flawless-seungchan ✓

II. göte mukayyet

slm slm
Elif geldiysen git okuma😡😡

Seung'a asigim bu arada öyle söyleyesim geldi.

Yazım yanlisi varsa kusura bakmayın.
Ha bir de oylarsanız mutluluktan ağlarim tsk.

——-

"Ya sen mal mısın? amacın ne rezil ettin beni."  diye bağıran Jisung, yaklaşık yirmi dakikadır okul çıkışı gittiğimiz Hyunjin'in evinde bağırıyordu, baya haklıydı aslında ben bu Hyunjin'i çoktan patates kızartması yapmıştım.

"Tamam Ji sakin ol biraz." dedim. Hyunjin maldı bari Jisung dinleseydi iki saattir kulaklarım çınlıyordu.
"Hem rezil falan olmadın Minho öyle şeylere takılmaz onu tanıyoruz. Çocuğun gözlerinden kalpler çıkıyordu bildiğin, sana nasıl baktığını görmedin mi?" dememle Jisung yumuşar gibi olmuştu ama enayi Hyunjin konuşmuştu.

"Kanka çocuk 40 mı dedi ne kalp çıkarması dondu kaldı garibim." diyip gülmeye başlamıştı
"Bak Hyunjin senin var ya ağzına sıçarım çıldırtma beni, dalga geçme şu çocukla yemin ederim boğarım seni." çok sert olmayan bir şekilde söylemiştim.
"Ya gerçekten ağlayacağım bir de boyumla dalga geçti. Piç Hyunjin niye sevdiğim çocuğun yanında öyle yapıyorsun."

Hyunjin konuştu, "Bir şey olmaz oğlum o da çok uzun değil zaten boy ölçüşür durursunuz." Hyunjin senin ben.
Hyunjin'in konuşmasıyla Jisung dört döndüğü yerden koktukta yayılmış Hyunjin'in üstüne çıkıp ona sert olmayan şekilde vurmaya başladı.

"Ya bir durun amına koyayım cidden bıktım. Ji dur hayatım dur sakin." dediğimde Hyunjin gülmeye devam ediyordu Jisung da vurmaya, Hyunjin bugün Minho'nun dediği lafı taklit ederek konuştu 'Küçük civciv dehşet saçıyor.' demişti. Tanrım nolur beni al bu çocuk ortalığı daha çok kızıştırıyordu.

Hemen yaklaşıp Jisung'u Hyunjin'in üstünden çekmeye çalışıyordum o sırada Jisung bağırmaya devam ediyordu.
"O civciv senin ananı sikice-"
"Tamam civciv." diyen Hyunjin bu sefer ağır bir yumruğu omzuna yemişti. Hak ettin diye geçirdim içimden. Jisung'u bu sefer ondan ayırabilmiştim.

"Tamam sakin ol, bir dur sakinleş hayatım olmaz böyle bak." demiştim. Konuşma tarzıma göz deviren uyuyan güzeli takmadan onu oturttuğum diğer koltuğun sağ yanına oturdum. Jisung kendini yerlere atan Hyunjin'e göz devirip sinirli sinirli bakarken, ben onun sakinleşmesi için sırtını sıvazlıyordum.

"Hyunjin canıms kalksan mı artık, şu an haklı Jisung boşuna dramaqueenlik yapma."
Dememle Hyunjin mızıldanan sesini kesip göz devirerek ayağa kalkmış ve konuşmuştu.
"Gerçekten kalboşum kırılıyor benim, omzumu çıkardı bu cüce."

"Sensin cüc-" demesini yarıda kesti Jisung. Bunu demek saçma olurdu çocuk 1.80 civarıydı, maalesef ben onun Jisung'un boyunu bildiği gibi santimine kadar bilmiyordum.
"Hyunjin sen kahve yapıcaktın sanki ha gidip yapsana dramaskim benim." diyip konuşmasını engelleyip gitmesi için işaret verdim. Kafa sallayıp mutfağa gitmişti ben de Jisung'a bakıyordum. Yere boş boş bakıp konuşmuyordu.

"Dünyanın en tatlı sincabı iyi miymiş bakayım. Boşver Hyunjin'i sinir etmeye çalışıyor işte ben de öyleyim. Hem rezil falan olmadın Ji, Minho sana çok güzel bakıyordu derken ciddiydim bugün daha farklıydı. Biz gittikten sonra ne konuştunuz siz bir şey mi oldu, anlatamadan fiziksizci gelmişti." laflarıma yumuşayıp gülmüştü. Sükürler olsun ohh.

"Aslında bir şey olmadı ama bilmiyorum daha rahat gibi geldi sanki, sizin yanınızda böyle duraksıyor gibi konuşuyor ya, o on dakika boyunca aralıksız gülerek anılarını anlattı. Beni gözlerinin içi gülerek dinledi. Çok güzeldi Seung cidden aşık oldum ben. Sonra da yanınıza gelmeden önce işte ben de 'sınıfa gel teneffüste,ben bizimkilere bakayım.' dedim." Gözleri ışıl ışıldı bildiğin, aşko wake up.