Alo ben Edin abin |ED×DT

8,davetsiz misafir

"Dusan gel böyle kaçma güzelim." Şu an Edin'in evindeydik ve maçtan sonra aramız çok güzel olmuştu.

Bazı zamanlar beraber dışarı çıkıp zaman geçiriyorduk. Bazen de böyle birbirimizin evlerine gelip vakit geçiriyorduk. Her şey mükemmeldi açıkçası.

"Ya ben kaçmıyorum ki." koltukta oturan Edin'i sinir etmek için büyük bir dikkatle izlediği maçın önüne geçmiş ve gözlerimizin buluşmasını sağlamıştım.

"Niye utanıyorsun bundan bu kadar?" Elimi avuç içine alıp yanına oturtmuştu beni küçük bir çocuk gibi.

"Vallahi utanmıyorum sadece şu an benim maçlarımı izlememizin saçma olduğunu söylüyorum."

"Güzelim seninle ilgili olan hiçbir şey saçma değildir tamam mı? "

"Vay Edin bey siz ne zaman bu kadar aşk adamı oldunuz? "

Konuşmamla hâlâ avuç içinde olan elimi dudaklarına götürmüş kuş tüyü kadar hafif bir öpücük kondurmuştu.

"Senin eserin bu." vücudumu tamamen Edin'e çevirdiğimde bir ayağımı bacaklarının arasına atmıştım. Bu pozisyonda yarım bir şekilde kucağında oturuyordum.

"Öyle miymiş? " Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdığımda yüksek sesli bir gol sesiyle neye uğradığımı şaşırmış ve irkilerek kendimi koltukta geriye atmıştım.

Allah belamı vermesin ki gol atmıştım.

Korkmamla Edin kahkaha atmış ve televizyonun sesini açarak gol sevinci yapan beni izliyordu büyük bir hayranlıkla.

"Ne gülüyorsun ya korkmuş olamaz mıyım? "

"Olabilirsin canım da sen yine gelsene benim kucağıma bir şey yapıyordun en son merak ettim ne yapacağını."

Eliyle koltukta yarım yatan beni kendine çekmiş ve dudaklarıma bakmaya başlamıştı.

"Yapmıyordum bir şey ya sen şu videoyu kapatsana hâlâ izliyorsun. "

"Yok bu bitince diğer maçını da açacağım engelleyemezsin beni. "

"Ha öyle diyorsun. " kaşımı kaldırıp  bacağımı diğer yanına atmıştım. Kucağının üzerinde ona eğilmiş bir şekilde duruyordum.

"Öyle diyorum. " Ellerini pantolonumun arka cebinden içeriye sokunca bar gecesi aklıma gelmiş ve dudaklarımı ıslatmıştım.

Kalçamın üzerinde duran elleri penisiyle temas etmemi ister gibi aşağıya doğru inince ben de ona tezat kalçamı havaya kaldırmıştım. 

"Kapatıyor musun Dzeko." elini hemen kalçamdan çekip kumandayı aramaya başlamıştı. Bu acaleciliğine gülerek yan duran yüzüne eğilmiş ve kulak memesinin altından çenesine doğru dilimle bir yol çizmiştim.

Kısıkça tısladıktan sonra televizyonu kapatmış ve bütün dikkatini bana çevirmişti.

"Kapattım." Yutkunduktan sonra sıradaki adımımı beklerken uslu bir çocuk gibiydi.

Yanağından öpüp kalkacakken Edin sertçe beni kucağına oturtmuştu.

"Beni böyle bırakıp gideceğini düşünmüyordun herhalde."

Bacağını kaldırarak beni tamamen penisin üzerine oturtmuş boynuma doğru eğilmişti.

Boynumdan köprücük kemiğine kadar giden yolu sert ısırtıkları ve aklımı yerinden oynatacak kadar sakin bir o kadar da yurtıcı öpücükleriyle bezemişti. Son ısırığından sonra boyun girintisine doğru inlemiş ve elimi saçına atıp kendime bastırmıştım.