Ali'den beklemediğim bir anlık gelince elimdeki cips tabağı yere düştü. Ağzımdan "Ay!" diye bir feryat kopsa da bu feryadın sebebi düşen cips tabağı mıydı, yoksa Ali'nin yüzünü göstermese bile attığı fotoğraf mıydı emin değildim. Allah'tan tabak plastikti. Ortalığa saçılmış ciplerli önemsemeden sadece fotoğrafa bakıp donup kalmıştım. Bir gün içinde hem sesini hem de az çok neye benzediğini öğrenmem kalbime iyi gelmemiş olmalı ki boğazımda tüm şiddetiyle atıyordu. Yutkunsam, soğuk bir su içsem bile kalbimin ritmini susturamıyordum.
"Saçmalama Duru, daha önce bir kere bile görmediğin birinden bu kadar kısa süre içinde etkilenmezsin."
Mırıltılarımı muhtemelen yine Ali'den gelen mesaj sesi böldü. Ne kadar mesaja bakmak istesem de elim telefonuma gitmiyordu. O sıra fark etmiştim ki, ellerimde kalbim gibi titriyordu. Bir süre daha derin nefesler alarak kendimi sakinleştirdim. Yutkunmamın ardından tekrar gelen bildirim sesiyle elim telefona gitti.
Ali Üsteğmen:
Duru?
Görüldü attın, fotoğraf atmamdan rahatsız mı oldun
(Bu fotoğraf silindi.)
Kusura bakma bir an düşünmeden attım
Fotoğrafım! Silmesini görmemle telaşla galerime girdim. Neyse ki mesajı silse de galerime kaydolmuştu. Bunun verdiği rahatlamayla yeniden Ali'nin mesaj ekranına girip onu cevap yazmaya başladım ama ne yazacağımdan emin değildim. Bu kadar ince düşünceli olması beni kendine daha da çok bağlıyordu, farkında bile değildi.
Duru:
Hayır tabi ki de
Seni görmek isterken neden fotoğrafından rahatsız olayım
Keşke silmeseydin
Ali Üsteğmen:
Bilemedim
Yorgunluktan tişört giymeyi unuttuğumu fark etmemiştim
Sen görüldü attıktan sonra fark ettim
Rahatsız olacağını düşündüm
Özür dilerim
Cidden farkında değildim
Kalbim eriyor çocuk, neden bu kadar mükemmelsin? Konuşmaya başlayalı uzun bir süre bile olmadı, nasıl olurda beni bu kadar kendine bağlamaya başlamış olabilirsin?
Duru:
Hayır lütfen
Özür dileme
Hem severim ben
Ne yazdım ya ben?! Beynim yerinde değil galiba, tam silecektim ki çoktan gördü. Kahretsin!
Ali Üsteğmen:
Severim derken?
Neyi seversin?
Adamların sana üstsüz fotoğraf atmasını mı?
Böyle fotoğraflar mı alıyorsun sen?
Kim onlar?
Ali Üsteğmen yazıyor...
Duru:
Hayır tabi ki de!
Ali!
Onu kast etmedim
Anlık fotoğrafları severim dedim
Ki en çok da senden gelenleri
Arkadaşım bile yok, kim bana böyle fotoğraflar atar ki
Hem sevmem!
O fotoğrafı atan sen olduğun için sevdim
Yani üstsüz olman konu dışı
Öyle olduğunu bile fark etmemiştim ki
Görmedik yani
Ay
O anlamda değil tabi
Kaslarını falan merak etmiyorum ben
İyice saçmaladım iyi mi
Öyle işte
Seni görebilmek sevdiğim şey oldu
Tam göremesem de
Sevdiğim derken
O anlamda değil
Saçmalamaya devam ediyorum
En iyisi gideyim ben
Duru Çevrimdışı
Ali Üsteğmen Çevrimiçi
Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...
Ali Üsteğmen:
:)
Nereye gidiyorsun?
Duru Çevrimiçi
Yazıyor...Duru:
Uyumaya
Duru Çevrimdışı
Ali Üsteğmen:
Çok uyudum uyuyamam demedin mi
Duru:
Uykum geldi işte
Duru Çevrimdışı
Ali Üsteğmen:
Uyuyacaksın yani?
Duru:
Evet!
Uyuyacağım
Duru Çevrimdışı
Ali Üsteğmen:
İyi
Öyle olsun bakalım :)
İyi geceler Duru
Duru:
İyi geceler
Duru Çevrimdışı
(03:37)Ali Üsteğmen Çevrimdışı
(03:46)Duru Çevrimiçi
(03:50)
Yazıyor...Duru:
Sende uyu
Filmi başka zaman yaparız
Yorgun olmalısın
Dinlen
Duru Çevrimdışı
(03:52)Ali Üsteğmen Çevrimiçi
(03:53)
Yazıyor....Çevrimiçi
Yazıyor...
Ali Üsteğmen:
:)
Tamam
Tatlı rüyalar Duru
Ali Üsteğmen Çevrimiçi
Duru Çevrimiçi
Duru Çevrimdışı
(04:10)Ali Üsteğmen Çevrimdışı
(04:11)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTAN KOMŞU|Yarı Texting
Подростковая литератураKomşusunun gürültülerinden rahatsız olan son sınıf hukuk öğrencisi olan Duru, bir gece vakti yine onu rahatsız eden komşusuna mesaj atar. Lakin mesaj attığı numara, komşusuna mı aittir?