•
•
•𓆚
Şuan Çapulcular'ın odasındaydı. Neden mi? Lily yüzünden!
Gece uyurken farketmeden onu yataktan itmiş bu yüzden Lily gece boyunca yerde yatmıştı. Sabah uyandığında onu ceza olarak Sirius'un deri ceketini çalmaya göndermişti.
Sirius ceketlerinin çalınmasından nefret ederdi. Farkettiği an yaygara koparırdı Lily de bunu bilerek onu zorla yollamıştı.
Dolabı açtığında yaklaşık beş deri ceket gördü. "Aynı ceketten neden beş tane almış." diye düşündü. Yakalanmamaya çalışarak hızlıca bir tanesini kaptı ve ortak salona indi.
"Aldım." dedi elindeki ceketi Lily'e uzatarak. "Sen de kalsın." diyerek ceketi ona doğru ittirdi. "Hey! Giymeyeceksen neden aldırdın ki!?"
"Kıçın tutuşsun diye." dedi Lily gülerek. "Aptal." diye mırıldandı. "Hadi hadi daha derslere giricez hızlan da yetişelim."
Kuleden inince ikisi de durdu. "Ben zindanlara gidiyorum. Malum iksir dersi ve pek sevgili Slytherin'liler." dedi yüzünü buruşturarak. "Eh kolay gelsin o zaman. Ben de biçim değiştirmeye gidiyorum. Sonra görüşürüz." diyerek birbirlerinden ayrılarak ters yönlere gitmeye başladılar.
Sınıfa girdiğinde göz gezdirdi ve Bertha'nın yanına oturdu. Bir süre sonra profesör geldi. "Bugün Paldıran iksiri yapacağız. Malzemeler tahtada yazıyor-" diyerek elini şıklattı ve önlerinde duran tahtada yazılar belirdi.
"İksir'in rengi turuncu veya yeşil olmalıdır. Sakın ola ki bu iksire dokunmayın. Dokunursanız iksir yüzünüzde patlar ve bu ölümle sonuçlanabilir. Malzemeler her zamanki gibi dolapta. Şimdi başlayabilirsiniz."
Bertha malzemeleri almaya giderken o da kazanın altını yakmaya çalışıyordu. Malzemeler gelince iksiri yapmaya başladılar.
O malzemeleri ekliyor, Bertha ise karıştırıyordu. Son malzemeyi de katacakken tüm sınıfı kaplayan büyük bir patlama sesin gelmesi ile malzeme yere düştü ve tüp kırıldı.
Herkes sesin geldiği yöne bakınca bir Slytherin ve Gryffindor'un kazanı patlattığını gördüler. Slughorn endişeyle yanlarına gidip durumlarına baktı. "İksir henüz bitmediği için pek bir şey olmamış ancak yine de revire gidin ayrıca ders bitmiştir, gidebilirsiniz."
Dersin erken bitmesi ile derin bir nefes verdi. Sabah erken uyandığı-uyandırıldığı- için uykusunu alamamıştı bu yüzden ortak salonda uyuyabilirdi.
"Ben yemek yemeye gidiyorum." Bertha'nın konuşması ile ona baktı ve ortak salona gideceği hakkında birkaç şey dedikten sonra yollarını ayırdılar.
Çoğu kişi derste olduğu için ortak salon bomboştu. Bu yüzden sabah olmasına rağmen yanan şöminenin yanındaki koltuğa oturdu ve düşünmeye başladı.
Regulus'u, mektupları, ablasından ve arkadaşlarından sakladığı sırrı. Düşüncelerinin arasında uyuya kaldı.
•••
Gözlerini su sesi ile açtı. Ancak ortak salonda değildi. Etrafına baktı. Bir kayanın üzerinde duruyordu, etrafı denizdi.
Bir rüyada mıydı?
Bu sefer daha dikkatlice baktı. İlerideki kayanın üzerinde bir erkek silüet'i gördü, elindeki kolye gibi olan şeyi kaldırıyordu. Onun karşısında da büyük bir mağara'nın girişi. Dalgalar kaya'ya vuruyordu, hava sanki kötülüğün bir işareti gibi kararıyor, şimşekler çakıyordu.
Adam'ın arkası dönük olduğu için onu göremiyordu. Bir süre sonra yanında bir ev ciniyle mağaranın içerisine girdi. O da peşlerinden gitmek istiyordu ama ayakları yapışmış gibi yerinden hareket edemiyordu.
Bir süre sonra gelen erkek çığlığı ile ter içinde uyandı. Etrafına bakarken ortak salonda olduğunu görüp derin bir nefes verdi. Üzerindeki battaniyeyi yeni fark etti. Oturduğunda burada değildi. Lily mi örtmüştü acaba? ama o dersteydi.
Battaniyeyi incelerken üzerindeki not'u gördü.
'Birdaha ortak salonda uyumamaya dikkat et. Ben dışında kimsenin seni uyurken görmesini istemiyorum.'
Kağıdı yırtıp şönimeye fırlattı ve sinirle dersliğe inmeye başladı. O kadar bıkmıştı ki bu durumdan. Ayrıca gördüğü rüya'nın etkisinden hala çıkamamıştı. O adam kimdi? Ya da elindeki madalyon veya o mağara?
Kafası o kadar bulanıyordu ki.
•••
2 hafta sonra:
Notlar gelmeye devam ediyordu. Değişen bir şey olmamıştı. Fakat hala o rüyayı görmeye devam ediyordu. Bir tür kabustu bu.
Artık rüyalar o kadar fazlalaşmaya başlamıştı ki bazen adamın çığlıkları derste, kahvaltıda, kütüphanede kulaklarına doluyordu. Dayanamadığı için Madam Pomfrey'den uyku iksiri alıyordu.
Gece yarısı aniden uyanıyordu sonra da uyanamıyordu bu yüzden göz altında morluklar oluşmuştu. Elinden geldiğince kapatmaya çalışıyordu fakat bazen yetiştiremiyordu.
Ondaki bu yorgunluğu arkadaşları da farketmişti ve sürekli sorup duruyorlardı. O da kabus gördüğünü söyleyip geçiştiriyordu.
Makyaj'ı bittiğinde 7.kat'a Regulus ile buluşmak için çıktı. Haftasonuydu ve çoğu kişi Hogsmeade'e gidiyordu. Onlar da beraber gidemeyecekleri için okulda kalmayı tercih etmişlerdi.
İhtiyaç odasına girdiğinde koltukta oturan sevgilisini gördü ve yanına gitti. Regulus onu farkedince belinden tuttu ve kucağına oturttu. Lena da kollarını boynuna sardı ve kafasını göğsüne gömdü.
⊱ ━━━━.⋅ ༻✦༺ ⋅.━━━━ ⊰
Lena'nın geleceği görmesi? Bunların sonunu nasıl yapsam acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙎𝙚𝙘𝙧𝙚𝙩 / 𝙍𝙚𝙜𝙪𝙡𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠
Fanfic𝐒𝐞𝐜𝐫𝐞𝐭 ༄ 𝓡egulus Arcturus Black ve Lena Rosa Evans gizli bir ilişki içerisindelerdi fakat bir gün masalarında buldukları notlar ile bu ilişkinin pek de gizli olmadığı anlaşılmıştı. "Her şeyi biliyorum." ...