İhanetin Bedeli

179 43 87
                                    

Helloo, bu bölüm kısa olduğu için bu hafta 2 bölüm gelebilir. Ya da iki hafta üst üste atarım bilmiyorum:)
________________

İnsan doğmak istediği yeri kendisi seçemezdi. Veya doğacağı zaman ailesini. Bende seçememiştim ve fakat bana bir seçme şansı sunsalardı dahi ben yine Vural olmak isterdim. Hayır, Aklim Vural olmak değildi mesele. Mesele, babamın Hakan Vural olmasıydı. Benim için, aşık olduğu kadın için her şeyi göze alabilirdi babam ki almıştı da ama hayat bu ya, ölüm onu da bizden almıştı. Bazen bazı şeylerin geri dönüşü olmazdı, değiştiremezdin. Bende yaşanan hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimi elbette biliyordum ama artık bildiğim bir şey daha vardı. O da benden saklanan bir şeylerin olduğu.

Annemle her zaman iki arkadaş gibi olmuştuk ve annem babama gerçekten de aşıktı. Ve o öldükten sonra kocasının son isteğini yerine getirmek için evlenmişti. Mahir ile. Bu evlilik birkaç ay veya bir iki yıl sürecekti, öyle demişlerdi. Amaç ise başta da dedikleri gibi babamın soyadını yaşatmaktı. Çünkü babam için asıl ölüm onca emek sarf edip duyurduğu adının günün birinde kimse tarafından hatırlanmamasıydı. Kemikleri sızlardı toprak altında, bilirdim. Bir ismi yaşatmak benim için önemli değildi, benim amacım yaşarken adımın duyulmasıydı. Ha, öldükten sonra da hatırlanmak beni mutlu ederdi ama pek de bir önemi olmazdı.

Fakat babam öyle değildi. Her insanın takıntısı, arzusu veya hayalleri vardı ve babamın ki de buydu. Anlamıyordum onu ama anlamaya çalışıyordum. Aynı zamanda annemle Mahir denen adamın neler karıştırdığını anlamaya çalışmam gibi.

Annem babama gerçekten aşıktı ve her ne kadar aylar önce bir zaman insanlar annemle o adamın sevgili olduğunu sansa da gerçek kısa bir süre sonra ortaya çıkmış ve insanlar bu saçma yalanı unutmuştu.

Ben annemin o adama aşık olduğunu sanmıyordum. Fakat bir gerçek daha vardı ki o da annemin o adamın sözünü dinlemesiydi. Meral Vural asla bir insana boyun eğmezdi. O halde neden o adamın sözünü dinlemiş ve kızından vazgeçmişti? Bu işte bir iş vardı. Emindim. Çünkü annem benden vazgeçmezdi.

Bir şeyler saklıyorlardı benden ama ne? Bunu da öğrenecektim ama önce yapmam gereken başka bir şey vardı. Mahir denen o adama bir bedel ödetmek. Çünkü o adam, babamın biricik kızını evlendirmek isteyerek babama ihanet etmişti. Çünkü benim babam asla beni istemediğim bir şeye mecbur bırakmaz, bıraktırana da hesabını sorardı. Ve Mahir, babama yaptığı ihanetin bedelini ödeyecekti. Aynı zamanda benim için bunları düşünerek damarıma bastığı için de ayrı bir bedel ödeyecekti.

Bir zamanlar severdim onu, iyi bir insandı ama artık ona karşı içimde gram sevgi yoktu. Duygular çabuk değişebilen şeylerdi. Ve Mahir Bey, sevgimin nefrete dönüşmesini çok ağır ödeyecekti. Çünkü ben tek nedenin iş veya soyadı yaşatmak olduğunu sanmıyordum. Başka bir şey vardı ortada.

Ve gücümün hızlı bir şekilde tükendiğini hissediyorken bunu tek başıma yapamazdım. Yardıma ihtiyacım vardı. Bana o adam hakkında bildiklerini anlatacak veya o adama yakın olabilecek biri lazımdı. O yüzden buraya gelmiştim. Bana yardım edecek kişi olarak onu seçmiştim çünkü.

‟Bana yardım edecek misin?"

‟Evet, lakin benden tam olarak ne istediğini anlamış değilim." Yüzümde zafer dolu bir gülümseme oluştu, engelleyemedim. Bakışları birkaç saniyeliğine gülüşümde oyalanıp yeniden gözlerimi bulduğunda ise ‟Bana onun hakkında bilgi ver. Annemle ne karıştırdıklarını da öğren. El birliğiyle bitirelim o adamı. Daha sonra da bana işinizi öğret. Şirketin başına ben geçmek istiyorum, babamın adını yaşatmaya devam etmek için," dedim.

Kabuk Tutmuş HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin