X. banabununasılyaparsın

183 38 110
                                    

ya ben bir sey yaptim ama neyse🤗

💕💕💕

oneri:)
-> sarkiyi jisungun partinda acin🤭🤭

——-

^MINHO^

Sabah kalktığım ilk andan beri kafam Felix'teydi ne diyeceğini bilmiyordum. Büyük ihtimalle Chan'la alakalıydı ama neden benim bilmem gerekiyordu. Neyin farkında bile değildim gerçekten kafayı yiyecektim.

Düşüncelerimi susturamayıp hızlı hızlı yürürken sonunda okula varabilmiştim.
Bu benim için çok büyük bir şeydi, ciddi anlamda durmadan düşünüp duruyordum.
Hemen hemen tüm günüm böyle geçmişti ve hiç sınıfımdan çıkmamış, çıkmamak için yalan bile söylemiştim.

Kafam çok doluydu sürekli eskiyi düşünüyordum arkadaşlarımın yanına gitsem bir şeyler olduğu anlaşılacaktı. Bir şeyler sakladığımı daha fazla hissettirmek istemedim. Nasıl anlatıcaktım ki ne deseydim, "benim bir ilişkim vardı sonra ben iki aylık arkadaşıma inanıp onca aylık sevgilimi ve iki arkadaşımı sildim." mi deseydim. O zaman bana nasıl güveneceklerdi, yine aynı şeyi yaparım sanacaklardı.

Bu sıra boyunca Jisung bir kaç kere yanıma gelmişti ama ben ona bir şeyler zırvalamıştım. Onu tatmin ettiğini düşünmüyorum ama yalan diyemezdi.
Çıkışta da hemen hızlıca okuldan çıkmış Felix'i aramıştım.

Bana buluşacağımız yeri konum atıp orda olduğunu söyledi. Ben de hızlıca yürüme mesafesindeki kafeye gittim, bu Jisung'la gittiğimiz yerdi.

İçeriye geçtiğimde oturup telefonuyla konuşan Felix'i gördüm.
Kendimi biraz garip hissetmiştim ama hızla yanına gidip karşısına oturdum. O da bana gülümseyerek bakıp parmağıyla "bir" işareti yapıp telefonda konuşmaya devam etti.

"Ya nasıl bulamıyorsun, buzlukta işte sağ alt köşede olması lazım... buldun mu? tamam iyice ısıt güzel güzel ye tamam mı, benim dışarda işim var sonra gelirim...gelince konuşuruz, görüşürüz sevgilim." Felix konuşurken ben ufak endişeyle karışık gülümsemesini izledim. Belli ki Changbin hala aynıydı aynı evde olmalarına rağmen her şeyi Felix'e sorardı.

"Şey kusura bakma, Changbin işte buzluktaki yemeğin yerini bulamadı iki saat." dediği şeyle gülümseyen Felix'e ben de gülümsemiştim ve önemli değil anlamında kafamı sallamıştım.

Birkaç saniye sesizlik olunca Felix konuşmuştu. O sırada garson gelip siparişleri almıştı.
"Şey. İyi misin, okulun nasıl? sınav senesi zor oluyor."
"İyi ya bir şey yok ben idare ediyorum dersleri sorun olmuyor. Sen nasılsın iyi misiniz?" dediğimle zoraki gülümsemişti. Nasıl bana böyle yaklaşabiliyordu ki, başkası olsa böyle olmazdı biliyorum.

"Ben eskiyi konuşup canını sıkmak istemiyorum sadece sana bir şey söylemem gerek. Yani dediğim gibi bildiğin bir şey değildir diye söylemek istedim." dediğinde iyice sabırsızlanmıştım. Ne diyebilirdi ki.
"Minho, Chan'ın kardeşini biliyor musun?"

Kaşlarım çatılmış ne alaka der gibi bakıyordum. Kardeşi ne alaka gerçekten.
"Yani benimle yaşıttı sanırım adını hatırlamıyorum ama erkekti. Chan küçüklük fotoğrafını göstermişti." dediğimde kafasını anlar gibi salladı bense ne olacağını bilmez bir şekilde yüzünü inceliyordum.

"Chan'ın kardeşi Jeongin yani senin şu arkadaşın olan." ne, nasıl. Şaka mı bu nasıl böyle bir denk benim başıma gelebilir.
Ben şok olmuş şekilde ona bakarken devam etti. "Biliyordum işte, dedim ben bilmiyordur diye bana inanmadı salak." diyip saçlarını karıştırdı. Gelen kahvemi yudumlarken konuştum.

"Kim?"
"Chan işte senin bilerek Jeongin'le yakın olduğunu düşündü." dediğinde garipsemiştim.
"Neden böyle bir şey yapayım ki, ona yakın olmak için  yaptığımı düşünmesi aşırı saçma onca ay sonra mı aklıma esicek..." konuşmam bitmeden Felix sözümü kesmişti.

flawless-seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin