Alo ben Edin abin |ED×DT

12,o eli kırarım

Araya girmemiz ile kulüp bize ailelerimiz ile geçirmemiz için bir haftalık bir vakit ayırmıştı. Biz de tabiki bu vakiti birbirimizle geçirmeyi tercih etmiştik. Şu ana kadar her şey gerçekten çok güzel ilerliyordu.

"Biraz daha sana bakarlarsa öldüreceğim de ondan. " Edin'in 'Aşkım niye millete öldürecek gibi bakıyorsun' sorusuna gülümseyerek cevap vermiştim. Sinirlerimi alt üst etmişti önümüzdeki iki kadın. Kolay kolay sinirlenen bir tip hiçbir zaman olmamıştım. Ya da ben şu ana kadar böyle düşünüyordum.

Edin beni birazcık olsa da yatıştırmak için elini sırtımda nazikçe gezdirmeye başladı.

"Ya aşkım biz niye denize geldik villanın havuzu vardı ne güzel sadece ikimiz vardık. " Mızmızlanmamın karşılığında sırtımdaki elini yavaşça aşağıya kaydırıp belimden sanki dahası mümkünmüş gibi yakınına çekmişti. Herifin kucağındaydım resmen.

"Deniz havuzdan katbe kat daha iyidir güzelim ama sen istersen gidebiliriz." Anında gözlerim parlamış ve o Edin'in asla hayır diyemediği bakışlarımla bakmaya başlamıştım. Biraz daha burada kalırsak akli melikelerimi kaybedebilirdim.

"Lüt-"

Lafım önümüzde dikilen sarışın kadın yüzünden bölünmüştü ve ben sözümü kesen insanlardan hiç hoşlanmıştım. Üstelik sevgilime yiyecek gibi bakan insanlardan hiç mi hiç hoşlanmazdım.

Anlamaz gözlerle kadının söze başlamak için adeta kıvranan tavırlarını izliyorduk.

"Pardon bir sorun mu vardı?" Çatık kaşlarımla konuştuğumda kadın birazdan elimde kalacak olan saçıyla oynamayı bırakıp derin bir nefes almıştı.

"Ya şey ben yanınızda ki beyefendiyi çok beğendim de telefon numarasını isteyecektim."

Telefonu Edin'e uzatmıştı ve şimdi duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Çalışmam gerekiyordu.

"Yo-" Kadın elini Edin'in kaslı koluna koymuş ve flörtöz bir tavırla konuşmuştu. Nefes al siktir et Dusan bu kadınla uğraşmaya değmez. Çevrede insanlar var.

"Hemen karar vermeyin lütfen ben daha buralardayım eminim oldukça görüşürüz bugün içerisinde."

Edin kadının fütürsuz davranışına karşı hemen kendini geri çekti. İşte benim kocam diye geçirdim içimden.

"Hanımefendi size bu güven nereden geliyor acaba? Yok istemiyorum diyorum."

"Ben size yine de bir düşünün derim." Kadın Edin'e biraz daha yaklaşmıştı.

"Bakın kabalaşmak istemiyorum ama sınırları çok zorluyorsunuz. Yanımda ki gördüğünüz kişi benim eşim ve onun bu kadar sessiz durması da hiç hayra alamet değildir. Siz en iyisi buradan tıpış tıpış gidin."

Kadın duyduğuyla ufak çaplı bir şok geçirmişti. Ben ona birazdan çok daha farklı şeyler geçirecektim.

Bir bana bir Edin e bakmaya başlayan kadın özür dileyip hızlı adımlarla yanımızdan gitmişti. Bizi tanımadığı için şanslıydık.

Kadın ve arkadaşları eşyalarını toplamaya başladıklarında yan gözlerle bize bakmayı ihmal etmiyorlardı. Edin bana döndüğünde ellerimi yanaklarına çıkarıp kendime çekmiştim. Aniden burun buruna geldiğimizde karşımdaki adamın nefesleri sıklaşmış ve seslice yutkunmuştu.

"Sen az önce bana eşim mi dedin?" Az önceki sinirli halimden eser kalmamıştı. Flörtöz bir şekilde konuşmay başlamıştım bile bu kadar kolaydı işte. Burnunu burnuma sürtmüş onaylar bir mırıltı çıkarmıştı.