Deniz: Sikiyim...
Elimle çalan alarmı bulmaya çalışıyordum ama pekte başarlılı olamamıştım. Sabah okulun olduğunu unuttuğumuz için sabaha karşı 5 te yattık ve şuan da 7 alarmı çalıyordu.
Alarma ulaşamadığımı kabullenip vaz geçtiğim sırada sarılarak uyuduğum battaniyem hareketlenerek alarmı kapatmıştı.
Bulut: Sikiyim.. sabah sabah ne okulu.
Gözlerimi zor da olsa açtığımda Bulut'un çıplak bedenini yastık ve battaniye olarak kullandıgımı fark ettim.
Bana tepeden sırıtarak bakan çocuğa ters ters bakıyordum.
Şeytanın ta kendisi dudaklarını kulağımın içine sokarak 'GÜNAYDIN'
diye bağırdığı için hayatımı gözlerimin önünden geçerirerek tamamen uyanmamı sağlamıştı.Deniz: Bittin oğlum sen!
Bulut: Kahvaltını hazırlayacak kişiye zarar vermek istemezsin.
Dedi ve üstümden kalkarak ayaklandı. Kaslı vücudunu esneterek bana iki dakikalık şov yaptıktan sonra arkadaki mutfağa doğru gitti.
Açık tarzda olan mutfak sayesinde ne yaptığını görebiliyordum. Dolaptan çıkardığı meyvelerle bize yoğurt hazırlıyordu.
Ben koltukta uyumak ve uyumamak arasında gidip gelirken aklıma gelen okul formam ve çantam yüzünden küfür salladım.
Bulut: Ne? Beğenmedin mi kahvaltımı.
Deniz: Eşyalarım evde kaldı.
Bulut: Ne güzel sabah yürüyüşü yaparsın :D
Diyip gülerek yanıma geldi. Elindeki meyveli yoğurdu bana uzatıp dağınık saçlarımı iyice karıştırdı.
Deniz: Okula gidesim hiç yok..
Bulut: Ben can atıyorum.
Bulut benimle uğraşırken aklıma staj yerim gelmişti.
Deniz: Bulut! Git o kılkuyruk müdürüne bugün staj görüşmesi için okula gelemiyeceğimi söyle.
Bulut: Neden!! İlla bugün mü gidiceksin. Benimde gelebileceğim birgün seç.
Deniz: Hafta içi görüşme yapılıyormuş.
Somurtarak karşıma oturdu ve yoğurdunu yemeye başladı.
Deniz: Geçerken beni eve bırak.
Kafasıyla onayladı. İkimizde kahvaltımızı bitirdik. Bulut'da hazırlandıktan sonra evden çıktık.
Motoruyla beni eve bırakıcaktı.
Evin önüne geldiğimizde..Bulut: Sakın yine başına iş açma!
Deniz:Sanki isteyerek açıyorum!
Dedim ve arkamı dönüp eve doğru ilerledim.
Bulut: Hani 'görüşürüz öpücüğü '?
Deniz:Bulut bi siktir git.
Gülerek gazı köklediğinde ben çoktan eve girmiştim.
Asansöre girip 4. Kata bastım. Genelde okula geç kalınca asansörü kullanmıyordum çünkü o kadar yavaştı ki..
Asansör durunca elimdeki oyun karakteri figürlü anahtarla evin kapısını açtım.
Sessizce eve girdim.
Ayakkabılarımı rafa yerleştirip odamdan önce salona geldim.
Keskin içki kokusu burnumu sızlatmıştı.Yerde yatan babamı görünce yanına yaklaştım. Üzerine doğru eğilip yanında diz çöktüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Ötesi (+18)
Teen FictionBabasıyla yaşayan asi liseli bir kızın hayatına kuralcı ve sahiplenici bir adam girse? Hayatın zorluklarına karşı göğsünü gere gere yürüyen gururlu ve bi o kadar mükemmelliyetçi olan kızımız , peşinde koşacak olan adama aşık olur mu..♡