"YT: 26/08/2023"
Sevgisiz büyüyen her tohum toprağını kuraklaştırır.
&
10 GÜN ÖNCE;
"Mega kentte geçtiğimiz üç gece de üç baskın, ülke gündemine deprem etkisi yarattı. Son on yedi gündür ardı arkası kesilmeyen faili meçhul on yedi cinayetin üzerine henüz bir yenisi eklenmedi. Bu az da olsa refah sağlarken, Savcı Alaca Saral; yönettiği operasyonlar sonucu aldığı başarı ile gurur ve övgü topladı."
"Bla bla bla..."
Televizyonun kesilen sesi ile, haber spikerinin görüntüsü de yerini siyah ekrana bıraktı. Masaya yavaşça konulan iki kupa üstünde dumanı tüten kahve ile derin bir nefes aldım. Kupalardan biri önüme itildiğinde parmaklarım sıcak porselenin etrafını kuvvetlice sardı.
"İnsanlar resmen on sekizinci bir cinayet olmadığı için seviniyor." diyerek söylendi Hale.
Dudaklarım ağırca kıvrılırken dikkatli bakışlarım kahvenin üzerinde ki açık kahverengi küçük baloncuklardaydı. "Hak veriyorum... Hergün bir kişinin kafası kesilerek öldürülmesi ve yine aynı şekilde hepsinin cebinden sönmüş kibrit çıkması onlar için korkunç olmalı."
"Esrarengiz ve korkunç..." dedi Tuğrul. Kirpiklerimin altından ona kısa bir bakış attığımda bana bakarak konuşmaya devam etti. "Kızmazsanız bir şey soracağım?"
Tereddütlü bakışlarına aksi bir şekilde cevap verdim. "Sor."
Sesli bir nefes verip Hale'ye de yandan baktı. "Ben hâlâ on yedi cinayet ve son üç baskın arasında ki bağlantıyı çözemedim."
"Bu bir soru muydu Tuğrul?"
Gözlerini yumdu. "Savc-"
"Bu öldürülen on yedi adamın on yediside uyuşturucu kaçakçılığının merkezinde ki adamlardı ve adamlar ölmeden tam yedi dakika önce hepsinin uyuşturucu depoları yakıldı." oturduğum sandalyeden kalkarken biraz ilerimde ki pencereye doğru ilerledim. "Son üç günde ki üç baskın ise kim olduğu belli olmayan katilin bir sonraki hedefleriydi. Bu üç baskında tam sekiz milyon ton uyuşturucu ele geçirdik. Son üç günde neden cinayet yok?"
Arkamı dönüp tekrar Tuğrul'a baktığımda kaşları çatıktı. "Çünkü sırada ki üç hedefine biz yöneldik."
Bakışlarım ile onayladım onu. "Çünkü bu katil uyuşturucuya ve uyuşturucuyu avucunun içerisinde saklayan herkese savaş açmış bir katil." gözlerim pencereden dışarıya yöneldi yeniden. "Katilin ne istediğini anlamak zor değil."
"Ama..." diyerek konuşmaya başlayan Hale aklımdan geçen cümleyi diline döktü. "Hâlâ öldürmesi gereken üç adam var."
"Başkomiserim..." dedi Tuğrul bu defa Hale'ye yönelik. "Adamlar bizde. Görünüşe göre de öyle kalacak. Peşini bırakması gerekmez mi?"
"Tuğrul biz onları tutuklamasak o adam öldürecekti. Bırakması için bir sebep yok."
"Belki bir kadın?" diyerek Hale'ye döndüm. "Yada bir adam..." Tuğrul'a bakarak devam ettim. "Ayrıca katil vazgeçmedi yada vazgeçmeyecek. Sadece erteledi. Fail; o adamların, cebinde yanık kibrit olan cesetleri için dirisini istiyor."
"O zaman ölü olarak bilsin." dedi Tuğrul.
"Bu defa da cebine yanık kibrit koymak için cesetlerini ister." bıkkınlıkla bir nefes verdim. "Bu mesele sandığın kadar toz pembe değil." kafamı iki yana sallayıp masanın üzerinde ki telefonumu aldım. "Çok yenisin ve bir savcı olarak söylüyorum... Hiçbir ihtimale güvenmemeyi kısa bir süre içerisinde çok iyi öğreneceksin komiser."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAİLİ MEÇHUL
PrzygodoweBir bilmecenin aslında gerçek hayat olduğunu düşünün. Sonrada o bilmeceyi tekerleme gibi okuyun. Birler, bebeğimi ezdiler. İkiler, iplerimi gördüler. Üçler, ellerimi kestiler. Dörtler, gözlerimi örttüler. Beşler, tehlikeli kişiler. Altılar, ablamı a...