Sonunda sınav serüveninin sonuna gelmiştik. Bugünü her düşündüğümde sanki imkansız gibi geliyordu. Sanki ömrüm boyunca hep ders çalışacakmışım gibi düşünüyordum. Bunun sonu asla gelmeyecek gibi hissediyordum.
Ama gördüğümüz üzere her şeyin kötü veya iyi, bir şekilde sonu vardı. Bu serüvenin de sonu nihayetinde gelmişti. Bundan sonra ne yapacağım hakkında çok düşünemiyordum. Asla gelecek hakkında çok fazla düşünme gibi bir şey gerçekleştirememiştim. Ve sanırım asla gerçekleştiremeyeceğim.
Yavaşça bahçeden çıkarken beni bekleyen birinin olduğunu fark ettim hemen. Yanına doğru ilerledim ve "selam." dedim.
"Sana da selam. Ee nasıl geçti sınavın? Yüz ifaden bu defa pek iyi geçmedi diye bağırıyor gibi."
"Ah hayır güzel geçti. Sadece enerjim biraz sömürülmüş olabilir."
"Ben yerine getiririm o enerjiyi hiç merak etme." dedi ve motora binerek bana döndü ve "atla bakalım eve atayım seni. Yani evine." dedi son iki kelimeyi gülerek söylemişti."
Ben de onla birlikte kafamı sağa sola sallayıp gülerek motora doğru ilerledim ve arkasına bindim. Yine ellerim beline sarılırken harekete geçtik.
Güzel ve sakin geçen yolculuk sonunda evime varmıştık. Motordan inerek birkaç adım ilerledim o da benimle birlikte indi ve tam karşıma geçti.
"Sana yine ve yine çok büyük teşekkür ediyorum. Sanki bir yemekle de karşılanacak gibi değil yardımların..."
Diye söylediğimde bir elini omzuma koydu ve konuşmaya başladı.
"Evet, bu yüzden söylediğim plana uymak zorundasın."
Yüzümü hafif ekşiterek ofladım ve "sonu seninle sevgili olduğum plandan mı bahsediyorsun?"
Hemen gülüp cevabını verdi "tam da ondan bahsediyorum."
"Çok uçuk planların var Lee Minho."
Anında ciddileşip beni şaşırttı. "Sonunda gerçekleştirdiğimde de şaşırırsın." dedi.
Polis adam işte adamın en ufak mimiğinden ne hissettiğini anlıyor. Hemen şu hâlden kurtulup konuşmaya çalıştım.
"Aynen aynen. Neyse kendine iyi bak hadi git. Hiç mi işin yok be adam?"
"Senin yüzünden hep başlarına yükler oldum görevleri. Bu yüzden de ayrı bedeller ödemelisin."
"Ne bedeli ya? Yardım etmeseydin en başta sen de."
"Geç kalıp bir seneni çöp etmeyi göze alırdın yani?"
Düşününce çok saçma konuştuğumu anlamış oldum.
"Tamam özür dilerim. Bunun da öderiz bedelini polis bey."
"Yakışıklı polisi tercih ederim."
Bu dediğiyle birlikte güldüğüm gibi o da gülmüştü.
"Tamam, yakışıklı polis görüşmek üzere. İyi bak kendine."
"Görüşeceğiz gelecekteki sevgilim."
Dediğinde eve doğru ilerlemeye başladım. Kapıyı açıp içeri geçtim. Son kez ona baktığımda hâlâ beni izliyor olduğunu gördüm. Sonunda elini kaldırıp salladı, ben de hemen karşılığını verdim. Kapıyı kapattığımda ise hemen rahatça bir nefes aldım. Bu polis her hareketiyle insanı çıldırtıyordu.
Tam anneme bakmaya gidiyordum ki merdivenlerin başında öylece durmuş beni izleyen Hyunjin'i görmemle birlikte korkmuştum.
"Ne işin var burada?"
"Gelemez miyim evine?"
"Gelebilirsin tabii ki de kastettiğim merdivenlerin başında niye ruh gibi durmuş bekliyorsun?"
"Seni o adamla gördüm." demesiyle neden bu hâlde olduğunu anlamıştım.
"Hyunjin görevini yaptı adam. Ne yapsaydı? A çok masum tipli kesin zararsızdır deyip bıraksa mıydı seni?"
Hemen ağlıyor gibi yapıp "bana o adamı savunuyorsun... Onu benden daha mı çok sevdin? O zaman cidden ? O zaman yanına git... Ya da ben gidiyorum." deyip tam yanımdan geçeceği sırada onu tutup güzelce sarılmıştım.
"Güzel arkadaşım benim sence ben yıllarımı, iki güne değişir miyim?"
"Değişmez misin?"
"Değişmem." dediğim gibi beni kendine daha çok bastırdı hatta havalandırıp etrafında döndü.
"Çok seviyorum seni Seung çok." Dedi ve ben de ona aynı şekilde karşılık verdim. Sonrasında beni kendinden uzaklaştırarak aniden ciddileşti ve tekrar konuşmaya başladı.
"Zaten o pis polisle beni aynı kefede tutamazsın."
Bu ciddi hali bana komik gelirken hemen gülmeye başladım. O da ben gülmeye başladığım gibi bütün ciddiliğini bozdu zaten.
Merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya başladığımızda yine o çenesini asla kapalı tutmayı başaramamıştı.
"Seung hoşlandın mı bu polis bozuntusundan? Sakın olumlu cevap verme atarım kendimi şu merdivenden aşağı bak."
"Offf Hyunjin sus biraz ya sus. İki gün oldu daha."
_______________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
