Saf Sonsuzluk

"Güven oyunu"

Hyunjin: o ne Felix?

Felix Hyunjini karşısında görüb dona kalmışdı.

Hyunjin: hey iyimisin?
Felix: e-evet iyiyim.
Hyunjin: elindeki ne diye sordum.
Felix: ha boş ver ya kuzenim İsviçreden mektub göndermiş.
Hyunjin: benim evime mi?
Felix: e şey, aslında benim evime göndermişdi Han getirdi.
Hyunjin: ha iyi.
Felix: sen neden dışarı çıktın ki?
Hyunjin: dikiş bitti onun için.
Felix: iyimisin peki?
Hyunjin: evet canım iyiyim.
Felix: iyiysense gidib bi şeyler içelimmi?
Hyunjin: dikiş açılmaz mı?
Felix: hayır ys arabayşa gideriz, arabada oturub içeriz.
Hyunjin: olur gidelim.

Hyunjin odasına kiyafetlerini değişmeye çıkar ve ardıncada Felix gider.

Hyunjin soyunmaya başlar ve dolapdan siyah t-shirt götürür.

Felix Hyunjini görüb gülümsemeye başlar.

Felix: bu vücut bu kaslar adamı deli ediyor farkındamısın?

Hyunjin: bu kadar deli oluyorsan ufak bir dokunuş yetmez bence.

Felix: aslında ufak sayılmaz, taki o kalkana kadar.

Felix göz kırpar ve ellerini Hyunjinin boynuna dolar.

Felix: bana güverniyormusun?

Hyunjin Felixin bu sorusuna şaşkın bir tepki verir.

Hyunjin: neden sordunki şimdi?
Felix: sen soruma cevap ver.
Hyunjin: evet tabiki güveniyorum.
Felix: peki ya güvenini boşa çıkartırsam?
Hyunjin: benim sevimli Felixim bana yalan söylemez.

Felix üzgün gülümsemeyle karşılık verir.

Felix: hadi hazırlan çıkalım.
Hyunjin: tamam.

Hyunjin hazırlanıp aşağı düşer ve bu sırada Bangchanla karşılaşır.

Bangchanın üstünde hiç bir şey yoktu sadece altdan kısa şort giyinmişti.
Boynundan penise doğru akan terden belliydiki spordan geliyordu.
Ter o kadar çoktuki kaslarını ortaya çıkarıyor ve insana sex yapma hevesi veriyordu.

Hyunjin: oo Daddy bugün kimi sikiceksin acaba.

Bangchan: boş boş konuşma spordan geldim.

Hyunjin: ne dedimki ben Allah Allah.

Bangchan bir şey demeden merdivenlere doğru gider.

Hyunjin: kesin sikicek.

Felix arabada Hyunjini bekliyordu.

Hyunjin: geldim aşkım.

Felix: hadi seni güzel bir yere götüreyim.

Hyunjin: nereye istersen gidelim canım.

Felix qaza basar ve ordan uzaklaşırlar.

***

Lee know: Selam
Han: selam
Lee Know: wow "Yine ne var" demedin buda bi gelişme.
Han: bir şey mi oldu.
Lee know: yo seninle konuşmak için geldim.
Han: e hadi konuşalım.
Lee Know: sormak için tam sırası.
Han: efendim??
Lee Know: hiç bi şey.

***
Hyunjin: vaay burası mükemmel bebeğim.
Felix: beyendiğine sevindim.
Hyunjin: peki biz burda ne yapacağız?
Felix: oyun.
Hyunjin: Ha?
Felix: Oyun güven oyunu.
Hyunjin: anlamadım ne güveni?
Felix: bak şimdi, uçurum ucunda durucam ve sana güvendiğim için kendimi bırakıcağım sende beni tutacaksın.
Hyunjin: Salakmısın Felix? Düşüb göt baş olursan nolucak, hem beni seni tutamam?
Felix: Ben sana güveniyorum. Hadi gel.

Felix uçurumun başına gider ve kollarını açar.

Felix: Hwang Hyunjin sana güveniyorum.

Felix kendini uçurumdan aşağı bırakır.
Ve bu sırada Hyunjin arkadan koşarak Felixin belinden tutub kendisine çeker.

Felix hafif gülümseyerek.

Felix: biliyordum.
Hyunjin: salak yüreğim ağzıma geldi delimisin.
Felix: sana güveneceğimi biliyordum.
Hyunjin: bunu neden yaptın?
Felix: dedim ya güven oyunu zamanı gelince anlarsın.