~Play With Fire ~

101 13 207
                                    

🐞 Marinette Dupain Cheng 🐞

Kafamı yastığa gömüp saatlerce ağlamak için kendimi hazırlamıştım..
Tamam , şimdi depresyonun dibine vurabilirdim.
Anneme aç olmadığımı ve erken uyumak istediğimi söylemiştim .
Yastığın bir yüzü sırılsıklam olana kadar ağladım.
Diğer yüzünü çevirmek için kafamı kaldırdığımda tepemde birinin bana baktığını gördüm.

Buz mavisi gözler...

Olduğum yerde kalakaldım. Rüya görüyor olmalıydım. Ya da Kum adam tekrar mı akumalanmıştı?

Teras kapımı tuzla buz edip içeri girdi ve yatağıma atladı.
Bir süre gözleri üzerimde gezindi.
Sonra aynı bir kedi gibi ellerini yatağa koydu ve dört ayak üstünde
bana yaklaştı. Kuyruğu havada asılıydı.
Bakışlarımı ondan kaçırdım ama o pençeli elini çeneme koydu ve sertçe kendine çevirdi.
Gözlerime uzun uzun baktı.
Sonrasında ise buz gibi olan soluk dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Bu öpücüğü istemediğimi biliyor muydu bilmiyorum ama benim gittikçe midem bulanıyordu.
Bu benim kediciğim değildi!
Ayaklarımı göğsüne vurup onu uzaklaştırdım.
"Tikki benekler !" Dönüşüp artık olmayan tuzak kapımdan çıktım.
Lanet olsun ne yapacaktım ben !
Eyfel'e doğru ilerledim.
Arkama baktığımda onu göremedim. Eyfel'e baktığımda ise.... Eyfel yerinde değildi.
Eyfel'in yerinde kocaman bir kül tepesi ve yanında ise Beyaz kedi vardı.
"Seninle anımız olan her şeyi yok edeceğim. Sonrasında mucizeni alıp daha güzel bir dünya yaratacağım leydim!"
Buna izin vermeyecektim.
"Aa! Doğru ya! Tüm Paris'i yok etmem gerekir o zaman. Ya da tüm dünyayı. Aşkımıza şahit olan her şeyi!"
Avucunda kocaman bir ışık kütlesi oluşturdu. Işın gittikçe büyüdü, büyüdü ve büyüdü.
Öyle ki ...tüm dünya artık yok olmuştu....

Ben de öyle....

~♪⁠~
Damarlarındaki sıcak kan onların acısı benim zevkimdir
Kalelerin yanışını izlemeye bayılıyorum
Altın küllerin toza dönüştüğünü....

Play With Fire / Sam Tinnesz
~♪⁠~


Gözlerimi nasıl açtığımı bilmiyorum.
Cennette miydim ben?

Ya da cehennem...

Her yer tekrardan sular altındaydı.
Komiktir ..
Sanki dejavu yaşıyordum.
Beyaz kedi neredeydi?
Yıkılmayan tek yapı olan Montparnasse'e çıktım.
Burada da yoktu. Beyaz kedi neredeydi?

Bir kaç adım attım. Hava gerçekten soğuktu. Güneş yok olmuştu. Yerini alan ay ise bu sefer ikiye ayrılmamış aksine binlerce parçaya ayrılmıştı.

Kollarımı ovuşturdum . Kostümüm beni korumaya çalışıyordu ama bu kadar soğukta bu imkansızdı.

Nefesim havada buharlaşıp beyaz bir bulut olarak gökyüzüne çıkıyordu.
T

amam ... Akumayı bulmam gerekti .
Ama daha Beyaz kedi'yi bile bulamıyordum ki!

"Kara kedi !"
Sesim yankılandı. Bir kez daha denedim.
"Kedi! N-neredesin?"
Arkamda birini hissettim.
O gelmişti.

Kalbimdeki Mavi(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin