~l was made for lovin'you~

105 14 143
                                    

Mart ayının ortalarındaydık. Artık havalar oldukça ısınmıştı.
Kara kedi ve ben , elimizdeki hediye paketleri ve fırından aldığım atıştırmalıklar ile ilerliyorduk.

Ufak bir arkadaşı görmeye gidiyorduk.
Tina'yı!
Şu büyük annesi ile yaşayan minik kızı.

Kara kedi kılığındaki Adrien kapıyı çaldı. Küçük kız kapıyı açtı ve karşısında onu görünce üstüne atladı. Bacaklarını Kara kedi'nin beline sardı.
"Kara kedi!"
"Selam Tina!" Kedicik ona sarılmayı bırakınca ve de onu yere bırakınca Tina beni fark etti.
"Uğur böceği ! Vay canına!
Gülümseyip elimdekileri minik kıza uzattım.

"Tina! Kim gelmiş tatlım?"Madam Marin bastonuyla yanımıza geldi.
Bizi görünce yüzünde gülümseme oluştu.
"Hoşgeldiniz!"

İçeri girdik. Ben etrafı incelerken Kara kedi çoktan Tina ile oyun oynamaya başlamıştı.

Madam Marin, yanıma yaklaştı.
"Bir şey ister misiniz?"
"Gerek yok efendim.. teşekkür ederim."
"Ben bir bardak süt alabilirim efendim!"
Kara kedi'nin oburluğuna güldüm.
Onun gibi Tina'nın yanına oturdum.
"Merhaba? Biz seninle daha önce tanışmamıştık. "
"Ben seni tanıyorum Uğur böceği. Paris'in kahramanısın! Ama Kara kedi daha iyi!"

Kollarını Kara kedi'ye sardı.
"Ben Kara kedi'yi çok seviyorum. Onunla evlencem."

Gözlerimin büyüdüğünü hissediyordum. Ağzım şaşkınlıkla açıldı.
Kara kedide de durum farklı değildi.

İkimiz de bir anda gülmeye başladık.
"Tina.. sen çok iyisin . Ama benim zaten bir kraliçem var."
"Kim o?"
Tina'nın sorusu ile gülümsedi. Bakışları beni buldu.
"Uğur böceği mi?"
Kara kedi kafasını salladı.

Yanaklarım kızardı değil mi?
Buna emindim!
"Uğur böceği'nin yanakları kızardı! Hasta mısın Uğur böceği?"
Tina'nın söylemi ile de kanıtlanmış oldu.

Bu tuhaf anı bölen Madam Marin 'in Kara kedi'nin sütünü getirmesiydi.
Tina Kara kedi'nin kucağından kalkıp yukarı çıktı.
"Sen de biraz aptallık var mı? Niye utandırıyorsun beni ya!"
Kara kedi bana yaklaştı.Yüzünü yüzüme eğdi.
"Ne o bebem? Çok mu utandın? Kraliçem değil misin ?"
"Uzaklaş! Pist kedi." Tina'nın ayak sesleri gelmeye başlamıştı.
Bizi böyle burun buruna görmesi iyi olmazdı.

Yanağıma dudaklarını bastırıp geri çekildi.
"Ya kedi!"
Pis pis sırıtıyordu.

"Bakın ! Oyuncaklarımı getirdim."

Tina getirdiği iki bebek bir de oyuncak ayıyı yere koydu.
Oyuncak ayıyı yerden aldım. Küçük kahverengi bir ayıydı.
Tina elimden aldı onu.
"Bunla ben oynicam! Bunu bana babam almıştı."

Tina'yı kucağıma çektim.
"Elbette onunla sen oynayacaksın."
Bir süre oyuncaklarla oynadıktan sonra Tina'nın saçlarını örmeye başladım.

"Uğur böceği?"
"Hm?"
"Annem ile babamı çok özledim. Annem aynı senin gibi örgü yapardı saçlarımı."
"Çok güzelmiş ."
"Uğur böceği?"
"Efendim tatlım?"
"Sana anne desem olur mu? Kara kedi'ye de baba derim. Olmaz mı?"
Bakışlarım Kara kedi'yi buldu.
O da şaşırmış görünüyordu.
Bakışlarım tekrar küçük kızı buldu.

Kalbimdeki Mavi(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin