~Derinden (Derinden )~

84 12 37
                                    

🐾Adrien Agreste 🐾

Türkiye'ye geleli 3 gün oluyordu.
Kahramanmaraş'ta idik.
Enkazların altında kalan insanların çığlıkları her yerdeydi.

Korkuyordum.
Avrupa'da ve dolayısıyla da Fransa'da çok fazla fay hattı yoktu ve deprem riski oldukça düşüktü.. Üstelik bu deprem asrın felaketi diye anılıyordu.
Yardım ekipleri ile enkaz altında kalan insanlara yardım ediyorduk.
Türkiye afet ve kurtarma ekibi AFAD ile bir enkazın başındaydık.
Leydim'in elini sıkıca tutmuştum.
Gerginlik hat safhadaydı.
Türkçe'yi babamın iş seyahatleri nedeniyle az çok biliyordum.

Boşta olan eli , elini tutan elime sarıldı.
"Sakin ol.. farkında değilsin ama titriyorsun."
Titriyor muydum?

"Sadece... Biraz korktum. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Bu çok kötü."
"Ben de öyle kedicik. Ama sakin ol."
Elini dudaklarıma götürüp üstüne minik bir öpücük bıraktım.
"Olucam. Sen benimle olduğun sürece hep sakin olucam ."

Az ilerideki ekiplere doğru ilerledik. Fransızca bilen  bu ekip üyesi ile diyaloğumuz iyiydi.
"Efendim, şimdi ne yapacağız?"
Adam bize gülümseyip konuşmaya başladı.
"Bu enkazın altında 3 kişi var. Onları çıkarmamız gerek."
"Benim 'kediklizm' gücüm ile  enkazı yok edebilirim."
"Enkazın altındakilere zarar gelebilir."
"Haklısınız "
Düşüncelerim arasında boğuluyordum . Nasıl bir çaresizlikti bu?Hiç bir yol bulamıyordum.
Bizi buraya boşuna çağırmamışlardı.
Bundan emindim...Sadece ne yapacağımı bilmiyordum.
Az ileriden birisi seslendi.
"Enkazın altına birinin girmesi gerekiyor!"
Oraya doğru ilerledik.
Hâlâ Marinette 'in elini tutuyordum.
"Enkaza açtığımız bu tünele girip oradakileri çıkarmamız gerek.
Ama ufak biri olmalı."
Leydim , tuttuğu elimi bıraktı ve elini göğsüne koydu.
"Ben yaparım !"
Ne diyordu bu kız ?!
"Asla olmaz!"
Bu çıkışımla ekip  üyeleri bana bakındı.
"Yani... Bu çok tehlikeli leydim. İşi profesyonellere bırakmalıyız."
"Kedi.. ortamdaki en ufak kişi benim. Yaparım. "
Buna izin vermek istemiyordum. Hiç istemiyordum.
"T-tamam..."
Leydim'e döndüm. Ona sıkı sıkı sarıldım.
"Sana bir şey olursa ben yaşayamam Marinette...."
Kısıkça söylediğim şeye karşılık gülümsedi.
"Hemen döneceğim. İki kişi varmış sadece ..."

"Seni hazırlayalım Uğur böceği."
Elimi bırakıp ilerde O'nu bekleyen ekip ile gitti.
Geri geldiğinde kafasında fenerli  bir kask vardı.
Belinde ise bir kemer vardı.
Kemere bağlı olan kalın halatı elime tutuşturdu.
"İplerimi senin eline veriyorum kedicik!"
Benim yaptığım gibi espriler yapıyordu.
Yanıma yaklaşıp yanağıma dudaklarını bastırdı.
"Dikkatli ol."
"Olacağım."
İlerideki ekiplere doğru ilerledik.
Adının Mehmet olduğunu öğrendiğim adam bize enkazı gösterdi.
"Buradan gireceksin.
Enkazın altındaki iki kişiyi alıp geri geliceksin"
"Tamamdır."

Gülümsedi . Mehmet denen adamın gösterdiği yerden enkazın altına girdi.
Yaklaşık 15 dakika sonra bir kişi ile geri döndü.
Yüzünde hafif bir çizik vardı.
"İyiyim." Endişeli bakışlarıma verdiği cevap buydu.
Bir süre sonra tekrar enkazın altına girdi.
Bir çocuk ile geri döndüğünde artık bittiği için seviniyordum.
"Kedim! Enkazın altında kaldı. Yanımdaydı. Onu da kurtarın lütfen!" Çocuğun söylediklerini ekip üyelerinden biri bize izah etti.
Marinette hiç düşünmeden enkazın altına girdi.

Kalbimdeki Mavi(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin