1. Bölüm

4.7K 273 44
                                    

Hoş geldiniz kuzular,

Hayırlı bayramlar öncelikle. Bayramdan önce yayınlayacaktım planlar karıştı. Bari bayramda yayınlayayım dedim. Bayram şekeri niyetine. 🍬🍬🍬

Buyrunuz Nazlı ile Kenan'ın hikayesine efenim.😌

Keyifli okumalar. 🌸
●●●

Koluna astığı çantasını eliyle sıkı sıkı tutan kız tedirgince yürüyordu. Bir koridorun hem uzun hem de kısa olması normal miydi? Sanki sevdiği adama ulaşamayacak kadar uzun ama bitmeyen heyecanını gideremeyecek kadar kısaydı.

Onu görmeyeli 4 yıl olmuştu. Dört koca yıl bitmeyen bir sevgiyle adamı sevmişti. Onu içinde güzelleştirdikçe güzelleştirmeşti. Gülüşü, bakışı, davranışlarının hayali soluklaşsa da hala gözünün önünde canlanıyordu. Son görüştüklerinde o yeşillerindeki parıltıyı hiç unutamıyordu. Kendisine gtlümseyerek bakarken yanağında çıkan gamzesi buralı olmadığını belli eden beyaz teni ve sarı saçlarının uyumu her şeyiyle mükemmellik abidesiydi.

Koridorun bitiminde bulunan odanın önüne geldiğinde kalbi az hızlıymış gibi daha çok hızlanmaya başlamış resmen göğüs kafesini dövüyordu. Kapıyı çekingen bir şekilde tıklayıp içeriden "Girin!" sesini duyana kadar bekledi.

Kalbinin atışı ellerinin titremesine sebep olurken yavaşça kapının kulbunu tutup aşağı indirdi ve içeri girdi. İçeri girdiğinde kafası eğik önündeki kağıtlarla ilgilenen adamı görünce duraksadı genç kadın. Yıllarca içinde tuttuğu özlem burnunun ucuna gelip sızlatmıştı. Çantasına sıkı sıkı tutunup onun boynuna sarılmamak için kendini kastı. Gözleri buğulandı. Öyle bir şeydi ki kendini sıkıyordu ağlamamak için. Öylesine içine işlemişti ki Kenan'ı yok olmuşken onu kendinde var etmişti. Bir yandan kendine ilk defa görmüş gibi uzak diğer yandan dibinde yaşamış kadar yakındı.

Sarıya çalan kumral saçları, beyaz teni bu yörelere çok uzak olmasına karşın duruşu, bakışı, konuşması bu yörede gibiydi. Yani ilk tanıştığında öyleydi.

Birden başını kaldıran adamla göz göze gelmesi afallattı onu. Yeşil sert bakan gözleri onu sorgularcasına kıskacına almışken o kendini tanıyıp tanımadığını öğrenmek için sabırla bekliyordu. Eğer tanıdıysa içindeki umut yeşerip dallanacak ve yepyeni umutlara kapı açacaktı. Kalbi heyecanına orantılı atarken duyduğu sözlerle yeşermeden solmuştu umutları.

"Bir şey mi istediniz?" Kendine şaşkın şaşkın bakan kızıl afete ifadesiz yüzünü bozmadan baktı adam. Karşısında duran kadın kızılın koyu tonundaki saçları, mavi gözleri, dolgun dudakları ve ufacık burnuyla normalin üzerinde bir güzelliğe sahipti ve muhtemelen dışarıda görseydi münasebet kurmak için uğraşabilirdi. Öyle güzeldi ki kadın yüz ifadelerini saklamakta usta biri olarak yüzünü ifadesiz tutmakta bu kadar zorlandığını hatırlamıyordu. Önce kadının amacını öğrenmeli sonrasında ona göre tavır sergilemeliyi düşündü.

Güzel ve uzun parmaklarını saçından geçirip saçını arkaya doğru savuran kadın gözlerini devirdi istemsizce kaşlarını çattı Kenan. Hiç hoşuna gitmemişti kadının yaptığı. "Ne için geleceğim canım?!" Canım?! Nasıl bir laubalilikti bu böyle? İlk an gözüne biblo gibi güzel gelen kız o an konuşması ve hareketleriyle hiç sevmediği şımarık veletlere benzemişti. Halbuki tanışıp bir kahve içmeyi bile düşünüyordu Bazen dış güzellik yetmiyordu işte.

"Öğretmenlik kurslarına kayıt yaptırmak istiyorum." Bir de öğrencisi mi olacaktı bu kadın? Kenan kızın şımarık hareketlerinden hazetmeyerek sabırla bir nefes çekti içine hoş eğer şımarık olmasaydı bile öğrencisi olduğu için az önceki düşündüklerinden üzülerek vazgeçerdi. Prensipleri vardı adamın ancak git gide gözünde düştüğü için bu duruma memnun bile olmuştu. Biraz haddini bildirirdi. Kızdan gözlerini çekip önündeki dosyaları doldururken bıkkınca konuştu. "Hüviyetiniz var mı?"

"Evet."

Yazıyı okurken "Kaydınız için vermeniz gerekiyor." dedi. Beş dakika sonra sertçe önüne koyulan belgeyle kıza ters ters baktı ancak bir şey söylemeden bakışlarını geri çekip önündeki belgeyi eline aldı.

Nazlı Köksoy, kızın soyismini görünce bu şımarıklığı nereden geldiğini anlamıştı. Turan Köksoy'un kızının şımarık olması pek mümkündü. "Kaydınız tamamdır Nazlı Hanım. İki hafta sonra dersler başlayacak, devamsızlık kayda alınacaktır."

Yüzüne bakmadan konuşan adamla ağlayacak gibi olmuştu Nazlı. Başta kendini tanımaması, sonrasında o yokmuş gibi davranması, şimdi ise ilgisiz kalması kalbini daraltmıştı, bir yandan sinirliydi ona diğer yandan onun suçlu olmamasının bilincinde ama gözlerinin dolmasına engel olamıyordu.

"Bu kadar mı?" Kadının sakince konuşmasını aldırmayan adam kadının ismini listeye ekleyip dosyalara döndü. Ona bakmadan elindeki hüviyeti uzatmıştı kadının alması için. "Evet. Çıkabilirsiniz."

Adamın tavrıyla sinirle oradan uzaklaşmak isteyen kadın adamın elinden sinirle hüviyeti alıp hırsla çıkarken bunu yine kızın şımarıklığına yoran Kenan başını kız konuştuğundan bir kez daha sabır dilercesine sallayıp tekrar önündeki dosyalara döndü.

Heyecan, sinir, üzüntünün verdiği hisler birleşmiş kadının titremesine sebep olmuşken hayal kırıklığıyla hızla oradan uzaklaşmak isteyen kadın uzun ve aceleci adımlarla yürüyordu. Adamın boynuna atlamasını beklemiyordu ama onun için özel olan tek anı nasıl unuturdu? Onu nasıl unuturdu? Tamam sadece unutsa sorun yoktu ancak ona yokmuş gibi davranması kalbini paramparça etmişti. Beğenmemiş miydi onu? Gelmese miydi acaba kursa? Onu hiç görmeden üniversitelerin sınavlarına mı girseydi? Başını iki yanına salladı genç kız. Belki ihtimali yoktu ancak umudu vardı. Yıllardır büyüttüğü sevgisinin peşinden gidecekti.

●●●
Evet ilk bölüm bu arkadaşlar. Hayırlı olsun.

15-20 bölüm arası düşünüyorum. Çıtır çerezlik eğlenceli bir hikaye olması yönündeyim. Biraz Kenan'ı küfürlerle anabileceğiniz bir hikaye olabilir. 😁

Bir sonraki bölüm muhtemelen 1 ay sonra gelir. O da diğer hikayelerden dolayı.

Sevgilerimle 💜💜💜

Öğretmen Bey (Askıda -1 Ağustos'ta yeni bölümler gelecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin