8.Bölüm

66 3 0
                                    

Bir varlık beni kendine çekmişti ama çeken varlığı görememiştim.

"Nilüfer Hanım sizi tekrar görmek aşırı hoşuma gitti."

"Siz kimsiniz? Beni işimden alıkoyuyorsunuz ve bunun cezası büyüktür."

"Beni tanımadın mı? Tanımazsın çünkü işine gelmiyor Nilüfer. Sen benimle mutlu olacaktın hani ve bende tesadüfen burda buldum kendimi."

"Sen nasıl geldin buraya? Buraya gelmemen gerekiyordu,nasıl geldiysen öyle git olur mu?"

"Niye sevgilim? Beni sevmiyorsun artık galiba,sana dürüstçe soracağım. Sen neden buradasın? Neden bana böyle davranıyorsun? Yoksa hayatına biri mi girdi? Nilüfer herkes senin için endişelendi,ağladı ve kahroldu."

"Kimse benim için kahrolmaz ki, onlar kendilerini düşünürlerdi ve kimse için ağlamazlar."

"Senin için ağladılar,onlar ağlamadıysa bile ben ağladım senin için ama senin keyfin 2 yıldır yerindeymiş."

" 2 yıl savaş gördüm,cepheden cepheye koştum ama sen görmediğin için söylemesi kolay."

"Ben senin için ağladım ama sen beni bıraktın ve gittin. Galata Kulesine senle çıkma hayallerimiz vardı,sensiz çıkmak zorunda kaldım ama sen yine yoktun. Elimde nadiren bulunan bir çiçek vardı,senin adını aldığın çiçek ile Galata Kulesinin içlerine girdim ve bir anda kendimi burada buldum."

"Geri git,sen git bende gelirim."

"Kalsak olmaz mı? Kalsak ve seninle burada yuva kursam. Mutlu olabiliriz geçmişte,senin o güzel yüzünü unutamadım ve senin için buralara ışınlandım."

"Ne oluyor burda?" Sesi duyduğum gibi irkilmiştim. Gelen ise subaydı asıl şimdi işler karışacaktı,bir bu eksikti buda oldu.

"Senin benim çiçeğimin yanında ne işin var?" Bana şefkatle bakan gözleri, ona öfkeyle bakıyordu ve aşırı onu yiyecekmiş gibi duruyordu.

"Nilüfer benimle gel,sana talibim ve beni seç lütfen." Orhan bunu söylediğinde, Ali sinirlenmişti.

Beni kıskanmıştı,benim için adamı bile döverdi ama buna müsade edemezdim.

"Benimle gel umudun çiçeği,beni bırakma,bende seni çok seviyorum ve kalbinin sesini dinle."

"Benim talibim çıktı, evleneceğim ben ve sen bile engel olamayacaksın."

"Ne dedin sen?"

"Doğru duydun işte subay. Evleniyorum,talibim ayağıma geldi ve bu herkesin başına gelen bir şey değildir biliyorsunuz."

Sinirlenmişti, Orhan'a öfkeyle bakmış ve onu mahvedecekmiş gibiydi.

"Nerden çıktı bu evlilik şimdi? Bu kavat ile evlenemezsin."

Sonra aniden beklenmedik bir şey oldu. Subay Orhan'ın üstüne atladı,Orhan ile subay benim için kavga ediyorlardı ama en iyi döven kesinlikle subaydı.

"Ayrılın hadi. Ben kararımı verdim,Orhanla evleniyorum ve müstakbel kocamı dövmezsen iyi edersin."

"Ne saçmalıyorsun Nilüfer?"

Orhan'ın üstünden kalkmış,beni sırtına atmış ve beni kaçırıyordu.

"Bırak beni,evleneceğim ben ve sende izleyeceksin."

"Bırakmayacağım. Sırf bana inat o libidiyle evlenmene izin veremem,sana söz vermiştim ve nerde olursan ol bulacağım demiştim. Bak yine buldum seni,hep bulacağım seni bundan emin ol ve bir dahakine planlarını ona göre yap."

GALATA'DA DOĞAN AŞK-I SAADET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin