~Ele güne karşı ~

64 6 11
                                    

~♪⁠~
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Nasıl da gittin insafsız böyle bırakılmaz ki

MFÖ / Ele güne karşı
~♪⁠

Aradan 1 hafta geçti
Adrien'sız bir koca hafta.Odamdan çıkmıyordum.  Sadece yemek yemek için aşağı iniyor, yemeğimden bir parça yiyip gerisini  tabakta bırakıyor ve tekrar odama dönüyordum.
Duusu ve Nooroo hala benimleydi.
Onları Usta Fu'ya götürmeliydim.
Yatakta doğrulup Nooroo'ya seslendim.
"Evet efendim?"
Nooroo'yu elime aldım. Kenarda duran kurabiye tabağından bir kurabiye alıp Nooroo'ya uzattım.
"Teşekkür ederim efendim."
"Ben senin efendim değilim Nooroo. Bana Marinette de tamam mı?"
"Özür dilerim Marinette."
"Özür dilemene gerek yok. Buna seni zorlayan insanlar utansın. Gerçi artık yoklar..." Burukça gülümsedim.
Gabriel'ın bu şekilde bir anda gitmesi hiç adil değildi.

"Madam  Nathalié!"
Aşağıdan gelen minik çığlık ile ikimizde
O tarafa döndük.
Duusu bilgisayarımın önünde oturuyor yüzgeçlerinin arasındaki kuru üzüm ile ekrana bakıyordu.
Tikki onun yanına uçtuğunda yataktan kalktım.
Çalışma masama ilerleyip bilgisayarımdaki habere göz attım.
Nathalié 'nin bir fotoğrafı bulunuyordu.

Duusu ağlamaya başlamıştı bile.
Neler olduğunu sorgularken sonunda spiker konuşmaya başlamıştı.
Anladığım kadarıyla Nathalié  de tavuskuşu mucizesinin kurbanı olmuştu.

"Oh Madam Nathalié.... Bize karşı  efendiye göre daha iyiydi. Huzurla uyusun." Nooroo'nun söylediği ile
Duusu'nun ağlaması şiddetlenmişti.
"Önce Emilié , şimdi de Nathalié ! "
Nooroo Duusu'nun yanına ilerledi.
Duusu duygu kwamisiydi. Duygularını fazlasıyla yoğun yaşardı.
"Ben lanetli miyim Mari? Neden sahiplerim ölüyor?"

"Hayır tabiki!" Elime Duusu'yu alıp
başının üstüne bir öpücük koydum.
Köşede duran tavuskuşu mucizesini elime aldım.
"Mucize hasarlı olduğu için.. senin bir suçun yok Duusu. Usta eminim tamir edebilir. O zaman mükemmel bir sahibin olabilir. "

Duusu bu habere gülümsedi .
Elimden havalandı ve odada uçmaya başladı.
"Usta ile tanışmak için sabırsızlanıyorum!"
Gülümsedim.  Tikki 'ye komut verip dönmüştüm. Nooroo ve Duusu mucizelerine girdiğinde elime iki küçük kutuyu alıp balkonumdan dışarı çıktım.
Usta Fu'nun evine gelmeden ara bir sokakta dönmüştüm.
Evin içine girdiğimde Usta Fu yine meditasyon yapıyordu.
"Marinette? Geldin demek."
"Merhaba usta. Sana mucizeleri  getirdim . "
İki küçük kutuyu da açtığımda küçük kwamiler mucizelerinden çıktılar.
Duusu Ustanın etrafında gezinmeye başladı. Nooroo ise biraz daha tedirgindi.
Usta kwamileri mutlulukla karşıladı.

Elimdeki mucizeleri koymam için mucize kutusunu gramafonun içinden çıkardı.
"Tavus kuşu mucizesini tamir edebilecegini düşünüyorum Usta."

"Halledeceğim Marinette. Ama seninle konuşmam gereken bir şey var. "
Merakla Usta Fu'ya bakındım. 
"Öncelikle şunu söylemeliyim. Başardın. Sen gelmiş geçmiş en güçlü Uğur böceği'sin. Kwami avcısına karşı tüm mucizeler ile savaşmayı başardığında anlamıştım mükemmel bir seçim olduğunu. Şimdi ise en güçlü rakibini , baş düşmanını yendiniz. Sen ve Kara kedi.  Kimliklerinizi bilmek sizi daha güçlü yaptı.
Harika bir takım oldunuz.  "
"Teşekkür ederim Usta .  Ama işin büyük çoğunluğunu O başardı. Hawk Moth ile yapılan son savaşa katılamadım. Adrien ... Babasını  ve kendi hakkında başka şeyleri öğrenince daha fazla dayanamadı sanırım. Ben onları bulduğumda.... Gabriel Agreste kendini öldürdü.  "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kalbimdeki Mavi(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin