"Seni yakaladım... Kurtarmadım."
1682 yılında ailesinin işlediği büyük bir günah yüzünden cadılar tarafından lanetlenen bebek, henüz bu cezanın ne kadar ağır olabileceğinden habersizdi. "Yedi Laneti" yüzünden masumiyet kelimesini unuttu. Şeytana hiz...
"Bugün saatlerimiz sabaha karşı 5.10'u gösterirken İspanya'nın suç oranı en yüksek olan bölgesinde büyük çatışma çıktı. Polise gelen ihbarda, kokain satışıyla ilgili bir anlaşma yapılacağı ve buluşma konumunun detaylı bilgisi yer almaktaydı. Bu şikayet sayesinde bildirilen yere acil baskın düzenlendi. Silahlı ve saldırgan oldukları tespit edilen 19 erkekten 5'i öldürüldü. 13'ü tutuklandı ve bir kişi yaralandı. Aldığımız bilgilere göre kaçmayı başaran tek kişi sadece kanıt olarak sayılan sözleşme belgelerini çalarak izini kaybettirdi. Olay alanındaki tüm arabalara, paralara ve mallara el konuldu. Fakat o bölgede kamera, tanık veya parmak izi bulunamadığı için dosya zor bir duruma girdi. Polisler tarafların kimliğini tespit etmeye çalıştıklarını öne sürüyor."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"TUZAKMIŞ!" dedi televizyon izleyen ve yüksek sesle bizi uyandıran Carlos.
Hava yeni aydınlanıyordu. Hepimizi yataktan kaldıran telaşlı ses Carlos'a aitti. "Ne oluyor?" dedi yan tarafımda uyuyan İsabel. Beatriz elleriyle gözlerini ovarken, Josep ise ışıkları yakmak için harekete geçti. Hepimiz televizyona bakan Carlos'a döndük. Nefes nefeseydi ve endişe dolu gözlerle sunucuyu dinliyordu. "İyi misin?" dedik aynı anda. Ama o buna yanıt vermek yerine bize bağırdı.
"BİZİM TOPLANTIMIZ SIZDIRILMIŞ BİRİ POLİSE HER ŞEYİ İHBAR ETMİŞ"
"ÇATIŞMA ÇIKMIŞ VE BİRKAÇ ÜYEMİZ LİDERİ KORURKEN VURULUP ÖLMÜŞ"
Kalbim durdu. "Yoksa Diego öldü mü?" Etraf sessizleşti, cevap yoktu. Bunun anlamı evet miydi? Hiçbirimiz inanamıyorduk. Daha doğrusu kabullenmek zordu. Titreyen ellerimi ve dolan gözlerimi gizlemeye çalışmak imkansızdı. "Söyle lütfen." dedim fısıltı kadar zayıf sesimle. Yanıtından korksam da duymam gerekiyordu. Bilmeliydim. İsabel ve Beatriz destek vermek ister gibi omzumu tuttular. Diğerleri de çok endişeliydi. Josep sabırla bekliyordu. Gabriel'de aynı şekilde.
"Bilmiyorum... Bir kişi yaralı kurtulmuş hatta kanıt sayılan belgeleri de çalmış."
Beatriz'in sesi umutlu "Diego olabilir?"
"Haklısın." dedi İsabel onaylamak için. "O zeki biri polisin eline koz bırakmaz."
"Ama hayatta olsa bizi aramaz mıydı?"
"BİZE GÜVENMEZ." dedi Carlos sinirle. "HAİN İÇİMİZDE GÖRMÜYOR MUSUN?"
O toplantıda biz vardık. Başka hiç kimse neler konuşulduğunu bilmiyordu. Üstelik ayrıntılı ihbar verilmiş. Polis tam zamanı ve konumu bile öğrenmiş. Yani suç üstü yakalatmak için yapılmış. Hain içimizde, buna artık hiç şüphe yok.
