Gelecek

62 6 4
                                    

Gözlerim büyüdü, içimi bir korku kapladı. Gözüm hiçbir şey görmüyordu ve kalp atışlarımı ağzımda hissediyordum. Etrafta deli gibi dönüp defalarca 'Akhan!' diye bağırıyordum. Fakat ses gelmiyordu. Nereye gitmişti bu çocuk?


' Akhan! '


' Buradayım! '


Akhan atın üzerinde elinde kumaştan bir çantayla geliyordu. Gözlerim dolmuştu. Demek başına birşey gelmemişti. Attan indi ve yanıma geldi. Onu sağ görmenin sevinciyle birden sarıldım. Çok şaşırmıştı. Sonra kendime binlerce kez 'aptal' diyerek kollarımı çektim. Salak kafam! Bir gün, düşünmeden her duyguya kapılmam başıma iş açarsa hiç şaşırmam.


' Özür dilerim...Sana birşey oldu sanmıştım. Dün bir... '


' Önemli...değil. '


Birden o şaşkın ifade, sevimli bir gülümsemeye döndü. Bende gülümsedim. Elindeki torbaya gözüm kaymıştı. Torbaya baktığımı görünce onu bana uzattı.


' Teyzemin yanına gitmiştim. Peynir almaya. Daha yeni yapmış. Onun keçilerinin sütünden yaptığı peynirler o kadar lezzetli olur ki! '


Bugünkü kahvaltı çok zengindi. Bal, peynir, ekmek ve süt vardı. Hepsi doğaldı. Önceden yediğim hiçbir şeyin tadı onlar kadar harika değildi. Bayıla bayıla kahvaltı yaparken birden durdum ve Akhan'a döndüm. Geleceğe geri dönmem gerektiğini söylemem gerekiyordu.


' Akhan...Benim geleceğe geri dönmem gerek. '


' Neden? '


' Açıklayamıyorum. Kelimelerim yeterli değil. Ama nasıl döneceğim, bilmiyorum. '


Dışarı çıkıp oturduk. İkimizde ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Artık tam umutsuzluğa kapılacakken Akhan'ın aklına bir fikir gelmişti.


' Böyle konulardan anlayabileceğini düşündüğüm birisi var. '


Ata bindik ve hızla gitmeye başladık. Bir çadıra yaklaşınca durduk. Bu çadır diğer çadırlardan çok farklıydı. Çevresinde bir sürü tül parçası vardı. Çadırın yanındaki ağaçtan da bezler sarkıyordu. Yoksa...burası?


' Gel benimle. '


Çadırın içine girdik. Tuhaf giyimli yaşlı bir amca bizi karşıladı. Yaşlı olmasına rağmen yüzünde bir tane bile kırışık yoktu. Beyaz sakalları olmasaydı asla anlaşılmazdı. Ayrıca gayet güleryüzlüydü. Amcanın yanaklarını sıkmamak için kendimi zor tuttum. Akhan selam verdikten sonra bana döndü.


'O bir Şaman. Bana anlattıklarını ona da anlat. Belki yardımcı olur. '


Tabii ya! Tül parçaları, ağaçtan sarkan bezler, tuhaf giyim... Evet adam bir Şamandı.


Aynı Gökyüzü,Farklı Yerler,Sen ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin