karma bir kitap olacaktı sadece fandomlarla alakalı ama bazı duygularım var ve bunları kimseye anlatamıyorum.
bu bölümü paylaşır mıyım emin de değilim ama yazmak beni delirmekten alı koyan tek şey.
o yüzden paylaştığımda bu bölümü yeni bölüm bekleyen kişilerden özür dilerim umursamayanlar şimdi çıkabilir bölümden.
yks yeni bitti, sonuçlar açıklandı, tercihleri yaptım ki bu tercihler asıl yazar olma isteğimden çok uzaklar ve hayalime ihanet etmiş oldum bunları tercih yaparken ama yine de para kazanıp mutlu olabileceğim meslekler seçtim
büyük bir depresyondan yeni çıktım diyordum sınavdan hemen çıktıktan sonra ama şu an yerleştiği bölüm iki üç gün önce açıklandı ve depresyondan acaba hiç çıkmış mıydım diyorum çünkü aynı duygular geri geliyor
üstelik o zamanlar yazarak bu duyguları bastırabiliyordum ama şimdi onu da yapamıyorum çünkü yeteneğimi kaybetmiş gibiyim. şu an bunları nasıl yazıyorsun diyorsunuzdur emin olun sadece parmaklarım kendiliğinden hareket ediyor, cümleleri önceden düşünmüyorum aralarda noktalama işaretleri var ama onlar bile otomatikman geliyor.
bana neler oluyor bilmiyorum
tek istediğim aile evinden çıkıp beni bu depresyona sokan insandan uzaklaşmaktı ama onu bile yapamadım çünkü üniversiteye aynı şehirden girdim ve artık kaçış yokum yok
en yakın arkadaşlarımdan biri ile aynı üniversiteye gideceğiz ama onu büyük ihtimal düşündüğüm kadar göremeyeceğim
ve tek aşık olduğum kişiyi yüz yüze tanımasam bile büyük ihtimal hiç bir zaman göremeyeceğim o benim için mesajlardaki metin olarak kalacak.
bu düşüncelere dayanamıyorum, ben hayatımı gizli saklı yaşamak istemiyordum, hayalimin peşinden koşmak istiyordum ama onu yapmaya bile zamanım olmayacak artık.
bahsettiğim kişileri geçtim belki onların yokluklarını atlatırım ama tek istediğim şey yazmaktı ama onu bile yapamayacağım gibi duruyor şu raddede sonra.
beni delirmekten kurtaran, beni intihardan kurtaran tek şey yazmaktı ve ben onu yapamayacağım.
nefes alamıyorum, kendi seçtiğim bölüm ve üniversiteye gideceğim ama ne pahasına? tek avuttuğum şey çalışırsam çok, çok param olacak. belki o zamana mutluluk gelir mi? gelmez niye gelsin ben aklımı kaybettikten sonra mutluluğu ne yapayım
intiharı tekrar düşünüyorum, evet bunu yapmaya esaret ederim tek yapmam gereken yüksek bir bina ve aşağısını beton olduğuna emin olduğum bir alan değil mi? yere düştüğümde acıtacak mı yoksa hiç bir şey hissetmeden direkt mi gideceğim yoksa hep hayal ettiğim gibi bir silah bulup beynimi mi dağıtacağım bilmiyorum ama... düşünüyorum işte
önceden düşünürken hayalimdeki intihar eden ben hep yaşlıydı. çünkü hayatımı zirvede bırakma isteğim vardı ve bu zirvede bırakma en fazla 40lı yaşlarda olur diyordum, sonrası önemli değildi benim için ama şimdi şu anki yaşlarıma geldi. belki bir not bırakırım arkamda
ailemin suçu bu olanlar... diyip hop binadan atlarım. ama kimin umurunda olur, ailemin tabiki. Ne ile suçluyorum onları ama... hayatları bok çuvalına döner, hak ettiler mi? emin değilim.
ne yaptıklarının bana farkında değiller çünkü. Bana bu depresyonu genetik olarak aktaranlarda onlar, onların depresyonun etkilerini en çok çeken benim, aile hayatı dışındaki hayatlarının sızlanmalarını çeken benim, ben bunları istemedim ki.
başta sadece parmaklarım hareket ediyor demiştim şimdi ise yavaşladım. sanırım gerçekten yazmak iyi geldi. artık kelimeleri yazmadan önce düşünüyorum parmaklarım kendiliğinden hareket ediyormuş gibi gelmiyor. belki de yoruldular emin değilim ama eğer yanlış yazdıysam bazı kelimeleri emin olun hızlı yazmaktandır.
aşık olduğum kişi konusunda da bir geri dönmek isterim
yüz yüze görüşmediğiniz birine gerçekten aşık oldunuz mu?
ben bunu tanıdığım kime söylesem dalga geçiyor benimle. tabiki de yüzünü gördüm fotoğraf attı ya da görüntülü konuştuk. sonra nasıl güveniyorsun diye soruyorlar bende sadece güveniyorum diyorum. basit. güven basittir. asıl onu kırması zordur bence. o ise benim güvenimi hiç kırmadı.
ama beni kırdı. Bir çok kez. ama ben ona güvenmeye devam ediyorum beni nasıl kırdıysa bende bunları onun yüzüne vurarak onu tabiki kırdım
başkalarından hoşlanmaya devam ettim bazı gelip geçici kişiler oldu ama hiç biri onun gibi olmadı. aşığım diyordum sonra aşkın bir duygu değil durum olduğunu anladım. aynı ingilizcedeki gibi. falling in love.
aşkın içine düşüverdim ben! çok seviyorum onu! onu düşündükçe kalbimde hafif acılı tarlılı bir ağrı oluşuyor belki bir gün görüşürüz dediğimde her seferinde gözlerim doluyor çünkü artık anladım buluşamayacağız hiç bir zaman.
onun planları farkı, onu manipüle eden kişi farklı benimkiler farklı. farklıyız. ama ben onda kendimi o kadar çok gördüm ki belki de bunu sevdim onda. ama tam bir ayna gibi de değildi. benim bilmediğim taraflarımı gösteren hatta fazlası olan bir aynaydı. Harry Potter daki Khelid Aynası gibi o. İçten içe en büyük arzularımın toplandığı biri. o mükemmeldi benim için.
neden geçmiş zamanda konuştum şimdi ölmedi ki o. benim için mi öldü yoksa. benim için ölmemeli hayır hala konuşuyoruz, konuşmaya devam edeceğiz bazen hala onu Instagram reelsleri ile kontrol edeceğim gitmedi daha o hayatımdan
ama o sadece bir mesaj metni. üstelik o da lise de son sınıf oldu artık. meşgül olacak. Onu manipüle eden daha katı biri bana yazamayacak ki artık. yazmasını isteyemem bile ona bunu yapamam. benim için geleceğini tehlikeye at diyemem ona.
bakın şimdi arkadaş grubumun olduğu WhatsApp grubuna mesaj attım
gülen bir mesaj.
maske taktım. maske takmaktan nefret ediyorum. yalanlara çocukluğumdan alışkınım ama aileme sadece. arkadaşlarıma yalan söylemekten nefret ediyorum istemiyorum.
onlara bunları söylesem ne yaparlar acaba...
aşık olduğum kişi hakkında söylediklerime takılabilirler tanıyorum onları buna takılacaklarını bildiğim kadar
"sikeyim seni manyak karı" biri bunu der biri bir şey demez sakince teselli eder beni diğeri de uzunca teselli metinleri yazar çünkü o farklı bir şehirde.
belki onlara bunları okuturum
söylesenize aynı tepkileri mi verdiniz. bunu okurken zaten gülerseniz anlarım bu tepkileri vereceğinizi
ahhh bu tam bir intihar mektubu oldu ama!
ama değil
yazabiliyorum
yazıyorum gençler! bitmedi daha hikayem! kendi hikayem bitmedi daha! akıl sağlığımı hala koruyabilirim yazarak! yitirmemişim yeteneğimi! yazıyorum!
o zaman bu bölüm bu kadar mı sadece 900 küsür kelime mi?
gece yarısındaki ani düşünce akışım sadece bine yakın kelime mi? şaşırdım doğrusu daha fazla beklerdim. kırk dakikada transa geçip beş bin kelime yazdığım kitabım olmuştu. o zamanlara dönebilsem keşke. ama gerekte yok. o zamanlar delirmemek için yazmıyordum. bu durumumu yeğlerim.
23 ağustos 2023... Bu gün garip bir gündü
bakalım 24ü nasıl bir gün olacak
belki daha mutlu ha ne dersiniz?
şüpheliyim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Book of Noah's Pudding
Diversosİçeride her türlü karakter var. Başlangıç bölümüne yazacağım hangi dizileri/animeleri/filmleri/kitapları/dahahangibokları izlediğimi ya da okuduğumu.