flawless-seungchan ✓

XVIII. 8-1=0

finalimizle geldimm:')

flawless'ın yeri bende hep ayrı olacak🤍

***

Aradan birkaç ay geçmişti üniversitem belli olmuştu artık bölümümse diş hekimliğiydi, yakın gördüğümde buydu zaten.

Başta ailem neden tıp yerine bunu seçtin diyerek üstelese de nedense yapamayacağımı düşünmüştüm, diş hekimliği bana daha çok hitap ediyordu.

Üniversite bana çok uzak değildi aynı şehirdeydi ama ayrı eve çıkmak istiyordum, bu evde daha fazla kalmak beni kötü yapıyordu.

Babam çok önemsememişti açıkçası bu isteğimi, ona göre hava hoştu.
Annemse içten içe istemiyordu fakat karışmamıştı.

Yakında dönem başlayacaktı o yüzden en makul olan evi kiralamıştık, tek olacaktım sadece arada Soojin yanımda kalacaktı.

Ve Chris'le olan ilişkime gelirsem her şey gayet iyiydi, geçenlerde Chris'in annesiyle tanışmıştım, başta çok gerilsem bile güzel geçmişti.

Benim ailemse fazla karışıktı, ben açık açık sevgilim var dememiştim ama annem anlamıştı sanırım. Babamda üniversiteye yerleştiğim için pek önemsememişti.

Lisedeyken olsa eminim güzel bir azar işitirdim, şu an beni çokta umursamıyor gibiydi. Annem sevgilim olduğunu anladıysa bile sevgilimin hemcinsim olduğunu anladığını düşünmüyordum açıkçası.

Şimdiyse kutu kadar olan evimi yerleştirmeye gidiyorduk. Babam işte olduğundan Hyunjin bizi alıp götürmüştü.
Ve temizlikten pek anlamadığım için annemi yanıma almam gerekmişti.

Aslında tüm herkesi çağıracaktım fakat ilk etapta annem, kardeşim yeterli olacaktı sonrasında annemi gönderip diğerlerini çağırabilirdim.

Yani düşüncem böyleydi ama Hyunjin'in ağzını tutamadığından haberim yoktu ne yazık ki.

Eve geleli iki saat kadar olmuştu, sözde temizlikten anlamayan ben şimdi de mutfak dolaplarını siliyordum, yapacağım işilerden birinin bu olacağını düşünmemiştim.

"Yardıma ihtiyacın var mı?" gelen sesle tezgahın üstündeyken seslenen kişiye dönmüştüm.

"Kuru bezi verebilirs- Chris?" sesini tanıyordum tabii ama o anki dalgınlıkla bunu sorgulamamıştım.

"Yardıma geldik biz." derken kurulamak için kullandığım bezi bana uzatmıştı.

"Jeongin'le mi geldiniz?" derken aynı zamanda sildiğim rafı kuruluyordum, kurulamaya gerçekten gerek var mıydı bilmiyorum ama annem öyle yapmamı söylemişti.

"Evet, aslında salonunu süpürecektim ben ama Jisung gerek yok dedi, süpürmüş zaten." dediğiyle kafamı yine ona çevirmiştim.

"Jisung ne zaman geldi? neden benim hiçbir şeyden haberim yok." dediğime gülen Chan'a kaşlarım çatık bakmıştım.

Tezgahtan aşağı inip mutfaktan çıkmış oturma odasına doğru giderken Chan da arkamdan geliyordu.
"Minho, sende mi burdaydın?" dediğimle elindeki paspasla bana döndü.

"Burası bitti, yatak odasını sileceğim şimdi." görünen o ki dediğimi duymamıştı bile.

Tekrar konuşacakken yanımızdan sıyrılarak Minho'nun elinde olan paspası kapan Jeongin kaşlarını çatarak bakıyordu.

"İki ayna sileyim dedim işimi çalmışsın, paspas beni işim git sevgilin iş vericekmiş sana." Minho, Jeongin'e sinirle bakarken Chan'ın gülme sesiyle arkama dönmüştüm.