Selim: Tekrar karşılaşmak ne güzel.
Deniz: Ne yapıyorsun burda?
Selim: Arkadaşımı ziyaret edemez miyim?
Bu mal çocuk gerçekten Bulut'un arkadaşı olduğunu mu sanıyordu?!
Omzundan sertçe ittirerek izin alma gereği duymadan içeriye girdim.
Yolunu ezberlediğim odasına gidip kapıyı çalmadan açtım.Üstünü değiştiren çocuğun kaslı vücuduyla , bana bakan sorgulayıcı gözleri arasında git gel yapıyordum.
Bulut: Kedicik?
Tam aramızda bir diyalog kurarken arkadan gelen selim , konuşmamızı yarıda böldü.
Selim: Buraya sık sık gelir misin?
Bu sinsi yaratık çok şey merak ediyor.
Onun sorusunu yanıtsız bırakarak
Bulut'a dönüp karnımı gösterdim.Deniz: Açım!
Bulut: Hmm..bugün ne yesek ki..
Sürekli aç bı şekilde buraya geldiğim için alışmıştı. Tek karar vermem gereken şey bugün ne yememiz gerektiğiydi.
Selim: Sıkça gittiğim, yemeklerinin de çok güzel olduğu balık restorantı biliyorum!
Diyerek önerisini dile getirdi.
Bulut'ta kafasını sallayarak onaylayan mırıltılar çıkardı.
Deniz: O zaman ne yapıyorsanız hızlı yapın çünkü açlıktan bayılmak istemiyorum.!
...
Deniz: Ben karides güveç alıyım.
Garson:Başka bir isteğiniz?
Bulut: Teşekkürler..
Deniz: Umarım bana düzgün birşey seçtirmişsindir sinsi yılan. Yoksa birazdan ana menüm olarak yılan yemekten çekinmem.
Bulut: Ppfft
Buraya sıkça geldiğini söylediği için bana güzel birşeyler önermesini istedim ve sıkça deniz ürünü tüketmiyordum.
Selim: Damak tadı meselesi!
Bulut: Beğenmessen seninkini ben yerim.
Deniz: Oldu canım! Başka?
Ben masada oturmuş Selim'in bizi getirdiği lüks restorantı inceliyordum.
Genellikle iş insanlarının geldiği bu yerde, mavi saçlarım inadına dikkat çekiyordu. Ayrıca bu selim zengin miydi ki sıkça buraya geliyordu?..
Karnım o kadar açtı ki midem kazınıyordu. Sabah yediğim sandviç le durmak her ne kadar benim hatam olsada..
Deniz: Nerde kaldı bu güveç! Sanki gidip denizden topluyorlar tek yapmaları gereken pişir-
Yemeğimin masaya konmasıyla gergin bı sessizlik sonrası Bulut'un kıkırtı sesleri kulağıma ilişti.
Selim'e baktığımda ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.
Deniz: Susun!..
..
Ben yemeğimi büyük bı iştahla yerken insanların bana bakması umrumda değildi.Selim: Bu kadar beğeniceğini bilseydim daha fazla söylerdim.
Diyerek güldü.
Deniz: Bana ordan laf atıcağına yemeğini yesene.
Bulut: Kedicik seninkinden banada biraz versenee..öyle bı yiyorsun ki canım çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Ötesi (+18)
Teen FictionBabasıyla yaşayan asi liseli bir kızın hayatına kuralcı ve sahiplenici bir adam girse? Hayatın zorluklarına karşı göğsünü gere gere yürüyen gururlu ve bi o kadar mükemmelliyetçi olan kızımız , peşinde koşacak olan adama aşık olur mu..♡