3. Bölüm

1.9K 179 14
                                    

Hoş geldiniz bebekler,

Kayıp Yazma bölümü olduğu için hemen düzeltip attım. Bu yüzden üçüncü bölüm çabuk geldi.

Bu arada medyaya temsili foto koyuyorum kurgularıma model koymayı sevmem kafanıza göre takılın.

Keyifli okumalar dilerim. 🌸

●●●
"... yani demek istediğim şu ki öğrencilerinizin özgür düşüncesine izin vermelisiniz ki fikirler oluşsun. Öğrencinin fikri oluştuğu an hayata bakış açısı oluşur bu da alternatif düşünceler oluşturur. Bunun yararı olarak insanlığa yararlı bireylerin oluşma ihtimalinin önünü açarsınız."

"Ya da tam tersi." diye söylenen kızı duyan Kenan'ın bakışlarının hedefi belliydi. Her şeye muhalefet olan Nazlı Köksoy babası general olduğu halde üniversite gitmeyip buraya gelip öğretmen olmak isteyen şımarık kız.

"Sesini duyalım Nazlı. Bu ses tonuyla söylediklerini sadece sen duyarsın."

Adamın kendi ismini söylemesiyle heyecanlanan genç kızın bakışları Kenan'ın yeşil gözlerini buldu. On dört yaşındaydı Kenan'ı tanıdığında okuma yazma bilmeyen askerleri için askeriyede görevlendirilmişti. Bu sırada babasını ziyarete giden Nazlının gözleri sadece adamın yeşil gözlerine odaklanmıştı. Sonrasında çıkmamıştı o gözler aklından. Babasını ziyaret bahanesiyle gitmiş ona görünmeden onu uzaktan izlemişti. Daha sonra onun burada görevlendirildiğini babasıyla annesi konuşurken duymuş üniversiteye gitmek yerine liseyi bitirip öğretmen olmak için buraya yazdırtmıştı kendini. Babası ona her ne kadar kızsa da annesi babasını ikna etmiş sonuç olarak burada Kenan'ın karşısındaydı. Onun dikkatini çekmek için normalde bir konuşuyorsa onun yanında beş konuşuyordu. Her sözüne tezat gidiyordu. Bazen saçma sapan fikirleri bile savunuyordu. Hepsi biraz olsun adamın dikkatini çekmek içindi.

"Ben öğrencimi her ne kadar özgür bıraksam da annesi, babası, arkadaşları özgür bırakmayacak. Ancak doğru yolu gösterirsem öyle olacağını düşünmüyorum." Dışarıdan lakayt bir tavrı olan kız aslında içten içe sakladığı heyecanını bastırmak için rahat konuşuyordu.

"Kime göre doğru kime göre yanlış. Senin doğrun belki karşındaki için büyük yanlış."

Adamın yeşillerine dalan kız gülümsedi. "Bana göre doğru yani hakka hukuka göre doğru."

Kızın bu şımarık bilmiş hallerinden derin bir nefes aldı adam. Her öğrencisi en ön sırada oturan Feride gibi olmuyordu maalesef. "Peki onları doğru olduğunu nereden anlıyorsun?"

Gözlerini kırpıştırarak baktı. Heyecandan dolayıydı bu hali Kenan'dan başkası olsa şurada çok güzel cevaplar bulmuş ve bunları kitaplarla desteklenmişti. "Bizi yöneten onlar."

Kendinden emin bir şekilde cevap veren kıza alayla güldü adam ancak onu sınıf karşısında küçük düşürmemek için başını yere eğdi. Yüz ifadesini toparladığında başını kaldırdı. Bu kızı diğer hocalar çok parlak bir kadın iyi bir öğretmen olacak diye överlerdi ancak bunu Kenan görememişti bir türlü. "Cinayetin cezası nedir?"

"İdam." Dili kurumuş genç kadının dilinin ucuna zorlukla gelmişti bu kelime.

"Güzel. Şimdi bir adam düşün iftiraya kurban gitmiş. Cinayet başkası işlemişken onun üzerine atılmış. Soruyorum sana bu adam hukuk karşısında yanlış bir adam mıdır doğru bir adam mı?"

Adamın ne demek istediğini anlayan kız yine zorlukla cevap verdi. Ah keşke dışarıdan göründüğü kadar sakin olabilseydi. "Yanlış bir adamdır."

Öğretmen Bey (Askıda -1 Ağustos'ta yeni bölümler gelecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin