplantı yerine gitmişlerdi.

"Nazlı bak çok heyecanlanma tamam mı bu dava çok önemli." Diyen en titiz olan Burhan ağabeyiydi.

Sinirle oflayan kız gözlerini devirdi. "Tamam ağabey bin kere uyardın. Hem niye heyecanlanayım. En sert hakimin karşısına bile çıkmış insanım ben."

Öğretmen Bey (Askıda -1 Ağustos'ta yeni bölümler gelecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin