𝐒𝐞𝐜𝐫𝐞𝐭 ༄
𝓡egulus Arcturus Black ve Lena Rosa Evans gizli bir ilişki içerisindelerdi fakat bir gün masalarında buldukları notlar ile bu ilişkinin pek de gizli olmadığı anlaşılmıştı.
"Her şeyi biliyorum."
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• • •
𓆚
Uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözlerine rağmen uyumamakta direniyordu. Kafasını kurcalayan o düşünceler ve içindeki ses gün geçtikçe kendini daha çok kaybetmesine sebep oluyordu.
Kolundaki kasvetli kurukafa işaretine baktı. Yüzüne çarpan gerçeklerle içini tarif edemediği bir his kapladı. Düşünüyordu, çok düşünüyordu ve bu ona hiç iyi gelmiyordu. İnsanı yaşadıklarından çok düşündükleri çıldırtır derlerdi de inanmazdı.
O işareti alınca her şeyin yoluna gireceğini hayal etmişti. Fakat hayat ona umduğu şeyi vermedi. Her şey daha da karmaşıklaşmıştı onun için. Bundan sonra ne olacaktı? Onu bekleyen şeyler neydi?
İşareti alalı iki ay kadar olmuştu ve ertesi gün okullar açılacaktı. En büyük endişeleri arasında Lena da vardı. Ona nasıl davranacağı, yüzüne nasıl bakacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Bundan ona bahsetmeli miydi? Bahsederse onu kaybeder miydi?
Çıkmaza girmişti ve kurtuluşunun tek yolunun Lena'nın kolları olduğunu da biliyordu. Doğruldu ve başucuna koyduğu küreyi eline aldı. Kürede çıkan fotoğraflarına baktı uzunca bir süre. Lena'nın parıldayan mavi gözlerini ve güzel gülümsemesini izledi.
Küreyi yerine bıraktıktan sonra zor da olsa uyumaya çalıştı.
•••
Takvim yaprakları 1 Eylül'ü gösterdiğinde tüm öğrencileri tatlı bir telaş ve heyecan kaplamıştı her yıl olduğu gibi. Tren garı oldukça kalabalık ve gürültülüydü. Anne-babalar, öğrenciler, evcil hayvanları derken bir gürültü karmaşası oluşuyordu. Fakat bu gürültü hiç de rahatsız edici değildi.
Kafası karışmış bir şekilde etrafı inceleyen 1.sınıflara bakarak gülümsedi Lena. Lily ve o ailesi ile vedalaşmış perona gitmişlerdi. Tanıdık birilerinin çıkmasını umarak etrafa bakındılar fakat kimseyi göremeyince buldukları ilk boş vagona yerleştiler. Bir süre sonra Marlene, Dorcas ve Mary de onlara katıldı.
Trenden inip Hogwarts'a girdiklerinde hepsini ev'e dönmüşlük hissi kaplamıştı. Tören bitti ve yemekler geldiğinde gözleri Slytherin masasında uzun zamandır görmediği sevgilisini arıyordu.
Nihayet gözleri onu bulduğunda dikkatlice onu inceledi. Günden güne gelişen vücuduna rağmen yüzü eskisinden daha solgun ve çökmüş görünüyordu. Göz altlarındaki koyu halkalar sanki günlerce uyumadığı hissiyatını veriyordu.
Gözleri buluştuğunda ise Regulus yüzüne hafif bir tebessüm kondurdu. O da aynı şekilde karşılık verdiğinde tekrar yemeğine döndü ve derin bir iç çekti. Onun bu halini anlayamadığı için kaşlarını çattı ve düşünmeye başladı. Yazın kesinlikle bir şeyler olmuştu. Fakat ne?
