Yatın içine girer girmez bana verilen odaya gittim. Bize verilen odalar iki kişilikti. Olivia ile Emma, ben ve Bella kalacak şekilde ayarlamıştık.
Bavullarımızı Steve arabadan getirmişti. Çoktan karadan uzaklaşmış ve denizin derinliklerine gelmiştik. Bella denize gireceklerini söyleyip bikinisini giymiş ve çıkmıştı. Bende ona biraz sonra geleceğimi söylemiştim. Biraz sonra olmuştu galiba. Fakat şu anda bikinimi giyinmek yerine yatakta uzanmış düşüncelerimle boğuşuyordum.
Ben böyle biri değildim! O herifi öpmüştüm. Hemde ne için? Üzerimdeki etkisinin eğer bir etkileşim olursa geçeceğini düşünerek bir hata yapmıştım. İlk öpücüğüm böyle mi olmalıydı? Onu da geçmiştim, ilk öpücüğüm bu lanet herifle mi olmuştu?
Şu yatakta uzanırken bir karar vermiştim. Tek bir karar; artık ona üzerimdeki etkisini belli etmeyecektim. Normal davranacaktım, herkes gibi.
Ben hiçbir zaman güçsüz biri değildim. Kendi içimde güçsüz olduğumu biliyordum ama insanlara karşı asla güçsüz konuma düşmezdim. Zaaflarımı kimseye göstermez, acılarımı kimseyle paylaşmazdım. Bu adama da böyle olacaktı bundan sonra. Bir hata yaparak onu öpmüştüm. Lanet olsunki üzerimdeki etkisi geçer diyerek öpmüştüm ama öyle olmamıştı. Bu yüzden bundan sonra içimde ne fırtınalar koparsa kopsun ona karşı net bir çizgi çekecektim. Tanımadığım biri ile böyle şeyler yaşayacak değildim.
Onun bu değişimimden çıkaracağı şeyi biliyordum. Onu öptüğümde aramızdaki elektrik kesildiği için böyle davrandığımı düşünecekti. Bu ise benim işime gelirdi.
Bundan sonra onun karşısında gardını indiren bir Kumral Karaer yoktu.
Bundan sonra maskesini yüzüne takıp herkese oynadığı oyunu ona da oynayacak bir Kumral Karaer vardı.
Ve evet, şimdi de hazırlanıp yüzmeye gidecektim. Onun sandığının aksine ondan kaçmayacak ve gayet normal davranacaktım. Etkilendiğimi belli etmeyecek daha önce onu öpmemişim gibi davranacaktım. Bu kadar basitti. Açıkçası oynadığım oyunların yanında bu oldukça basit kalıyordu.
Kızların valizime koyduğu beyaz bikinimi aldım. Üstüme giydiğimde aynadaki görüntüm hoşuma gitmişti. Gözlerim sol bileğime bağladığım kurdeleye kaydı, kurdeleyi çıkarmayacaktım.
Bu kurdele benim için aynı yüzümdeki hayali maske gibiydi. Tek fark kurdele gerçekti. Ama her ikiside gerçek beni gizleyen şeylerdi.
Üzerimde kurdele ve ayak bileğimdeki hal hal dışında bir aksesuar yoktu. Kumral saçlarımı açık bırakmıştım. Bağlayıp suya girdiğimde çok karıştığı ve yıprandığı için salık bırakıp giriyordum.
Odadan çıkmadan önce yine kızların bavula koyduğu vücut havlusunu almayı unutmamıştım.
Odadan çıkıp merdivenlere ilerledim. Yatın alt katında kalıyorduk. Alt katta toplam 3 oda vardı. Birinde ben ve Bella, birinde Olivia ve Emma, birinde ise Steve, Zayn ve daha henüz tanışmadığım yatın sahibi kalıyordu. Yatın sahibiyle daha tanışmadığım için kafamdaki bir merak konusu da buydu.
Yukarı çıktığımda gözüm etrafta gezindi. İçeride kimse yoktu ama camlardan dışarısı gözüküyordu. Bella çığlık atarak koşturup denize atlamıştı. Peşinden onu takip ederek Steve'de atlamıştı. Yatın dışına açılan kapıdan çıktığımda yüzenlerin sadece Bella ve Steve olduğunu gördüm. Sanırım eğlenmeyi bilen bir tek ikisiydi.
Olivia yatın üstüne havlusunu koyup yüz üstü uzanmış güneşleniyordu, Bella ve Steve su savaşı yapıyorlardı, gözüm en son ona kaydığında onun da aynı Olivia gibi havlusunu yatın üstüne serdiğini gördüm. Ama uyumak yerine oturmuş denizi izleyerek sigarasını içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMRAL
Romance"Haklısın, ölüm senin için kurtuluş olur. Senin ve benim sonumuz bu filmler gibi olmayacak Kumral. Kadın acı çekerek ölecek ve adam sadece izleyecek. Adam kadının acısını izleyecek ve o her acı çektiğinde her içinden bir parça koptuğunda, o parçalar...