"Hazır mısınız arkadaşlar? 3 2 1, ve başla!"
Ekipten Cüneyt'in seslenmesiyle birlikte en önde olan Mert ve Azize alkışlayarak yürümeye başladı. Altıncı sırada peşlerinden çıkarken yüzüme sahte gülümsememi yerleştirdim ve alkışlamaya başladım. Hemen önümden bağıran Tahsin'e gülümseyip yerime geçtim. Alkışlamayı durdurmadan şeflerin gelmesine de alkış yaparken arkadan şov için bağıran birkaç arkadaşa göz devirmeden de edememiştim.
"Evet arkadaşlar, MasterChef Türkiye All Star 4. Haftaya hoş geldiniz!" Mehmet şefe alkışlarımı tekrardan yükseltirken arkadan ıslıklar çalınmıştı bile.
"Hoşbulduk şef!"
"Özellikle Alican, sen; hoşgeldin." Mehmet şefin söylemesiyle birlikte arkamı dönüp ona baktım. Bir saniye bile bana bakmayacağını anladığımda önüme döndüm. İsmini duymak bile gözlerim titretmişti, bunu bir tek o anlardı; eğer baksaydı.
"Sağ olun şefim, hoşbulduk."
Klasik konuşmalarını yaptıklarında hepimiz bir kez daha Alican'a hoş geldin demek için alkışladığında onlara eşlik ettim.
Büşra'nın elenmesiyle ilgili konuşulmaya başlandığında onları dinlemeye devam ettim. Yorgundum, heyecanlı ama aynı zamanda korkuluydum. Alican'ın geleceğini elbet biliyordum ama geldiğini duyduğumda her şey çok farklılaşmıştı. Hislerim tahmin ettiğim gibi olmamıştı.
"Eylül, senin senenden arkadaşın geldi. Neler hissediyorsun, ikinciler gelmeye başladı yavaş yavaş.."
Kaptanlık oyununda teker teker herkese söz verildiği gibi şefler bana da söz hakkı tanımıştı. Konuşmadan önce sesimin titrememesi adına boğazımı temizledim.
"Öncelikle Alican'a hoşgeldin diyorum şefim," Gözleri şeflerden ayrılmadan kafasıyla selam vermekle yetindiğinde önüme döndüm. Yüzümdeki gülümseme silinmemeliydi.
"Kendi senemden birilerini daha görmek beni daha da mutlu ediyor şefim, yavaş yavaş yarışma zorlamaya başlasa da tam gaz devam edeceğiz inşallah."
"Tam gaz değil gibisin ama daha bir hafta oldu geleli sen de yeni geldin.." Somer şefin söylediğine kafa salladım ve devam etmesi için izin verdim.
"Geçen hafta potadan son anda döndün, bunun hakkında bir şey söylemek ister misin? Gelir gelmez üstüne mi gelindi yoksa potaya gitmeyi hak ediyor muydun?" Derin nefes alıp tezgaha ellerimi koydum.
"Şef tabağım sadece son oyunda geçmedi. Arkadaşlar kaybettiğim için beni potaya göndermek istediler. Olabilir, neden olmasın.. Nazar boncuğu diyelim. Başka diyecek bir şeyin olduğunu düşünmüyorum şefim, bekleyip göreceğiz."
Somer şef teşekkür edip başkasına söz verdiğinde Dilara'nın bana baktığını hissetmiştim. Bir şeyleri çözmeye çalışıyormuş gibiydi. Gözüm Alican'a bir kez bile değmezken bundan sonrasının nasıl geçeceğini düşünüyordum.
Şefler yağlama yapacağımızı söylediği an kutuyu kaldırdığımızda malzemelere baktım.
"Arkadaşlar, şansınız yok.." Sergen'in söylediği şeye göz devirirken tahtanın üzerindeki malzemeleri tezgaha koymaya devam ettim. Şefler bizden bu sefer 15 tane istemiş, bunun için 50 dakika vermişlerdi. Odaklanmam gereken bir kaptanlık oyunu vardı, kendimi düşürmemeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
latibule × alican sabunsoy
Fanfiction"benim kibar, güzel kızım.. geldim, bundan sonra seni bir daha yalnız bırakmayacağım." tüm hakları Alican'ın gülüşünde saklıdır
